Abdurrahman Dilipak, korkuyu saldı! “Babanız peygamber olsa gelse sizi kurtaramaz"
Abdurrahman Dilipak, sosyal medya hesabında paylaştığı köşe yazısıyla okurlarına yeni bilgi aktarımında bulunarak, fikir önerilerinde bulundu.
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, sosyal medya paylaşımlarının yanı sıra köşe yazılarıyla da okurlarına bilgi aktarmaya devam ediyor. Geçtiğimiz gün acı gününü sevdikleriyle paylaşan Dilipak, bu defa "Bugün seçim var, herkes seçimini yapsın" başlığıyla kaleme aldığı yeni yazısını yayımladı. "Unutmayın, yaptıklarınız, yapmanız gerekirken yapmadıklarınız, söyledikleriniz ve söylemeniz gerekirken söylemediklerinizin toplamı sizin seçimlerinizdir ve bu seçimlerin toplamı ise imtihanınızdaki doğrular ve yanlışlarınızdır. " diyen Dilipak, okurlarına tavsiyelerde bulundu.
"VAY O NAMAZ KILANLARIN HALİNE"
Abdurrahman Dilipak, yeni yazısında "Bakın kimse kurtarıcı beklemesin. Bu dünyada da, ahirette de kurtarıcı yok. Haşa babanız peygamber olsa gelse sizi kurtaramaz. Kaldı ki, bundan sonra peygamber gelmeyecek. Hz. Muhammed (sav) hatem-ün nebi değil mi idi. Peygamberlerin kurtarıcı gücü yok.
Hiçbir doğru yanlışı götürmez, belki ahval-i şahsiye-ye müteallik bir meseleden dolayı bağışlanır/affedilirsiniz. Yoksa birinden çaldığınız, ötekine verdiğiniz karz-ı hasen, ya da sadaka ile mahsub edilmez.
Mesela yetim malına tamahınız, kıldığınız namazın sevabını götürebilir. “Vay o namaz kılanların haline ki” diye başlayan ayeti hatırlayın. Haram mal ya da para ile sadaka olmaz. Helal para ile haram mal ya da hizmet alırsanız, günahınız azalmaz. “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! O sadece, onların işini bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış; başları yukarıya kalkık, bakışları bir noktaya sabitlenmiş, zihinleri bomboş kalmış olarak toplanma yerine koşarlar.” (İbrâhîm 42-43)
Unutmayın bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi, kadere, rızka ve ecele hükmeden bir Allah var!
Kimsenin kimseye hiçbir faydası olmayacağı bir günde, annenin çocuklarından kaçtığı bir günde yalnız başınıza imtihan olacaksınız, ellerimiz, dillerimiz, gözlerimiz, kulaklarımız lehimizde ve aleyhimizde şahitlik edecekler. Zaten Kiramen Katibin’in tuttuğu kayıtlarda her şey yazılı olmasının yanında, Levh-i Mahfuz’da yaratılan her şeyin evveli-ahiri, zahiri-batını kayıtlı değil mi? Allah’ın (cc) ezeli ve ebedi bilgisi bunları kuşatmıyor mu?" ifadelerine yer verdi.