Adalet Bakanı Gül, İnsan Hakları Eylem Planı'nı değerlendirdi: Bu bir kanun değil iyi niyet belgesi!
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Anadolu Ajansı'nın düzenlediği Editör Masası isimli programa katılarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dün açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı'nı değerlendirdi.
Anadolu Ajansı'nın düzenlediği Editör Masası programının bugün canlı yayın konuğu olan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İnsan Hakları Eylem Planı'nı değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2 Mart'ta açıklanan 9 maddeli ve 11 hedefli planın asıl amacının yeni anayasaya hazırlık olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm siyasi partileri ve ülke geleceğinde söz sahibi olanları, anayasaya desteğe davet etti.
ETKİSİNİ TÜM VATANDAŞLAR HİSSEDECEK
Adalet Bakanı Gül ise konuğu olduğu programda, İnsan Hakları Eylem Planı'nı, AK Parti'nin kuruluşundan günümüze dek devam eden reform yolculuğunun bir adımı olarak tanımlayarak buradaki en önemli başlığın kendisi için Hukuk Güvenliği olduğunu belirtti. Bu plan uygulandıkça İstiklal Caddesi'nde, Kızılay Meydanı'nda, Diyarbakır Sur'da, İzmir Konak'ta bulunan vatandaşların da etkileri göreceğini, hissedeceğeini ifade eden Bakan Gül, olumlu sonuçların tüm vatandaşlar üzerinde tesiri olacağını söyledi.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
İnsan Hakları Eylem Planı ardından yeni anayasa çalışmalarına değinen Bakan Gül, herkesin anayasası olacak bir süreci, herkesin katılımıyla yapmak istendiğini vurgulayarak Türkiye'nin darbeciler tarafından yapılan bir anayasa ile yönetilmeye mahkum olmadığını ifade etti. Sivillerin ve siyasi partilerin anayasa yapmaktan aciz olmadığını söyleyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, anayasanın önümüzdeki dönemde yapılacağına inandığını belirtti.
KANUN DEĞİL İYİ NİYET BELGESİ
İnsan Hakları Eylem planı için yapılan ciddi eleştirilerin çok değerli olduğunu ve bunların dikkate alınacağını vurgulayan Adalet Bakanı Gül, bunun bir kanun metni değil, iyi niyet belgesi oldğunu ifade etti. Planın iki yıllık uygulama süreci olduğunu, bu kapsamda tüm faaliyetlerin iki yıl içinde tamamlanmış olacağını belirten Bakan Gül, bunun sadece partiler için değil tüm vatandaşlar için olduğun ve bu sebeple çalışmalar esnasında toplumun her kesimiyle fikir alışverişi yapıldığını kaydetti.
Bu belgede yer alan ve vatandaşı doğrudan ilgilendiren konuların geçiktirilmeden kanunlaştırılacağını ifade eden Bakan Gül, bunun yalnızca hakim, savcı ve mahkemelere değil her alanla ilgili kamuya verilen bir hatırlatma olduğunu, ve vatandaşlar tarafından, olumlu etkisinin her alanda hissedeileceğini ifade etti.
"ARTIK BARAJIN ÖNEMİ OLMAYACAK"
Siyasi partiler ve seçim mevzuatında öngörülen değişiklikle birlikte barajın artık anlamı kalmadığını söyleyen Bakan Gül, AB'nin yaklaşımı ne olursa olsun tüm reformların sürdürüleceğini belirtti. Seçim mevzuatındaki değişiklik için ise "Keşan'daki bir gencimizin bile oyunun ülke yönetimine daha etkin katılımıyla ilgili ne gerekiyorsa o adım atılacak." diyen Bakan Gül, vize muafiyeti için de Türkiye'nin gerekli hazırlıkları önemle yürüttüğünü, AB, samimi şekilde sürece katkı sağlarsa olumlu neticeler alınabileceğini ifade etti.