Abdurrahman Dilipak'tan Müslüman'a uyarı: "Sigara ikram etmeyin!"
Abdurrahman Dilipak, bugünkü köşe yazısında, kimsenin kimseye sigara ikram etmemesi gerektiğini vurguladı.
Abdurrahman Dilipak, yeni yazısında "Şüphesiz, ibadetin cemaatle olanı makbuldür, günahın kerih işlerin ise topluca olanı aynı şekilde tehlikelidir. Onun için en yaygın olanından sigara ikram etmeyin, faydasız işlerden olan ve sakınmamız gereken şeylerden olan malayani şeyleri, oyunları terk edelim ve onları topluca yapanlardan biri olmayalım.
Görevimiz onları uyarmaktır çünkü!
Hayır da Şer de Allah’ın iradesi içinde. Şeytan da O’nun iradesi içinde. Bu işlerde O’nun rızasının dışında çıkıldığında o şey, icabında dua ile istenen belaya dönüşür.
Resulullah’ın bize öğrettiği gibi, ne kendi nefsime güvenirim, ne de bir başkasının. Ben şöyleyim, ben Müslümanlardanım bana “benim liderime, örgütüme, kanaat önderime güven gerisini merak etme sen!” demesin. Zaten diyenlere de inanmıyorum ve güvenmiyorum.
İstişareye evet, şuaraya evet, öğüt vermeye ve almaya evet, ama ötesine hayır. Kadere, rızka ve ecele hükmeden yalnız Allah’tır.
Peygamberler bile “göklerin hazinesinin anahtarı benim ellerimdedir, göklerin ordularının komutası benim ellerimdedir demiyorum” derken, kalplerden geçeni ve geleceği bilenin tek Allah ve O’nun bildirdikleri dışında bilen yokken bu harikaları kendinden menkul kişiler ne yapıyorlar ve kim bunlara nasıl inanıyor ve güveniyor? “İnni küntü minezzalimiyn / Muhakkak ki, biz zalimlerden olduk” diyen kimdi. “Din ve devlet büyüklerini ilah ve rab edinmememiz gerektiği” söylenmedi mi bize.
Evet, hepsinin mükemmel olması aklın muktezası, bir de çevresel faktörler ile birlikte imtihan boyutu var işin. İşin manevi açıdan bizi ilgilendiren yönü rıza boyutu var. Ondan sonra Allah’a tevekkül edecek ve O’nun hükmüne razı olacağız.
Sonuç ne olursa olsun, namaz vakti geldiğinde Allahuekber diye başlayacak, Sübhanallah ve Elhamdülillah diyeceğiz.
Biz nerede yanlış yaptık deyip, kendi nefsimizi sorgulayıp, o günahtan elde ettiğimiz ne varsa sahiplerine iade etmeden ve tövbe etmeden bağışlanacak da değiliz.
“İman ettik” ya da “Tövbe ettik” demekle hemencecik bağışlanacak ve cennete girdiriliverecek de değiliz. Kötü söz ve işlerden uzaklaşacağız, kötü söz ve işler yapanlardan da uzaklaşacak ve onları yanımızdan uzaklaştıracağız. " ifadelerine yer verdi.