2 doz aşı süresi 4 hafta mı oldu? | 2 doz arası süre 4 haftaya mı indi?
Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahreetin Koca 2 doz arası aşı süresine ilişkin de konuştu. Peki 2 doz aşı süresi 4 hafta mı oldu? | 2 doz arası süre 4 haftaya mı indi? İşte detaylar...
1 Temmuz kararlarının yanı sıra Haziran'da uygulanan kademeli normalleşmenin sonuçları ve aşılama çalışmalarının değerlendirildiği Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahretin Koca 2 doz arası aşı süresine ilişkin de konuştu. Peki 2 doz aşı süresi 4 hafta mı oldu? | 2 doz arası süre 4 haftaya mı indi? İşte ayerıntılar...
2 DOZ AŞI SÜRESİ 4 HAFTA MI OLDU?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yaptığı açıklamada 2. doz aşı randevu süresinin düştüğünü belirtti.
2 DOZ ARASI SÜRE 4 HAFTAYA MI İNDİ?
Bakan Koca açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Biontech aşısının ilk dozunu olan vatandaşlarımızın 2. dozunu 4 hafta sonra olabilecek şekilde randevu almaları uygun bulunmuştur. Birileri aşı almaktan vazgeçtiği için Türkiye'nin aşıya ulaştığını iddia etmek emek verenlere saygısızlık, devletimize güvensizliktir. Kimsenin buna hakkı yoktur."
BAKAN KOCA'DAN BİLİM KURULU TOPLANTISI SONRASI FLAŞ AÇIKLAMA
Türkiye yarın 05.00 itibarıyla normalleşme sürecine geçecekken, bugün kritik Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi. Covid-19 aşı seferberliği ve dünyayı paniğe sevk eden Hindistan menşeili Delta mutasyonunun değerlendirildiği toplantı sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, açıklamalarda bulundu.
Bakan Koca'nın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
"Ülkemiz salgın günlerinden çıkıyor. Aşılanma programımız planlı ve her bir vatandaşımıza en konforlu şekilde aşıyı ulaştırmak üzere tam bir seferberlik haliyle ilerliyor. Bugün itibarıyla yaklaşık 50 milyon doz aşıya ulaşmış bulunuyoruz. Aşılarımızı ne kadar erken dönemde olursak milletçe salgından o derece erken kurtulmuş olacağız. Koronavirüs bir MrNa virüsü ve çok kolay mutasyona uğruyor. Eldeki aşılar mutasyonlara karşı da belirli seviyede koruyucu. Delta varyantının yayıldığı ülkelerden aşılamanın da yüksek olduğu yerler var. Bu durum bizi uyarıyor ve aşı olmada acele etmeye davet ediyor.
Bugünkü toplantıda 3. doz aşıların gerekliliği konusunda değerlendirmede bulunuldu. 50 yaşından büyük vatandaşlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın 3. doz aşı olmalarının faydalı olacağını kararlaştırdık. 2 doz aşı olmuş 50 yaş ve üzeri vatandaşlarımız ile sağlık çalışanlarımız yarından itibaren istedikleri aşı ile 3. doz aşı olmak üzere randevularını alabilecekler. Vatandaşlarımız ve sağlık çalışanlarımız ilk 2 dozda hangi aşıyı yaptırmış olurlarsa olsunlar 3. dozda istedikleri aşıyı olabilirler. Gönül rahatlığıyla istediğiniz aşıyı 3. doz olarak yaptırabilirsiniz. Hastalığın üzerinden 6 ay geçtikten sonra aşı hakkı tanımlanıyordu. Bugünden itibaren bu süre 3 aya indirildi. Hastalığı geçirmiş olan vatandaşlarımız hatırlatma dozu olarak aşıyı hastalığın üzerinden 3 ay geçtikten sonra olabilecekler."
GİZEMLİ HASTALIK KOVİD-19 DÜNYANIN KABUSU OLDU
Dünya, Kovid-19 salgınından ilk kez Çin'in 31 Aralık 2019'da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde "kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının" ortaya çıktığını Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bildirmesiyle haberdar oldu.
İlk başta Çin ve çevresini etkileyen "epidemi" (yerel veya bölgesel salgın) olarak algılanan Kovid-19, sonraki günlerde sınırları aşıp halk sağlığını dünya çapında tehdit eden "pandemiye" (küresel salgın) dönüştü.
Hastalık, ilk kez Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentindeki deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görüldü.
Sebebi anlaşılamayan "solunum rahatsızlığı" şikayetiyle ilk hasta 17 Kasım 2019'da hastaneye başvurdu. Akciğer iltihaplanmasına yol açan hastalığa bilinmeyen yeni bir virüsün sebep olduğu anlaşılacaktı.
YARASALARDAN BULAŞTI
DSÖ, 7 Ocak 2020'de gizemli hastalığın "yeni tip bir koronavirüsten" kaynaklandığını açıkladı.
Yarasalardaki bir betakoronavirüsün insana geçerken mutasyona uğramış hali olduğu düşünülen bu koronavirüse "2019-nCov" adı verildi.
