“Açlığı bitirmek için işbirliği içinde gıda kayıplarının önüne geçilmeli”
Yarın kutlanacak 16 Ekim Dünya Gıda Günü'nün bu yılki teması "Sıfır Açlık" üzerine kuruldu.
Yarın kutlanacak 16 Ekim Dünya Gıda Günü'nün bu yılki teması "Sıfır Açlık" üzerine kuruldu. Türk gıda sanayiinin çatı kuruluşu TGDF, bu konuda gıdanın tüm paydaşları olarak üzerlerine düşeni yapmakta kararlı olduklarını ifade etti.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından başlatılan ve her yıl tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Gıda Günü'nün bu yılki teması "2030'da #SıfırAçlık olan bir dünya mümkün'. "Eylemlerimiz Geleceğimizdir" sloganı ile düzenlenen etkinlikler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 2'ncisi olan Sıfır Açlık konusunda dikkat çekmeyi amaçlıyor.
FAO'nun konu ile ilgili raporunda yer alan verilere değinen Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, dünyada kronik açlığın yeniden yükselişe geçtiğini, bu durumun onlarca yılda elde edilen kazanımları tehdit etmeye başladığını söyledi. Savaşlar, iklim değişikliği, küresel ekonomide yaşanan sorunlar ve eşitsizlik nedeniyle dünya genelinde Sıfır Açlık hedefine ulaşmanın giderek zorlaştığını vurgulayan Kopuz, bu konuda atılan adımların hızlandırılması gerektiğini ifade etti.
"Her 12 saniyede 1 çocuk açlıktan ölüyor"
Geçtiğimiz yıl dünyanın en büyük insani krizlerinden birini yaşadığını belirten Kopuz, "Nijerya, Somali, Güney Sudan ve Yemen'de 20 milyon insan yiyecek kıtlığı ile karşı karşıya kaldı. Her 12 saniyede 1 çocuk açlıktan ölüyor.
Gıdamızı nasıl ürettiğimiz, depoladığımız, taşıdığımız ve tükettiğimiz bu bağlamda her zamankinden çok daha önemli. Tarım, balıkçılık ve ormancılığa dayalı hayat süren kırsal kesimin kalkındırılması; gıda üretim sistemlerinin iyileştirilmesi, doğal kaynakların uzun vadede korunması, açlık ve dengesiz beslenmenin azaltılmasının birincil şartlarından biri" diye konuştu.
"Sıfır açlığa ulaşmak doğru adımlarla mümkün"
"Sıfır açlık iddialı bir hedef gibi dursa da doğru adımlarla ulaşılması mümkün" diyen Kopuz, "Bunun için toplumun tüm kesimlerinin, kamunun, özel sektörün, akademisyenlerin, tüketicilerin el ele vererek birlikte çalışması gerekiyor. Yeterli ve dengeli gıdaya erişimde en büyük sorunu yaşayan düşük gelirli kesimin kurtarılması; sosyal yardımlaşma, sürdürülebilir tarım, beslenme, sağlık ve eğitim politikaları arasında bağlantının kurulması büyük önem taşıyor.
Dünyada açlığın sıfırlanması için öncelikle ülkemizde ayakları yere basan, sürdürülebilir bir program uygulamamız gerek. Bugün dünyada 1 milyara yakın kişi açlık ya da yetersiz beslenme ile karşı karşıya. Çevresel, politik ve ekonomik gelişmeler göz önüne alındığında bu ateşin ülkemize de sıçramaması için gerekli önlemlerin hızla alınması lazım. Kendine yeten bir tarım ülkesiyken, nüfus artışına karşın tarım arazilerinin giderek azalması endişe veriyor. Son çeyrek yüzyılda çeşitli nedenlerle Konya ilimiz büyüklüğünde tarım arazisinin kaybolduğu ifade ediliyor. Neyse ki Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda girişimlere başlamış durumda" ifadelerini kullandı.
"Gıda israfıyla mücadele için Sıfır Gıda Atığı Liderler Ağını kurduk"
Kopuz son olarak şunları kaydetti: "Biz sektör olarak üzerimize düşeni her zaman yapma gayreti içerisindeyiz. Açlığı önlemenin birinci adımının gıda kayıp ve atıkları ile mücadele olduğunu biliyoruz. Bu amaçla gıda tedarik zincirinin tüm paydaşlarını kapsayan çalışmalar içerisindeyiz. Geçtiğimiz günlerde Federasyonumuz öncülüğünde, İngiltere Kraliyet Mühendislik akademisi işbirliğiyle toplanan; çiftçilerden lojistiğe, sanayiden akademiye birçok katılımcıyı bir araya getirerek işbirliği başlatan Sıfır Gıda Atığı Liderler Ağı bu girişimlerimizden en yenisi. Gerek sektör, gerek gıda tedarik zincirinin tüm paydaşları olarak çok yakında bu girişimlerimizin meyvelerini toplayabileceğimizi umuyoruz."