2008'de dünyada yaşanan krizin çıkış menşeinin gelişmiş ülkelerdir
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın:- "Sadece Batı'nın normlarına göre dizayn edilmiş formatları baz alarak, 'Notunuz şuraya indi, buraya indi' demek haksızlık oluyor. Kendileri uyguladıkları zaman 'piyasa dostu uygulamalar' olarak adlandırılır
BURSA (AA) - Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, "Sadece Batı'nın normlarına göre dizayn edilmiş formatları baz alarak, 'Notunuz şuraya indi, buraya indi' demek haksızlık oluyor. Kendileri uyguladıkları zaman 'piyasa dostu uygulamalar' olarak adlandırılırken, aynı şey bizde uygulandığında farklı adlandırılıyor." dedi.
Aydın, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde moderatörlüğünü yaptığı "Büyüme Dostu Bankacılık" oturumundaki konuşmasında, 2008'de dünyada yaşanan krizin çıkış menşeinin gelişmiş ülkeler olduğunu söyledi.
Bu krizin hala devam ettiğini belirten Aydın, "Tamamının bittiğine dair elimizde somut göstergeler bulunmuyor. Olağan dışı bir dönem olduğu için gelişmiş ülkeler, bize öğrettiklerinin dışında, olağan dışı önlemler aldı. Mesela bankalarını kamulaştırdılar, birleştirdiler, çok ciddi vergi avantajları getirdiler. Kötü aktifleri aldılar, sattılar, topladılar, çıkardılar. Bize kitaplarda 'Yapmayın, piyasa müdahalesi olur' dedikleri hemen hemen her şeyi gördük." diye konuştu.
Aydın, gelişmekte olan ülkelerde de zaman zaman kendine özgü bir takım problemler yaşandığına değinerek, "Uzun yıllarda elde ettiğimiz bazı kazanımları, ekonomi yönetimini kaybetmek istemiyoruz. Olağan dışı koşullar olduğu için olağan dışı kabul edilebilecek bir takım yöntemlerle reel hayatı, ekonomiyi ayakta tutmaya çalışıyoruz ama bunlara yönelik ciddi eleştiriler de alıyoruz." ifadesini kullandı.
- "Hak etmediğimiz puanlarla karşılaşıyoruz"
Olağanüstü durumlarda hem reel sektör hem bankacılık sektörünün birlikte yaşamanın koşullarını zorladığını vurgulayan Aydın, şunları kaydetti:
"Burada yaşadığımız bir takım sıkıntılar var. Aslında daha gelişmiş ekonomilerde meşru kabul edilmiş bazı uygulamaların bizim ülkemizdeki uygulamalarını, bizim biraz fazla dedikoduya çevirmemizin sıkıntılarını yaşıyoruz. Yani her şey bir bilançodan ibaret değil. Türkiye'de insanlar ölmüşlerinin borçlarını ödüyor, bırakınız sağları. Bizde gelip de anahtarları bankaya atma gibi bir şey olmuyor. Bilanço kadar insanların davranışları, o kentin duruşu da önemli şeyler. Sadece Batı'nın normlarına göre dizayn edilmiş formatları baz alarak, 'Notunuz şuraya indi, buraya indi.' demek haksızlık oluyor. Kendileri uyguladıkları zaman 'piyasa dostu uygulamalar' olarak adlandırılırken, aynı şey bizde uygulandığında farklı adlandırılıyor."
Türkiye'de yapılandırmanın yasal altyapısının hala olmadığına dikkati çeken Aydın, "Rusya ile 2016'da bir kriz yaşadık. Antalya'daki turizmcilerden hiçbiri bize ne faizi ne taksidi ödeyemedi. Güçlüydük, kimseden bir şey beklemedik ve gittik bankacılık olarak yapılandırma yaptık. Bugün o oteller, bugünden itibaren dolu ve fiyatlar da yükselmiş. Biz, o dönem yapılandırma yapmasaydık da otelleri yakıp yıksa mıydık? Ne olacaktı? Biz, o dönem 'Bunlar olsun' dediğimizde de kendi içimizde de yanımızda da çevremizde de ciddi eleştiriler aldık. 'Kriz döneminde vergi oranlarını azalttın', hiç alamamaktan daha iyi. 'SSK primlerini normale getirdin', hiç mi almasaydık? Bunlar yapılabiliyor. Biz uyguladığımız zaman bunlar bizim için de meşru olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Aydın, doğru yapılanların birinci ağızdan ve anlatılması gereken yöntemle anlatılmadığında sanki yanlış şeyler yapılıyormuş algısı oluştuğunu dile getirerek, "Bunu istismar eden de oluyor. Hak etmediğimiz puanlarla karşılaşıyoruz." dedi.
- "Biz bankacılığı son 10 senedir falan yapıyoruz"
Bir takım eleştiriler yapıldığını anlatan Aydın, "Bazıları, 'Likitide bolken bankalar herkese, önüne gelene kredi verdi' diyorlar. Yaptık yani bu işi; 'Bu sektöre gitme, bu böyle oldu, şöyle oldu' demedik. Yani o kentte 50 konuta ihtiyaç varken 5 bin konutluk projelere de bastık, verdik. Hepsini yaptık. Azıcık gerçekten işler değişince de aşırı panik yaptık. Bunu da yaptığımız oldu." şeklinde konuştu.
Aydın, reel sektör ile bankacılık sektörünün iş ortağı olduğunu, her iki tarafın da yanlış yapma hakkı olduğunu ve bunu kan davasına dönüştürmemek gerektiğini ifade ederek, "Biz bankacılığı son 10 senedir falan yapıyoruz. Biz ondan önce ağırlıklı olarak, enflasyonist bir ortamda devleti fonlayarak büyüdük, geldik. Hazine departmanları ağırlıklı çalıştık. Kredi falan bildiğimiz yoktu." yorumunu yaptı.
- "Bu krizler, Türkiye'ye hiçbir şey yapamaz"
Sanko Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu da bankacılar, sanayiciler ve küçük esnafın etle tırnak gibi olduğunu belirtti.
Yaşanan ekonomik krizlerin Türkiye'yi yıkamayacağını vurgulayan Konukoğlu, "Türkiye, bugüne kadar birçok kriz geçirdi. Bu krizler, Türkiye'ye hiçbir şey yapamaz. Türkiye'ye dedikodu zarar verir. Bizi ne savaşla ne de baskıyla yıkabilirler. Türk milleti, baskıyı yedikçe kamçılanır. Bu, bizim huyumuzda var. Bundan dolayı Türk sanayicisine, esnafına kolay kolay bir şey olmaz. Bankaların geçmişte yaptığı hatalar, artık son zamanlarda yapılmıyor." diye konuştu.
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu da Türkiye'nin daha da kalkınması için birlik ve beraberlik içinde olması ve dış güçlere karşı sağlam durması gerektiğini dile getirdi.