2018 Muharrem ayı ne zaman başlıyor? Matem orucu nedir, nasıl tutulur?
Muharrem ayı ne zaman başlıyor? sorusu tüm müslüman alemi tarafından merak ediliyor. Müslümanlar için önemli aylardan biri olan Muharrem ayının ilk günü ne zaman? Muharrem ayı hangi tarihte başlıyor? 12 gün matem orucu nedir? Nasıl tutulur? Muharrem ayınd
Muharrem ayı ne zaman başlıyor? sorusu tüm müslüman alemi tarafından merak ediliyor. Müslümanlar için önemli aylardan biri olan Muharrem ayının ilk günü ne zaman? Muharrem ayı hangi tarihte başlıyor? 12 gün matem orucu nedir? Nasıl tutulur? Muharrem ayında hangi ibadetler yapılır? İşte tüm detaylar...
2018 MUHARREM AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR?
Muharrem ayı 2018 yılında 11 Eylül Salı günü başlıyor. Bugün aynı zamanda Hicri yılın ilk günüdür. Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.
Muharrem ayının onuncu gününe “aşura” günü denilir. Bu sene Aşure günü 20 Eylül Perşembe gününe denk geliyor.
1 Muharrem – 2018: 11 Eylül 201 Salı
10 Muharrem – 2018: 20 Eylül 2018 Perşembe
Hicri yılbaşı – 2018: 11 Eylül 2018 Salı
Aşure günü – 2018: 20 Eylül 2018 Perşembe
MATEM ORUCU NEDİR?
Muharrem ayı orucu olarak da bilinen oruç, Kerbela olaylarında şehitlerin çektikleri zorluklar için tutulur. Muharrem ayının dokuzuncu, onuncu ve on birinci tutulan oruçlar daha faziletlidir. Ancak diğer günlerde de oruç tutulmasında herhangi bir sakınca yoktur. Hz. Muhammed (s.a.v.), Aşure orucunu da tavsiye etmiş, kezâ Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarında üç gün oruç tutulmasını öğütlemiştir.
MATEM ORUCU NASIL TUTULUR? NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
Küçükçekmece’deki Garip Dede Dergahı Başkanı Celal Fırat, tuttukları Alevi inancındakilerin 12 günlük tuttuğu Muharrem orucu ile ilgili şu bilgileri verdi;
“Bizim Muharrem orucumuzun ana temasında sahur yok. Saat 12.00’den sonra kesinlikle su içilmez. Sıvı şeyler içilir. Hayvansal maddeler; özellikle et kesinlikle tüketilmez. Yumurta yenilmez. Hiçbir şey canlı özellikle elma dahil bıçakla kesilmez. Çünkü bıçak çok şeytani mahiyette kullanılmış insanları katledilmiş. Ama gelin görün ki 1400 sene önce de Şah Hüseyin’in başını kesen mantık, zihniyet günümüzde de Ortadoğu’da ‘Allah-u Ekber’ nidaları altında insanların başını kesiyor. Şu anda sadece bir zihniyet değişikliği var. Onun için ibadetlerimizin ana teması içerisinde herhangi bir kesici aleti kesinlikle kullanmayız. Tamamen sıvısal maddelerden oluşan sıvı şeyleri tüketiriz 12 gün boyunca. Ama su içmeyiz.”
Fırat, bu Muharrem ayında birlik beraberliğe çok ihtiyaç duyduklarını, insanların ötekileştirilmemesini, herkesi sınıflara ayırmaktan vazgeçilmesini dilediklerini belirtirken, “Her geçen gün Aleviler daha fazla Alevileşiyor, Sünniler daha Sünnileşiyor, Kürtler daha Kürtleşiyor, Türkler daha Türkleşiyor. Hepimiz bir geminin içerisindeyiz. Bu ülke hepimize yeter. Birlik içerisinde gönül kapılarımızı birbirimize açalım. Gelin hep beraber böyle insani eksende birbirimizin farklılıklarını zenginliğimiz olarak görelim bir olalım iri olalım diri olalım diyorum” dedi.
Rivayetlerden anlaşıldığına göre, haram aylarla ilgili hükümler Hz. İbrahim zamanında konulmuş olup hac ibadetiyle ilişkilidir. Haram aylar zilkade, zilhicce, muharrem ve recep aylarıdır. Recep ayı dışındakiler birbiri ardınca gelir. Hac günlerini de içeren bu üç ay geçmişte hac mevsimi olarak değerlendirilmiştir. Bu açıdan bakıldığında, muharrem ayı -bir bakıma- hac mevsiminin son ayıdır. Bu aylarda savaşmanın yasak oluşu da büyük ölçüde hac ibadetinin huzur ve güven içinde eda edilmesini sağlamak içindir. Haram aylarla ilgili ayetlerde hac ibadetine de değinilmiş, konuyla ilgili hükümlerin insanların iyiliği için konulduğu vurgulanmıştır.
MUHARREM AYINDA HANGİ İBADETLER YAPILMALI?
- Kur'an-ı Kerim'de "Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur." buyrulmuştur. Bu yüzden Muharrem ayında oruç tutmak çok faziletlidir.
- Muharrem ayının birinci gününde akşam ve yatsı arasında yani zilhicce’nin son gününü, Muharrem’in birinci gününe bağlayan gecesi 2 rekat namaz kılınır.
- Muharrem ayının ilk gecesinde ise tesbih namazı kılınır ve bu namazda “Ya Rabbi, bu yeni senede beni mağfireti ilahine, rızai ilahine ve hidayeti ilahine mazhar eyle. Yeni açılan amel defterimi rızai ilahine muvafık amel ile doldurmayı bana nasip eyle. Beni gadabı ilahine duçar olacak amellerden muhafaza buyur.” diyerek dua edilir.
- Muharrem ayının birinci gününde 1000 kere İhlas suresi okunduğunda kişinin kul hakları af olacağı Kur'an-ı Kerim'de yazılmıştır.
MUHARREM AYININ FAZİLETİ
Muharrem ayı Peygamberimiz (s.a.v) tarafından Şehrullah (Allahın Ayı) olarak tanımlanmış, Cenabı Allahın ilahi bereket ve feyzinin, Rabbani ihsan ve kereminin bol bol müminlere ihsan edildiği mübarek bir aydır.
Hicret, Muharrem ve Aşura “Sevgili peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretinin gerçekleştiği ve rahmet peygamberinin “Allah’ın ayı” olarak nitelendirdiği Muharrem ayı süresince idrak edilecek. Peygamber Efendimiz (sav), Muharrem ayının faziletlerine işaret etmiş, Muharrem ayında tutulan orucun Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç olduğunu belirterek ashabına aşure gününde bir gün öncesi veya sonrası ile birlikte oruç tutmayı tavsiye etmiştir.
Hz. Peygamber Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve "Aşûre günün orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım" buyurmuştur. Peygamberimiz, hadiste "Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir." Ancak, Hz. Peygamberin bildirdiğine göre yalnızca Aşûra günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Aşûre günü oruç tutmanın faziletine ilişkin sahih hadisler bulunmasına karşılık, o günde hububat karşımı aş (aşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek ve kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih habere rastlanmamaktadır. Bununla birlikte, Müslüman Türklerin dînî halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşûre, aynı zamanda Muharremin onuncu günü başlamak üzere, daha sonraki günlerde de özel merasimle pişirilip dağıtılan tatlıya isim olmuş ve sosyal dayanışmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Çok eskiden beri devam eden aşûre aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilmiş, “aşûre testisi” adı verilen özel kaplarla da saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılmıştır.