14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

14 Mart Tıp Bayramı, bu yıl da 14 Mart'ta sağlık çalışanları için kutlanıyor. Peki 14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 mart tıp bayramı nasıl başladı İşte detaylar..

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

14 Mart Tıp Bayramı tarihçesi merak ediliyor. 14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 mart tıp bayramı nasıl başladı sorularının yanıtını haberimizden bulabilirsiniz.

Türkiye'de tıp alanında çalışanlar için belirlenen bu anma ve kutlama günü, yine bu alanda çalışanlar tarafından heyecanla bekleniyor. Tıp Haftası içerisinde kutlanan Tıp Bayramı, Türkiye'dekinden farklı tarihlerde dünyada çeşitli ülkelerde de kutlanmaktadır.

14 MART TIP BAYRAMI NEDEN NİÇİN KUTLANIR?

"Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire” adlı tıp okulunun açılış tarihi olan 14 Mart 1827, ülkemizde modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul ediliyor.

14 Mart 2005 — Tıp Bayramı, ilk kez, 1. Dünya savaşı sonunda, İstanbul'un işgal edildiği günlerde, yabancı işgal kuvvetlerine karşı tıp öğrencilerinin bir tepkisi olarak 1919 yılında kutlandı. Günümüze kadar gelen bu 14 Mart kutlamaları, artık içinde bulunduğu haftayı da kapsayacak şekilde, “Sağlık Haftası” olarak kutlanıyor.

Tıbbın ilk insanla birlikte başladığı söylense de, genelde kabul görmüş olan ilk tıp büyüğü Aesculapius'dur. Kendisinden ilk kez İlyada'da Homeros bahsetmiştir: “Çağır Asklepios oğlunu, kusursuz hekimi” demektedir. Önce Zeus'un gazabıyla yıldırım çarpmasıyla öldürülen Asklepios daha sonra yine Zeus tarafından tıp tanrısı olarak ilan edilir. Tıp amblemlerinde yer eden, temeli doğu kültürüne dayanan ve tarihi M.Ö. 3000' lere uzanan yılan figürü de, Asklepios ve O'nun asası ile bütünleşmiştir. Hatta Asklepios sözcüğünün grekçe “Askalabos” sözcüğünden geldiği söylenir ki, bu da yılan anlamına gelir. Ve Asklepios'un şifa veren gücünü yılandan aldığı, halkın da adaklarını Asklepios'a değil de bu yılana sunduğu söylenir. Öyle ya da böyle, yılanlı asası ile Asklepios tıp tarihinin önemli dönemeçlerinden birini tutan bir sembol olarak yerini almıştır.

Mitolojiden öte, yaşadığı kesin olarak bilinen ve hizmetleri sonucu tıbbın babası olarak kabul gören ise Hippocrates olmuştur. M.Ö. 460–450 yılları arasında Kos adasında doğan ve babası da doktor olan Hipokrat'ın tıbba katkıları ve getirdiği felsefe dünya tıp çevrelerince hâlâ kabul görür ve bu sebeple birçok ülkede hekimler mezun olurken “Hipokrat Andı” adı altında meslek yemini ederler.

KİŞİLER DEĞİL DE OLAYLAR YÖN VERMİŞ

Osmanlı tıbbı 15. ve 16. yüzyıllara kadar İslam tıbbının etkisi altında kalmış. Bu sırada batıda 14. yüzyılda İtalya'da başlayan Rönesans 15. ve 16. yüzyıllarda bütün Avrupa'ya yayılmış. Tıp alanında da birçok buluş ve ilerlemeler kaydedilmiş. Osmanlı'da ise 17. yüzyıldan itibaren her sahada ortaya çıkan bozulmalar tıp eğitiminde de kendini göstermiş ve tıp medreseleri eskisi kadar yeni bilgilerle donatılmış hekimler yetiştiremez olmuş. Ayrıca batıda yazılan Latince, İtalyanca, Almanca tıp kitaplarını hekimler takip edememişler, dil bilen sayısının az olması, matbaanın Osmanlı'ya geç giriş ve kitap basmanın 1729'da başlamasından dolayı kitaplar tercüme edilmemiş ve yeterince basılamamış. Az sayıda bazı Osmanlı hekimleri ve bilim adamları kendi çabaları ile dil öğrenerek bu yenilikleri takip etmişler ve bu bilgileri de katarak kendi kitaplarını yazmışlar. Ama bu bilgileri yine de hekim adaylarına yeterince iletememiş.

