16 Kasım 2000 Ahmet Kaya | Ahmet Kaya neden öldü? Nasıl öldü, kaç sene oldu 2021?
Şarkılarıyla insanın içini okuyan Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000 tarihinde sevenlerine veda etti. Takvimler bugün 16 Kasımı gösterirken "16 Kasım 2000 Ahmet Kaya | Ahmet Kaya neden öldü? Nasıl öldü, kaç sene oldu 2021?" konu başlıkları aratılmaya başlandı.
"Ölürsem istediğim bir tek şey var. Asla 'Bu ülkeyi sevmiyor' demesinler. Ben Edirne'den Ardahan'a kadar bu ülkeyi çok sevdim." diyen müziğin usta ismi Ahmet Kaya, sevenlerine veda edeli tam 21 sene oldu. Şarkılarıyla insanın kalbine dokunan Kaya için vatandaşlar, "16 Kasım 2000 Ahmet Kaya | Ahmet Kaya neden öldü? Nasıl öldü, kaç sene oldu 2021?" sorularına yanıt arıyor. İşte detaylar...
16 KASIM 2000 AHMET KAYA | AHMET KAYA NEDEN ÖLDÜ? NASIL ÖLDÜ, KAÇ SENE OLDU 2021?
"Hoşçakalın Gözüm" albümünün kaydı için uğrai gösteren Kaya, bir gece, Paris'in Porte de Versailles semtinde yer alan evinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. 17 Kasım 2000'de 30.000'in üzerinde kişinin katıldığı törenle Paris'in Père Lachaise Mezarlığı 71. bölüme defnedildi.
AHMET KAYA SÖZLERİ, ŞARKILARI, GÖRSELLERİ , ANMA MESAJLARI 2021
Sen beni anlamadın gözünü kan bürümüş, bundan öte ayrılık var.
Sakin göllerin kuğusuyduk, olmasaydı sonumuz böyle.
Dışarıda kar yağıyor, benim içime yağmur…
Kokunu verirken vazomda güller, yıkar mı sandın beni bu yalancı ayrılık.
Bitti demedi, hoşçakal demedi, elveda da demedi...Allah'a emanet ol hiç demedi, helallik bile istemedi. Gitti sadece gitti.
Ne Diyarbakır anladı beni ne de sen...Oysa çok sevmiştim ikinizi de bilsen.
Hüzünlü bir akşam susmuşuz, durgunuz hepsi bu...
Uyku tutmuyor gözüm... Anılar sıraya girdi.
Ben senin sokağına ulaşamam dardayım... O masum gözlerine bakamam firardayım...
Yorgunum, çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var.
Acılardan arta kalan işte bu bakışlarmış. Buğu diye gözlerimde, gün batımı bulutlarmış…
Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi, yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi.
İhanetin zincirini tutan utansın. Dönüp arkasına bakan utansın. Dost diye bağrıma bastığım insanlar, arkamı dönünce vuran utansın.
Acımasız olma şimdi bu kadar, dün gibi çekip gitme.
Beni bilimle anla iki gözüm felsefeyle anla ve tarihle yargıla.
Giden bu yolculardan, en çok ben şanssızım. Ne kadar çok yaşadıysam, o kadar çok yalnızım.
Bazen bir uçurum kalır, bazen de martıların ardından. Velvele koparan bir leş kalır, bir intihar gibi puşt olunca sevdalar.
Dün gece gördüm düşümde, seni özledim anne. Gözlerinden akan bendim. Düştüm göğsüne, söyle canın yandı mı anne.
