Akciğer kanserinde sigaranın ağır etkisi

Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ertan Aydın, erkeklerde en yaygın görülen kanser türleri arasında birinci sırada, kadınlarda ise meme ve rahim ağzı kanserinden sonra üçüncü sırada yer alan akciğer kanserinin meme, kolon ve prostat kanserlerinden daha fazla ölüme yol açtığını söyledi.

Koru Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ertan Aydın, akciğerin göğüs kafesi içinde boşlukta yer alan bir organ olduğunu, akciğer kanserinin de bu göğüs kafesi içinde yer alan akciğer dokusunun birinde ya da ikisinde vücudun temel yapı taşı hücrelerin anormal ve kontrolsüz olarak büyümesi anlamına geldiğini belirtti. Aydın, "Akciğer yumuşak bir doku olduğu için ve geniş bir boşluğu olduğu için genellikle teşhis konulana kadar yayılmış oluyor. Bir örnek veriyim bizim akciğer kanseri hastalarımızın yaklaşık yüzde 15-20'sini ameliyat edebiliyoruz. Bize geldiği esnada ya göğüs kafesine ya da başka organlara yayılmış olur. Geç tespit ediliyor" dedi.

En önemli risk faktörünün sigara olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Ertan Aydın, "Sigara içen hastaların yaklaşık yüzde 80, 90'ında akciğer kanseri olasılığı görülüyor. Sigara içmeyen insanlarda da yüzde 15 görülme riski var. Sadece sigara içiciliği değil, sigaraya ne zaman başladığınız, kaç yıl içtiğiniz, kaç paket içtiğiniz, sigaranın türü, içindeki sigaranın katranın oranı da bunları etkilemekte. Risk faktörleri arasında erkek cinsiyette 50-70 yaş arasında daha sık görülür. Radon dediğimiz toprakta yetişen kokusuz bir gaz, ülkemizde radon çok az rastlanır. Genellikle evlerin inşaatı sırasında ortaya çıkar. Solunduğu zaman da akciğerleri kanser etmeye yarayan bir maddedir. Hava kirliliği, mesleki şartlar, asbes, kırmızı toprak bir risk faktörüdür" dedi.

Erkeklerde sigara içme oranı topluma göre daha sık görüldüğü için erkeklerde daha sık gözüken hastalığın son yıllarda kadınların da sosyal yaşama katılmasıyla kadınlarda da artış gösterdiğini bildiren Aydın, sigara içme oranının kadınlarda artması sonucunda daha önceki yıllara göre akciğer kanseri görülme riskinin yükseldiğini söyledi. Dr. Aydın, hastalığın belirtileri arasında "nefes darlığı, inatçı kuru öksürük, kanlı balgam gelmesi, hırıltılı solunum, kilo kaybı, gece terlemesi, ateş" gibi nedenlerin yer aldığını bildirdi. Bunun dışında akciğer boşluğundaki bir organa sıçramasının kitlenin büyüme etkisiyle bası yapabileceğini söyleyen Doç. Dr. Ertan Aydın, "Bu da ses kısıtlılığı yaratabilir. Göğüs duvarına yayılırsa göğüs ağrısına sebep olur ve arkada seyreden yemek borusuna bası yapması sonucunda yutma güçlüğü yaşanır. Bunların hepsi bir arada ya da kısmen olarak da oraya çıkabilir" diye konuştu.

Kanser araştırmasında öncelikle imvaze olmayan tanı yöntemlerinin kullanıldığını söyleyen Doç. Dr. Ertan Aydın, "Bunlar nelerdir; balgam almaktır. Balgamdan bir örnek alınarak patolojiye gönderilir. Kanser hücresi var mı onu araştırırız. Onun dışında akciğer filmi, tomografi, en üst tetkik olan Pet BT tetkiki yapıyoruz. Akciğer kanserinin varlığını ve başka organlara yayılıp yayılmadığını görüyoruz. Bunun dışında imvaze yöntemler, endesopi, burunoskopiyle ölçülebiliyor" dedi.