10 sene önceki virüs salgını raporu gerçek oldu!

2010'da Rockefeller ailesinin vakfı bir rapor yayınladı. Raporda günümüzdeki salgın birebir anlatılıyor. Raporda hem ölümcül küresel bir virüs salgınının ortaya çıkacağı’ öngörülüyor hem de dünyayı etkisi altına alan bu virüsle ülkelerin nasıl mücadele ettiklerine yer veriyor.

10 sene önceki virüs salgını raporu gerçek oldu!

2010'da Rockefeller ailesinin vakfı tarafından yayınlanan raporda salgının tüm dünyayı saracağı tahmini yapılıyor. Vakfın raporunda küresel gıda ve kaynak kıtlığı yaşanacağı vurgulanırken gelişmiş ülkelerin ise alt üst olacağı belirtiliyor.. 

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) insan yapımı bir biyolojik saldırı olduğu iddiaları yeni bir boyut kazandı. Dünya ekonomisi ve siyasetine yön verdiği iddialarıyla pek çok komplo teorisinin merkezinde olan Rockefeller ailesine ait Rockefeller Vakfı’nın 2010 yılında yayınladığı bir raporda adeta günümüzdeki salgının birebir anlatılıyor oluşu dikkat çekiyor. ‘Gelecek bilimci’ Peter Schwartz’ın, Rockefeller Vakfı’na bağlı olarak kurduğu Global Business Network (GBN) tarafından yayınlanmış ‘Teknoloji ve Uluslararası Kalkınmanın Geleceği için Senaryolar’ başlıklı raporda çarpıcı ifadeler var. 2010 Mayıs’ında servis edilen rapor, 2030 yılına kadar olacak gelişmeler hakkında bir çerçeve sunuyor, ‘Senaryo Anlatıları’ bölümünde ise ‘ölümcül küresel bir virüs salgınının ortaya çıkacağını’ öngörüyor. 

RAPORDA DİKKAT ÇEKEN İFADE: GELİŞMİŞ ÜLKELER ALT ÜST OLACAK

Geleceğe ilişkin olası senaryolara yer vermesine rağmen ‘olaylar olup bitmiş gibi’ geçmiş zaman ifadeleri kullanılan Rockefeller metninde ‘gelişmiş ülkelerin bile virüsle savaşmakta zorlanacağı’ söylenerek aynen şu cümle yazılmış: “Yıllardır öngörülen küresel salgın geldi. Hızla yayılan virüs, salgınlara en hazırlıklı ülkeleri bile altüst etti.”

"HÜKÜMETLER OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER ALACAK"

Vatandaşlarını virüsten korumak için hükümetlerin ‘olağanüstü önlemler’ alacağını belirten rapor, “Küresel salgın sırasında tüm dünyada liderler yetkilerini genişletti. Yüz maskelerinin kullanımının zorunlu hale gelmesinden, tren istasyonları ve süpermarketler gibi toplumsal alanlara girişlerde vücut ısısı kontrollerine kadar çok sıkı kural ve kısıtlamalar uygulandı” gibi şimdilerde gördüğümüz çok tanıdık uygulamaları anlatıyor. Ülkelerin virüsle nasıl mücadele ettiklerine de yer veren rapor, virüsten ilk olarak Çin’in kurtulmayı başaracağı kehanetinde bulunuyor: “Salgın tüm dünyayı sardı. Tedbirlerin uygulanması gelişmiş ülkeler için bile büyük sorun oldu. Fakat birkaç ülke üstesinden daha iyi geldi; özellikle Çin. Çin hükümetinin tüm vatandaşlar için zorunlu karantinayı hızlı bir şekilde koyup uygulaması ve tüm sınırları anında kapatması milyonlarca can kurtardı. Ve virüsün yayılmasını diğer ülkelerden çok daha erken durdurmaları salgın sonrası hızlıca toparlanmalarına imkân verdi.”

SALGININ EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ÖLÜMCÜL ETKİSİ

Virüsün sadece insanları öldürmediği ifade edilen raporun devamında, “Küresel salgının ekonomiler üzerinde ise ölümcül bir etkisi oldu. Hem insanların hem de malların uluslararası hareketliliği durma noktasına geldi, turizm gibi zayıf endüstriler ve küresel tedarik zincirleri etkilendi. Yerelde bile, normalde en hareketli olan dükkânlar ve ofis binaları hem çalışanlar hem de müşterilerden yoksun şekilde aylarca boş kaldı” denildi.

"GIDA KITLIĞINA NEDEN OLACAK"

Gelecekte teknoloji alanındaki olası eğilimlere değinilen Rockefeller raporunda, “Korumacılık ve ulusal güvenlik kaygılarıyla hareket eden ülkeler, Çin’in güvenlik duvarlarını taklit ederek kendi bağımsız, bölgesel tanımlı teknoloji ağları oluştururlar. Hükümetler internet trafiğini denetlemek konusunda çeşitli derecelerde başarıya sahiptir ancak bu çabalar yine de ‘dünya çapında’ internetin etkisini kıramadı” ifadeleri bulunuyor. Ekonomide sektörel ve devlet düzeyinde büyük değişimlerin yaşanacağını öngören raporda ayrıca şöyle deniliyor: “Küresel gıda ve kaynak kıtlığı karşısında ülkeler iç piyasalarını ithalata karşı korumak ve tarımsal ürün ve diğer emtia ihracatını azaltmak için ticaret bariyerlerini yükseltti. 2016 yılına gelindiğinde, ülkeler Berlin Duvarı’nın yıkılışı sonrası dünyaya damgasını vuran küresel işbirliği ve birbirine bağlılığın en zayıfladığı döneme girdi.” 2016 yılında ABD’de Donald Trump seçimleri kazanarak başta Çin ve Avrupa olmak üzere ticaret savaşlarının fitilini ateşlemişti.

RAPOR BİLİNMEYEN BİR NEDENLE SİTEDEN KALDIRILDI

Tartışmalı rapor, Rockefeller Vakfı’nın yayımlarının yer aldığı resmi sitesinde 25 Mayıs 2010 tarihinde paylaşıldı. Birkaç yıl boyunca erişime açık olarak kalan yayın sonra bilinmeyen bir nedenle siteden kaldırıldı. Yeni Şafak, raporun yayımlanma tarihini ve orijinalliğini doğrulamak için sözkonusu rapora ve web adresine web sitelerinin belirli tarihlerdeki imajlarının kayıtlarıyla ulaştı.

YAHUDİ ROCKEFELLER AİLESİ, SERVETİNDEN ALDIĞI GÜÇLE DÜNYA EKONOMİSİ VE SİYASETİNE YÖN VERİYOR

John Davison Rockefeller, Standard Oil’i kurarak ABD’nin ilk petrol baronu oldu ve 1910-1937 yılları arasında dünyanın en zengin insanı olarak ailenin adını efsaneleştirdi. Rockefeller ölünce arkasında 912 milyon dolar servet bırakmıştı. Bu servet günümüzün enflasyon şartlarına dönüştürülünce yaklaşık 189 milyar dolara denk geliyor. Forbes’e göre günümüzün en zengin insanı olan Jeff Bezos’un serveti 114 milyar dolar. Bu nedenle birçok uzmana göre Rockefeller insanlık tarihinin en zengin insanı kabul ediliyor. Günümüzde EXXON-MOBİL, CHEVRON, CITI GROUP, J.P.MORGAN-CHASE gibi çok büyük şirketleri elinde bulunduran Yahudi Rockefeller ailesinin servetinden aldığı güçle dünya ekonomisi ve siyasetine yön verdiği iddia ediliyor.

Etiketler :
0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