28 Şubat Davasında Karar Çıktı | İstenen Cezalar Belli Oldu
28 Şubat davasında savcı mütalaasını verdi. Karadayı ve Çevik Bir dahil 60 sanığın müebbet hapsi istendi.
28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanıklı davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı mütalaasını açıkladı.
Savcı, 28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanıklı davada esas hakkındaki görüşünü açıkladı.
Refahyol hükümetini devirmeye TSK'daki tüm unsurların katıldığını belirten savcı, cezaların en üst seviyeden verilmesini istedi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ile dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de arasında bulunduğu 60 kişinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Dönemin (hayatta olan) tüm kuvvet komutanlarının yanı sıra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen komuta kademesinden bazı isimler şöyle: Harekat Başkanı Çetin Doğan, Genelkurmak Genel Sekreteri Erol Özkasnak, Adli Müşavir Erdal Şenel.
39 BERAAT TALEBİ
39 sanığın ise beraati istendi. Yargılama sürecinde hayatını kaybeden 4 sanık hakkındaki dava ise düştü. Eski Jandarma Komutanı Orgeneral Teoman Koman, ölüm nedeniyle hakkındaki davanın düşürülmesi istenen bu 4 isim arasında yer aldı.
"POSTMODERN DEĞİL, GERÇEK DARBE"
Mütalaada, Refahyol Hükümeti'nin yıkılmasıyla sona eren 28 Şubat sürecinin "postmodern" değil, askerin cebir ve şiddet kullanarak tüm unsurlarıyla hayata geçirdiği "gerçek bir darbe girişimi" olduğu vurgulandı.
28 ŞUBATTA NELER OLMUŞTU?
RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların, 28 Şubat sürecini tetiklediği ve hızlandırdığı iddia edilmektedir. Bu olaylar;
*2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijerya’yı ziyaret etti. Libya’da, Kaddafi’nin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarfettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.
*6 Ekim 1996’da Ankara Kocatepe Camisi’nde “şeriat isteriz” diye bağıran sakallı, cübbeli ve âsâlı Aczmendîler gösteri yaptı.
*3 Kasım 1996’da Susurluk’ta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan ‘fasa fiso’ dedi, Adalet Bakanı Şevket Kazan ise, aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için “Mum söndü oynuyorlar” dedi.
Kayseri’nin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiye’de henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını söyledi. Karatepe konuşmasında şunları söylemişti:
“ Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur. ”
Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edildi.
*Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997 Cumartesi günü, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.
*Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük’te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.
*30 Ocak 1997’de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi.
*3 Şubat 1997’de, Ankara’da Star TV muhabiri Işın Gürel’in muhafazakar biri tarafından saldırılarak dövülmesi toplumda büyük bir tepkiye neden oldu.
*4 Şubat’ta Sincan’da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.
*5 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan’a uyarı mektubu gönderdi.
*Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya ‘İrtica, PKK’dan daha tehlikeli’ dedi.
*11 Şubat’ta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankara’da yapıldı.
*23 Şubat 1997’de Fatih Camii’nde öğlen namazının ardından bir grup ellerindeki yeşil bayraklarla “şeriat isteriz”, “yaşasın Hizbullah” sloganlarıyla yürüdü. İslamcı gazeteci Yaşar Kaplan, gerektiğinde İslam uğruna şehit olacaklarına dair bir açıklama yaptı.
28 ŞUBAT KARARLARI NELERDİR?
28 Şubat’ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye’de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı. 28 Şubat 1997’deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB’e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.
28 Şubat sonrası gelişmeler
*4 Mart’ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.
*13 Mart’ta Başbakan Necmettin Erbakan, medya tarafından MGK kararlarını ”imzaladı” şeklinde sunuldu. Ancak 2013’te başlatılan ”28 Şubat Post Modern Askeri Darbesi Davası” soruşturmasında Erbakan’ın kararları imzalamadığı MGK tutanakları incelenerek teyit edildi. Nitekim dönemin gazetecilerinden olan Mehmet Ali Birand da CNN Türkte katıldığı Cüneyt Özdemir’in programında bu bilgiyi teyit etmiş, kendilerinin (gazetecilerin) kandırıldığını söylemişti.
*21 Mayıs’ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini'' söyleyerek, RP’nin kapatılması için dava açtı.
*3 Haziran’da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM’de başladı.
*7 Haziran’da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.
*10 Haziran’da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı’na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.
*18 Haziran’da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller’e devretmek olduğunu belirtti.
*19 Haziran’da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller’e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’a verdi.
*30 Haziran’da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk’la birlikte ANASOL-D Hükümeti’ni kurdu.
*2012 yılında ise TBMM, darbeleri araştırma komisyonu kurmuş ve 28 Şubat başta olmak üzere askeri darbeleri araştırmaya başlamıştır.Bu sürecin yargılanması ise 28 Şubatta etkin rol oynayanların tutuklu yargılanması ile başlamıştır.
*2 Ekim 2012 tarihinde Dönemin Başbakan Yardımcısı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ‘mağdur’ sıfatıyla ifade vermiştir.