"Ak Parti'ye açılan mücadele şahsi garaz ve taasuptur.."
Yaklaşılan seçim öncesi Ak Partiye yönelik özellikle cemaat tarafından yapılan eleştirelere “Kur’anda Devlet Ahlakı” yazarı Alim Erdemir’den önemli bir tepki geldi.
Yaklaşılan seçim öncesi Ak Partiye yönelik özellikle cemaat tarafından yapılan eleştirelere “Kur’anda Devlet Ahlakı” yazarı Alim Erdemir’den önemli bir tepki geldi. Aynı zamanda ilahiyatçı olan Erdemir bazı mihrakların Türkiye üzerinde hain emellerinin olduğunu ve geçmişte kolayca alt ettikleri iktidarlar gibi Ak Parti’yi de kolayca saf dışı edebileceklerini zannederek büyük bir karalama ve yok etme kampanyasına içine girdiklerini ancak halkın içinden çıkmış güçlü bir iktidarla karşılaştıklarını iyiden iyiye anlayınca, bu iktidarı yok etmeninde ancak aynı felsefede bulunan gruplarla olabileceğini fark etmelerine müteakip Cemaat planını devreye soktuklarını söyledi. Çünkü cemaatçe yapılacak her türlü eylem bunlara göre halkın nezdinde karşılık bulabilirdi. Peki bu planı nasıl başlatacaklardı.
Bunu da planlayan mihraklar öncelikle Ak Parti’nin cemaati toptan yok edeceğini bunu da MGK Kararlarında aldıklarını kulaktan kulağa fısıldayarak öncelikle Ak Parti karşıtlığı oluşturarak yapmaya başladılar.Fetullah Gülen’in gizli olmasına rağmen ortaya çıkan bu kararlar sonrası “Yıkıldım,bu bize yapılan büyük bir ihanettir” söylemleri aslında fitili ateşleyen sözler olmuştur.Bu tepki domino etkisi yaparak Altan alta cemaat mensuplarına yaygınlaştırıldı.Aslında onlarda bu kararların zaman itibariyle ülkenin inançlı kesimini korumaya yönelik zamanın şartlarında sadece söylemden ibaret olduğu biliniyordu.Ancak içten içe beslenilen ve dersanelerin kapatılma kararırında etkisiyle şahsi garaz ve taasuba döndüğünü ve tehlikeli boyutlara çıkıldı.Cemaat öteden beri ülkemizdeki bazı İslami cemaat gruplarının profesyonellikten uzak birliği bozucu imaj oluşturduğunu,hizmetin en iyisini yaparız anlayışına büründüğünü,bunun da entelektüel egolarını artırdığnı, ve berberinde cemaatte aşırı bir özgüveni oluştuğunu ifade ederek,bu da fazlasıyla nefsi tutumları,söylemleri ve davranışları ortaya çıkardı.İşte tam bu sırada Ak Parti İktidarıyla devlet özellikle eğitim alanında ulusal ve uluslar arası arenada akılcı yeni politikalar ortaya koydu.Buda Cemaatte bir paniğe neden oldu. Çünkü bazı mihraklar önce de ifade ettiğimiz üzere iktidarın cemaate yönelik yok etme kampanyası içinde olduğunu bununda örneğinin ortaya çıkan bu yeni yapılanmalar olduğunu zaten söylemişlerdi.Oysa her keste biliyor ki Cemaat en büyük inkişafını Ak Parti iktidarı döneminde yapmıştır.Hatırlayın Fatih Üniversitesi’ni açmaya çalışırken cemaatin çektiği sıkıntıyı.Ama Ak Parti iktidarı tamamen milli duygular içinde onlarca Üniversite ve okul açmalarına destek oldu.Çünkü bu ülke için eğitim çok önemliydi.
Cemaat, açılan hayır kredisini, şerli tutumlarıyla gölgeledi.
Cemaate devletin her kurumundan önemli destekler yapılmıştır. Getirdikleri projeler çok hızlı bir şekilde uygulamaya konulmuştur. Çünkü yıllarca ihmal edilmiş bilim ve teknoloji adına çıkacak her faaliyet desteklenmeli ortaya konulan Cumhuriyetin 100.Yılı olan 2023 hedefine,toplumsal barışın sağlandığı,bilimde ve teknolojide ilerlemiş kalkınmaya odaklanmış bir politikayla ulaşılabileceğine inanmıştı.Ancak Cemaatin Şahin kanadı oldum olalı İktidarın eğitim ve uluslar arası arenada devlet eliyle yapılan faaliyetlerden rahatsızdı.Bu bazı çıkarlara engeldi.Örneğin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde alkışlanacak bir Kamu Projesi olan TİKA gibi kurumların yurt dışında ortaya koyduğu performans, özellikle Afrika ve Orta Avrupa ülkelerinden İmam Hatip Liselerine getirilen öğrenciler gibi faaliyetler giderek büyüyor ve gelişiyordu.
Dün inkar edilen siyasetin bugün merkezindeler..
Siyasetin yıkıcılığı ve yeni nesile hiçbir şey katmayacağını sürekli deklere eden cemaatin bugün siyasetin içinde olmaları anlaşılır değil. Hani siyasetin içine vahiyle bile emredilse bile girilmezdi. Genel Başkan Yardımcısından il başkanına kadar Peygamberimize aşağılayıcı sözlerle hitap eden CHP’ye yerel seçimlerde verilen destek, cemaatin siyasetin tam merkezine yerleştiğini bununda bir vebali olduğunu hatırlatan Erdemir,”Tassup ve Garaz o kadar ileri boyuta ulaşmıştır ki Cemaate bu durum beraberinde fitneyi de beraberinde getirmiştir. Özellikle İslam referanslı konuşmaların yapıldığını ancak içlerine düştükleri durumu Kur’an-ı Kerimin çok güzel ifade ettiğini, “Allah ve resulüne itaat edin,birbirinizle çekişmeyin,sonra içinize korku düşer de kuvvetiniz elden gider” ayetinin hiç akıldan çıkmaması gerektiğini vurguladı.” Başarı birlikte olunca anlam ifade eder. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanı Türkçe Olimpiyatlarında elleri kırılırcasına alkışlayan grubun adını zikrederken bu gün Tiran, Yezid ifadelerini kullanmalarının “Ve birbirinizi ayıplamayın. Kötü lâkaplarla çağırmayın. Îmândan sonra fasık isimler ne kötü. Ve kim tövbe etmezse, işte o zaman onlar zalimdirler.” Ayetiyle çeliştiğini bu kelimeleri kullananların tövbe etmeleri ve helallik almaları gerektiğini söyledi.