19. yüzyıla geldiğinde durum tıp eğitimi açısından pek iç açıcı değilmiş. Tıp medreseleri eski parlak dönemlerini kaybetmiş, hatta bazıları kapanmış. Bu arada ortalığı azınlıklardan ve Avrupa'dan gelen, yabancı hekimler sarmış. Mütabbib (tabip olmayan sahte hekim) hekimler serbest hekimlik yaparak, orduda da görev alarak birçok insanın ölümüne sebep olmuşlar. Bunların önlenmesi için birçok ferman çıkarılmışsa da engel olunamamış. Çünkü yeterli tıp eğitimi verilmediği gibi yeterli sayıda hekim yetiştirilemiyormuş. İtalyanca ve Fransızca bilen az sayıda hekim gelişmeleri takip ederek çevresinde yararlı olmaya çalışmışlar. Bunlardan Şanizade Mehmet Ataullah (1771–1826), Mustafa Behçet Efendi (1774–1834) gibi büyük hekimler bu durumdan çok rahatsız olmuşlar ve yeni tıbbın tıp eğitimine girmesini savunmuşlar.

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

III. Selim zamanında yeni tıp eğitimi veren, bir Tıphane açılması düşünülmüş. Teşrih (anatomi) yasağından dolayı ulemadan çekinen III. Selim buna cesaret edememiş, Rumlara tıp fakültesi kurmaları için izin vermiş. (1805). O dönemin hekimbaşısı 21 yaşında ilk hekimbaşılığını yapan Mustafa Behçet Efendi'ymiş. Bu dönemde de yeni tıp eğitimi veren bir Tıphane kurulması için çaba sarf etmiş, ama amacına ulaşamamış. Nitekim Mustafa Behçet Efendi, II. Mahmut zamanındaki hekimbaşılığı sırasında (53 yaşında) tıp eğitiminin düzeltilmesi için yeniden büyük bir çaba içine girmiş ve 1827 yılında bu amacına ulaşmış.

Sultan II. Mahmut 1826 yılında uzun zamandır uğraştığı bir meseleyi halletmiş. Düzeni tamamen bozulmuş olan yeniçeri Ordusu'nu ortadan kaldırıp (17 Haziran 1826) yeni bir ordu kurmuş (Askair-i Mansure-i Muhammediye). Bu yeni orduya bir hekim ve cerrah yetiştirilmesi gerekiyormuş. Bunu fırsat bilen hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi 26 Aralık 1826'da II. Mahmut'a, arada da üç dilekçe vererek, yeni tıp okulunun kurulmasının amacını, bu okulun nasıl ve nerede kurulacağı konusunda teklifini yapmış ve Padişah da onaylamış.

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

14 MART 1827'DE TIP OKULU AÇILDI

Bizde tıp bayramının ne zaman kutlanacağı, ya da hangi tarihle ilişkilendirilmesi gerektiği sorusu ancak yakın tarihimizde cevap bulabilmiş. Sultan II. Mahmut'un yenilikçi hareketleri sonucu, hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'nin de katkılarıyla batılı anlamda ilk tıp mektebi olan, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire 14 Mart 1827 Çarşamba günü Şehzadebaşı'ndaki Tulumbacıbaşı Konağı'nda kurulmuş. Bu şekilde, tıp tarihimizde 14 Mart yerini almış. Aynı bina içinde Tıphane ve Cerrahhane eğitimlerini ayrı ayrı yapıyormuş. Tıp eğitimi o yıllar batıda olduğu gibi dört yılmış, son sınıfta hocalar tarafından usta ve yetenekli olanlar tesbit edilerek sınava alını ve başarılı olanlar askeri hastanelere veya ordunun tabur alaylarına muavin tabip unvanı ile tayin ediliyorlarmış. Orada bir hekimin gözetiminde birkaç sene çalışıp deneyim kazandıktan sonra da serbest hekim oluyorlarmış.