Örgüt, 30 Ocak 2020'de Kovid-19 nedeniyle "küresel acil durum" ilan etti, 11 Şubat 2020'de de yeni tip koronavirüse "Kovid-19" adı verildiğini duyurdu.
Sonraki günlerde dünya virüsle ilgili gelişmelere kilitlendi, salgının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler tüm ülkelerin ana gündemi oldu.
Salgın halen dünyayı etkilemeye devam ediyor.
8 OCAK SALGINDA ZİRVE NOKTASI OLDU
Dünya genelinde günlük vaka sayısı 8 Ocak'ta 842 bin 872'ye ulaşarak "tepe noktasını" gördü. Son 7 günde ortalama 588 bin 481 vaka tespit edildi.
Dünya genelinde günlük can kaybı sayısı 20 Ocak'ta 17 bin 490'a çıkarak "tepe noktasına" ulaştı. Son 7 günde ortalama 13 bin 172 kişi virüs nedeniyle yaşamını yitirdi.
Dünya genelindeki vaka sayısı 2 Nisan 2020'de 1 milyonu, 20 Mayıs 2020'de 5 milyonu, 27 Haziran 2020'de 10 milyonu, 27 Ağustos 2020'de 25 milyonu, 7 Kasım 2020'de 50 milyonu, 17 Aralık 2020'de 75 milyonu aşmıştı.
Virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 25 Eylül 2020'de 1 milyona, 14 Ocak'ta ise 2 milyona ulaşmıştı.
KORONAVİRÜS NEDİR?
Yeni Koronavirüs Hastalığı (Covid-19), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür.
Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ve diğer dünya ülkelerine yayılmıştır.
Koronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda, birkaç koronavirüsün soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. Yeni Koronavirüs Hastalığına SAR-CoV-2 virüsü neden olur.
KORONAVİRÜS BELİRTİLERİ
Belirtisiz olgular olabileceği bildirilmekle birlikte, bunların oranı bilinmemektedir. En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir.
NASIL BULAŞIR?
Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağza temas etmek risklidir.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Covid-19 enfeksiyonu ile ilgili şimdiye kadar edinilen bilgiler, bazı insanların daha fazla hastalanma ve ciddi semptomlar geliştirme riski altında olduğunu göstermiştir.
Vakaların yüzde 80'i hastalığı hafif geçirmektedir.
Vakaların yüzde 20’si hastane koşullarında tedavi edilmektedir.
Hastalık, genellikle 60 yaş ve üzerindeki kişileri daha fazla etkilemektedir.
SALGINDAN EN ÇOK ETKİLENENLER
-60 yaş üstü olanlar
-Ciddi kronik tıbbi rahatsızlıkları olan insanlar:
-Kalp hastalığı
-Hipertansiyon
-Diyabet
-Kronik solunum yolu hastalığı
-Kanser
-Sağlık çalışanları
ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA MI?
Çocuklarda hastalık nadir ve hafif görünmektedir. Şimdiye kadar 15 yaş altı 12 çocuk Kovid-19 nedeniyle Türkiye'de hayatını kaybetmiştir.
HAMİLELER RİSK ALTINDA MI?
Covid-19 enfeksiyonu gelişen gebe kadınlarda hastalığın ciddiyeti konusunda sınırlı bilimsel kanıt vardır.
Bununla birlikte mevcut kanıtlar Covid-19 enfeksiyonu sonrası hamile kadınlar arasındaki hastalık şiddetinin, hamile olmayan yetişkin Covid-19 vakalarına benzer olduğunu ve hamilelik sırasında Covid-19 ile enfeksiyonun fetüste olumsuz bir etkisi olduğunu gösteren hiçbir veri olmadığını göstermektedir.
Şu ana kadar Covid-19'un hamilelik sırasında anneden bebeğe bulaştığına dair de bir kanıt bulunmamaktadır.
KORONAVİRÜS TESTİ NEREDE YAPILIR?
Yeni Koronavirüs tanısı için gerekli moleküler testler ülkemizde mevcuttur. Tanı testi sadece Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında ve belirlenmiş Halk Sağlığı Laboratuvarlarında yapılmaktadır.
KORONAVİRÜSTEN NASIL KORUNULUR?
Mümkün olduğu kadar yurtdışına yolculuk yapılmaması önerilmektedir. Yurtdışına çıkışın zorunlu olduğu durumlarda aşağıdaki kurallara dikkat edilmelidir:
Akut solunum yolu enfeksiyonlarının genel bulaşma riskini azaltmak için önerilen temel ilkeler Yeni Koronavirüs Hastalığı (Covid-19) için de geçerlidir. Bunlar;
El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
-Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
-Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).
-Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir.
-Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.
-Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
-Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.
-Çiftlikler, canlı hayvan pazarları ve hayvanların kesilebileceği alanlar gibi genel enfeksiyonlar açısından yüksek riskli alanlardan kaçınılmalıdır.
-Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmelidir.