AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten CHP'li Özkoç'a sert tepki
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un TBMM'de AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e yönelik ifadeleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Ömer Çelik, "Bunlar 'Susturun' diye başlarlar, 'Haddini bildirin.' diye devam ederler daha sonra da işi darbe destekçiliğine vardırırlar" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TBMM'de Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e yönelik ifadeleri ile ilgili olarak, "Bunlar 'Susturun.' diye başlarlar, 'Haddini bildirin.' diye devam ederler daha sonra da işi darbe destekçiliğine vardırırlar." dedi.
Sözcü Çelik, Anadolu Ajansı muhabirine, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e yönelik sarf ettiği sözleri değerlendirdi.
Zengin'e yapılan saldırının Türkiye'nin her tarafından lanetlendiğini ve kınandığını söyleyen Çelik, "Fakat bu saldırı neticesinde bir öz eleştiri yapacaklarına, birazcık ıslah olacaklarına dair beklentileri boşa çıkaran açıklamalar yapmaya devam ediyorlar." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun birkaç gün önce saldırıya uğrayan başörtülü kadınları arayarak destek verdiklerini ve yanlarında olduklarını söylediğini aktaran Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son zamanlarda sokaklarda, metroda insanlara hayat tarzı yüzünden, düşünceleri yüzünden benzer saldırılar meydana geldi. Şimdi bu saldırı zihniyetinin maalesef Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde CHP Grup Başkanvekili'nin şahsında somutlaşması bizim için şaşırtıcı değil ama Türkiye için tabii ki üzüntü verici bir durumdur. Bu saldırıyı yapan şahsı, kullandığı ifadeleri lanetliyoruz ve kınıyoruz. Arkasından açıklama yapıyor 'Türkiye'nin gündemi başka, sayın Cumhurbaşkanı bizi tehdit ediyor.' diyor. Asıl tehditi yapanlar kendileridir kendilerinin siyasi geleneği bir tehdit geleneğidir, bir vesayet geleneğidir. Bunlar geçmişte de 'Susturun.' diye başlarlar, 'Haddini bildirin.' diye devam ederler, daha sonra da işi darbe destekçiliğine vardırırlar."
"DEMOKRAT GİBİ GÖZÜKÜP İÇLERİNDEKİ YASSIADA ZİHNİYETİNİ DIŞA VURUYORLAR"
AK Parti döneminde Türkiye'deki demokratik ivme ve standartlar yükseldiği için, vatandaşın geçmişte bu tür vesayet unsurlarının yaptıkları manipülasyonlar karşısında duyarlı olduğu için artık eski tavırların işletilemediğini, tutumların sürdürülemediğini vurgulayan Çelik, "O sebeple sureta demokrat gibi gözüküyorlar, sureta hayat tarzlarına saygılıymış gibi gözüküyorlar fakat en kritik durumda içlerindeki Yassıada zihniyetini dışa vuruyorlar." şeklinde konuştu.
Ömer Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
"Sayın Kılıçdaroğlu zaman zaman demokratik birtakım cümleler kuruyor ama ne darbe çağrısı yapan kendi partisindeki milletvekillerine karşı bir süreç işletiyor ne bunları susturuyor ne de şimdiye kadar bu Grup Başkanvekili'nin bizim Grup Başkanvekili'mize karşı bu tehdit eden ifadelerine karşı bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı'mızın bu nefret söylemine, saldırganlığa karşı ortaya koyduğu tutumu ise tehdit olarak algılıyor. Çünkü bunlar tehdidi sadece kendilerinin yapabileceklerini düşünürler. Bunlar herhangi birine saldırdıkları zaman kimsenin karşı koymayacağını zannederler, zihniyetleri bununla yerleşmiş."
AK Parti'nin iktidara geldiği dönemde bir CHP Grup Başkanvekili'nin merhum Başbakan Adnan Menderes'e karşı söylenmiş bir sözü hatırlatarak, "Siz böyle yaparsanız Meclis'i biz bile açık tutamayız." dediğini aktaran Çelik, "O günden bugüne Türkiye vesayeti geriletmek konusunda, hem yargı hem askeri vesayeti geriletmek konusunda çok büyük mesafe aldı. Bugün demokrasiye bağlı bir ordumuz, demokrasiye bağlı bir yargı kurumumuz var fakat değişmeyen tek şey ruhunda, damarlarında bu vesayetçi, tehditkar siyasetin dolaştığı tek unsur, tek kurum olarak Cumhuriyet Halk Partisi kalmaya devam ediyor. Tarih akıyor, zaman akıyor, hayat akıyor, değişmeyen tek şey Cumhuriyet Halk Partisi'nin tehditkarlığı ve vesayetçi zihniyeti." ifadelerini kullandı.
"Hiç kimse bizim Grup Başkanvekili'mizi tehdit edemez, hiç kimse Meclis'teki bir kadın milletvekilini tehdit edemez." diyen Çelik, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi gerek AK Parti Grubu gerekse Meclis'teki bütün demokrasiye bağlı arkadaşlarımız buna gereken cevabı en net ve en sert şekilde verecektir. Bunu söylediğimiz zaman tehditten bahsediyor, tam tersine kendisinin tehdidine, tacizine, saldırganlığına karşı net bir tutum belirlediğimizi söylüyoruz. Esas olan CHP, kendisini bu lekeden arındırmalı, kendi üzerine kara leke süren bu unsurlarla arasına mesafe koymalı. Çıkmış yine hayat tarzlarına saygılı olduğundan, konuyu saptırmak için yine Tank Palet Fabrikasından, başka konulardan bahsediyor.
Özkoç'un nefret söyleminde bulunduğunu ve tehdit ettiğini söyleyen Çelik, "Bu şahıs geçmişteki acı hatıraları hatırlatır biçimde, geçmişten bugüne hiçbir konuda ders almadıklarını, hiçbir konuda ders almayacaklarını ve fırsat buldukları ilk anda pusudaki vesayet ajandasını yeniden siyasetin gündemine, toplumun gündemine getireceklerini göstermiştir." dedi.
Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şöyle düşünüyor bazıları, Türkiye pek çok mesafe katettiği için toplumsal bilinç geliştiği için siyasal bilinç geliştiği için artık bu vesayet artıklarının tamamen sahneden çekildiğini düşünüyor. Fakat bunlar diridirler, Yassıada zihniyeti bunlarda diridir çünkü bunlar için esas olan vesayet ajandasıdır. Sadece pusuya yattılar, uygun bir fırsat kolluyorlar, bunu da her fırsatta göstermeye devam ediyorlar. Eğer gerçekten CHP yönetimi bu konuda samimiyse, son günlerdeki hayat tarzına yönelik söylemlere, nefret söylemlerine karşı gerçekçi bir tutum alacaksa önce bu şahsa parti içi disiplin açısından gereken cezayı kendileri vermelidir."
Partisinin, TBMM'de bir daha böyle bir olayın olmasına izin vermeyeceğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin her tarafındaki demokratlar buna sahip çıkacaktır. Hiçbir şeyi retorikle, söylemle saklamak gibi bir tavır içerisine giremezler. Ne için yaptığını biliyoruz, bu davranışı niye sergilediğini biliyoruz. Davranışın sonuçlarından ne medet umduğunu da biliyoruz. Eğer bu toplumsal tepki gelmeseydi AK Parti'nin ortaya koyduğu toplumsal dönüşüm gerçekleşmemiş olsaydı bunlar her gün her dakika bu konuşmaları yapacaklardı. Gördük ki bunlar her zaman 'Susturun bu kadını.' sözünden 'Haddini bildirin'e geçip 'Haddini bildirin'den 'darbe vesayetçiliği yolunda' ilerlemeye devam edecekler.
Bunların tarihi bundan ibarettir, tarih yine kendileri açısından tekerrür etmiştir ama Türkiye açısından, siyaset açısından tekerrür etmeyecektir. Grubumuz, Türkiye'de demokrasiye destek veren bütün vatandaşlarımız buna asla geçit vermeyecektir. Bu açıklamayı bir kez daha kınıyoruz, gereğinin yapılmasını bekliyoruz. Bundan sonrasında da bu tip herhangi bir yaklaşıma karşı en net, en etkili tedbiri alacağımızı ve en etkili karşılığı vereceğimizi bir kere daha ifade ediyoruz."