Tıphane-i Amire 1827'den 1836'ya kadar Şehzadebaşı'ndaki Tulumbacıbaşı Konağında gündüz eğitimi yapıyormuş. 1836 yılında Sarayburnu'ndaki Askeri Kışla'ya (Otlukçu Kışlası'na) taşınmış. Ayrı binada eğitim gören Cerrahhane de burada tıp eğitimi ile birleşip, eğitim yatılı hale getirilmiş. Bu binanın yetersiz hale gelmesi ile Galatasaray'daki Enderun ağaları okulu tekrar elden geçirilip duzenlenmiş ve Tıbbiye 1839'da Galatasaray'ya taşınmış. Bu okula Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane adı verilmiş.

Bu okulun 17 Şubat 1839'da açılışı Sultan II. Mahmut tarafından yapılmış ve eğitiminde yeni düzenlemeler getirilmiş. Eğitim dili Fransızca olmuş ve öğrenci alınmaya başlanmış. Eğitim dilinin Fransızca olması zamanla hekim sayısında azalmaya yol açmış. Nitekim 1867 yılında Türkçe tıp eğitimi yapan Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye (Sivil Tıp Mektebi) açılmış. 1870 yılında da askeri tıp okulunda dersler Türkçeleşmiş. 1878 yılında şimdiki Sirkeci Tren İstasyonu yanındaki Demirkapı Askeri Kışlası'na taşınmış. 1894 yılında Sultan II. Abdülhamit'in emriyle Haydarpaşa'daki Tıbbiye Binası inşa edilmeye başlanmış. Bu görkemli binaya 6 Kasım 1903'te taşınılmış. Önce Askeri Tıbbiye sonra, Sivil Tıbbiye taşınmış ve 1909 yılında iki mektep birleştirerek Darülfünun Tıp Fakültesi olmuş.

TIP BAYRAMI İLK KUTLAMA 1919'DA

İlk tıp bayramı 14 Mart 1919'da, işgal altındaki İstanbul'da, tıp öğrencileri tarafından kutlanmış. Tepkilerini bu şekilde dile getirmeye çalışan öğrencilerin bu törenine Dr.Fevzi Paşa, Dr.Besim Ömer Paşa, Dr.Akil Muhtar (Özden) gibi dönemin ünlü hocaları da katılmış.

1933'de “Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane” İstanbul Üniversitesi'ne dâhil olmuş. Peşinden de 1945'te Ankara Tıp Fakültesi, 1954'te Ege Tıp Fakültesi kurulmuş. Derken bugünlere gelinmiş...

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

TÜRKİYE'DE 14 MART TIP BAYRAMI NASIL BAŞLADI?

Türkiye'de ilk cerrahhane, II. Mahmut döneminde 14 Mart 1827'de Şehzadebaşı'daki Tulumbacıbaşı Konağı'nda Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulmuştur. Bu tarih Türkiye'de modern tıp eğitimlerinin başladığı gün olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle okulun kuruluş tarihi olan 14 Mart tarihi Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Türkiye'de ilk Tıp Bayramı kutlaması 14 Mart 1919 tarihinde işgal altındaki İstanbul'da gerçekleştirildi. Bu kutlamada o zaman tıbbiye 3. sınıf öğrencisi olan Hikmet Boran önderliğindeki tıp okulu öğrencileri işgali protesto etmek için toplandı ve bu harekete dönemin ünlü doktorları destek verdi. Bu gösteriler tıp mesleği mensuplarının vatan savunma hareketi olarak başladı.

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

ÖNCE 14 MART SONRA 12 MART SONRA TEKRAR 14 MART

Türkiye Cumhuriyeti'nde 1929'den 1937'ye kadar bir sürede bu bayram, 12 Mayıs tarihinde kutlandı. Bu tarihin belirlenmesinde Bursa'daki Yıldırım Darüşşafaka'nda ilk Türkçe tıp derslerinin başlamasından dolayı kabul edildi ancak zamanla bu uygulamadan vazgeçilerek yeniden eski tarihe dönüldü. 1976 yılında ise 14 Mart'ın Tıp Bayramı olarak kutlanmasının yanı sıra, bu tarihi içine alan tüm hafta Tıp Haftası olarak kabul edildi.

Tıp Bayramı için belirlenen tarih 14 Mart olsa da, bu tarih ülkelere göre değişmektedir. Örneğin ABD'de ameliyatlarda genel anestezinin ilk defa kullanıldığı 30 Mart 1842 tarihinin yıldönümü; Hindistan'da ünlü doktor Bidhan Chandra Roy'un doğum (ve aynı zamanda ölüm) yıldönümü olan 1 Temmuz günü "Doktorlar Günü" olarak kutlanır.

RESİMLİ TIP BAYRAMI MESAJLARI

Gönlü yücelerden yüce olan tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

Hekimlik onurunun yerle yeksan edilmesine aldırmadan çalışan, algı yönetimi ile aldıkları zamlara rağmen gözleri doymayan canavarlar olarak gösterilmelerine aldırmayan tüm sağlık pesonelinin Tıp Bayramını tebrik ederim.

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

Başkalarının dertleri ile dertlenen, kişisel işlerini mesleki ve toplumsal sorunların hep bir adım gerisinde tutan, 14 Mart’ta bu vatan için mezun veremeyip canlarını veren tıbbiyelileri de unutmayan tüm sağlıkçılarımızın 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

İstanbul Üniversitesi Tıbbiye bölümü 1921’de hiç mezun vermez! Çünkü 1915 Tıbbiyelileri gönüllü katıldıkları 19 Mayıs Taarruzunda şehit olmuşlardır. Başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.

Benim ömrümde ırmaklar vardır. Sularında hayallerimi yüzdürdüğüm. Benim ömrümde sevdiklerim vardır. Hayatımın kurtulmasına vesile olan doktorlarım gibi… Tüm sağlık çalışanlarının bayramı kutlu olsun.

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?


Belli önceliklerini yitirmemiş olan, “Bana dokunmayan bin yaşasın.” anlayışıyla hayatını idame ettirmeyi şiar edinmiş bir toplumla özdeş olmayı seçmeyen, alacağı maaştan ya da döner sermayesinden, tutacağı nöbet sayısından başka soysal endişeleri de olan tüm sağlık çalışanlarının Tıp Bayramını kutlu olsun.

14 Mart Tıp Bayramı neden, niçin kutlanır? 14 Mart tıp bayramı nasıl başladı?

Sağlıklı toplum olabilme yolunda var gücüyle çalışan, insanlığa nitelikli yaşam sunmayı amaç edinen, “ÖNCE İNSAN” ilkesi ile gece gündüz özveri ile çalışan tüm hekim arkadaşlarımızın, sağlık hizmetlerinin her alanında fedakarca çalışan tüm sağlık personelinin bayramını kutlar, mutluluklar dilerim.

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının yaşanmadığı günlerin tez zamanda gelmesi dileğiyle… 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. (Kanuni Sultan Süleyman) Tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı kutlu olsun.

Tıp, bir belirsizlik bilimi ve bir olasılık sanatıdır. William Osler

Tıp sadece bir bilim değildir; aynı zamanda bir sanattır.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT