Alaattin Çakıcı'dan yeni tehdit: "Devam ederse eyleme dönüştürürüm"
Karar gazetesi yazarları hakkında tehdit içerikli söylemleri ile Türkiye'nin gündemine oturan ve ardından avukatı ile bir açıklama yapan organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çakıcı " Hakaretler devam ederse, eyleme dön
Geçtiğimiz hafta avukatı aracılığıyla Karar gazetesi yazarları hakkında tehdit içerikli bir açıklama yayınlayan Alaattin Çakıcı'dan yeni bir mektup geldi. "Bu ülkede bugüne kadar ne suç işlemişsem, bedelini ödedim ve cezasını çektim" diyen Çakıcı, "Hakaretler devam ederse, gerekirse eyleme dönüştürebilirim" ifadesini kullandı.
Geçtiğimiz hafta yayınladığı tehdit içerikli mesajla gündeme gelen organize suç örgütü liderliğinden hükümlü Alaatin Çakıcı, bugün sosyal medya hesabı üzerinden yeni bir mektup yayınladı. Çakıcı, mektubunda, "İşlemiş olduğum suçların arkasındayım" dedi.
Yeniakit gazetesinin aktardığı habere göre, kendisini ziyaret eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi, hakkında yapılan haberlerin içine çekmeye çalışanlara sert tepki gösteren Çakıcı, şunları söyledi: "Hiç kimse ortalığı karıştırmasın. Ben mahkum adamım. Rabbim bana ne kadar ömür verdiyse o kadar yaşayacağım. Af talebim yoktur, asla olmadı! Cumhur İttifakı'na karşı olan eski cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak birçok kişiyi affetti. Bunlardan biri KOAH sebebiyle tahliye oldu. Benim Af çağrım kader mahkumları içindir."
'KRİMİNAL SUÇLUYUM AMA…'
Süresiz sağlık raporuyla yeniden gündeme gelen Çakıcı, hastalığının 6 ayrı hastane tarafından tespit edildiğini ve bu yüzden kendisine rapor verildiğini ifade etti.
Kendisi üzerinden Cumhur İttifakı'nın delinmek istendiğini iddia eden Çakıcı, "'Kriminal suçluyum ama doğduğum günden beri vatanıma düşüncede bile ihanet içerisinde olmadım. Amaçları benim üzerimden Cumhur İttifakı'nı delip acaba İyi Parti, CHP, ufak bir olasılıkla HDP ile iktidar olur muyuz düşüncesinde olan küçük beyinlilere soruyorum" dedi.
Karar gazetesinin bazı yazarlarının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla birlikte hareket ettiğini ileri süren Çakıcı, şöyle devam etti: "Demirden korkan trene binmesin. Yasaları ihlal ettiysem cezasını da çekmek benim için şereftir. Hakaretler devam ederse, gerekirse eyleme dönüştürebilirim."
Çakıcı'nın mektubu şöyle:
'NE DİYE DÜNYAYI AYAĞA KALDIRDINIZ!'
"Kamuoyuna saygılarımla,
Bu ülkede bugüne kadar ne suç işlemişsem, bedelini ödedim ve cezasını çektim. İşlemiş olduğum suçların arkasındayım.
Demokratik bir ülke diyorsunuz, Twitter yazılarını avukatım aracılığı ile okudum, ne diye dünyayı ayağa kaldırdınız! Hayatta yaptığım her işin arkasında oldum. Gazeteci kişiyi eleştirebilir fakat kişinin onuru ile oynamak kimsenin hakkı değildir. Bazı STK'lar, yurtiçi ve yurtdışı terörist İslamcılar, sözde gazetecilik adı altında dünyayı ayağa kaldırdı. KARAR gazetesinin bazı yazarları, İslamcı örgütler ile birlikte Suriye'nin paramparça olmasını sağladı. Yaptığımı kabul ederim, başkaları gibi, karı gibi kıvırmam. Klavye arkasından birileri iğneli laf dokunduracağına gerçek kimliği ile erkek gibi laf eder. Bulunduğum cezaevi ve hastanenin önüne topluca gelebilirler.
Bakıyorum ki; Twitlerde, sayın Bahçeli ziyaretime geldiği için onu da konunun içine çekmeye çalışıyorlar. Kişinin işlediği suç kendini ilgilendirir.
'KARAR YAZARLARININ BAZI YAZARLARI VE SOYLU BİRLİKTE HAREKET EDİYOR'
KARAR gazetesine destek veren İçişleri Bakanı'nın desteği devlet adına doğru bir destektir. Fakat bu millet bu işlerin onun başının altından çıktığını bilmiyor. Çünkü KARAR gazetesinin bazı yazarları ve Süleyman Soylu birlikte hareket etmektedir. 1 yıldan beri konuşulan Berat Albayrak ile aralarındaki problemi bilmeyen yoktur. İslamcı, Yeşil Natocu terörist gazeteciler, Liberal Yeşil Natocu Süleyman Soylu'nun birlikte karar verdiği bir yazıdır KARAR gazetesinin haberi. Seçim sonrası benim açıklamamda asla bir hakaret yok, sitem var. Çünkü Cumhur İttifakı birlikte seçimi kazandıkları ortakları ile ilgili bir teşekkür edemediği için orada bir sitem vardı.
KARAR denen gazete bunu bir hakaret olarak algılayıp, şahsıma 'küstah' kelimesini kullandığı için vermiş olduğum cevap doğal hakkımdır. DEMİRDEN KORKAN TRENE BİNMESİN. Yasaları ihlal ettiysem cezasını da çekmek benim için şereftir. Hakaretler devam ederse, gerekirse eyleme dönüştürebilirim.
Bazı Twitlerde okuyorum, yıllarca ABD, Batı ve Fetö'ye uşaklık, PKK ile işbirliği yaptınız. 16 hastalığım ile Türkiye'nin değişik fakültelerinden ve araştırma hastahanelerinden almış olduğum süresiz kurul raporlarım vardır. Bir gün bile hastalıklarımdan dolayı tahliye talebinde bulunmadım. Hatta Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen 'hastalıklarından dolayı tahliye olmak ister misiniz' diye gelen resmi yazıya ASLA diye cevap verdim.
'DEVLET NEDEN AÇIKLAMA YAPMIYOR?'
Bana sadece süresiz kurul raporunu Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi vermedi. Adana Araştırma Hastanesi, Namık Kemal Tıp Fakültesi, Edirne Trakya Tıp Fakültesi, Kocaeli Tıp Fakültesi, Bolu Devlet Hastanesi de süresiz kurul raporları verdi. Bolu'da doktor kanaat raporları verildi. Bu hastalıklarımdan dolayı basına da yansıyan, Bolu'da olduğum ameliyatı kamuoyu bilmektedir. 6 klasör hastalık dosyam, Çapa Tıp Fakültesi, Trakya Tıp Fakültesi (2005'ten beri) Kartal Araştırma Hastanesi (2007'den beri) ve hastanelere gidiş gelişlerim ile ilgili hastalık raporlarım vardır. 2007'de kendi param ile anjiyo oldum. Geçmişteki haber arşivine girilirse İstanbul'da Nişantaşı'nda klinikte anjiyo olduğum bellidir.
3 tanesi Keskin T tipi Cezaevi'nde olmak üzere 5 defa kalp krizi geçirdim. Burnumdan, midemden ve gırtlağımdan gelen 25 poşet kan hala mevcuttur. Buna rağmen hastalıklarıma sığınıp tahliye talebinde bulunmadım. dosyamda 1000'lere yakın kontrol, tedavi ve yatış raporlarım mevcuttur. Tedavilerimin yarıda kesilidğine dair raporlar da dosyamda mevcuttur. Türk Tabipler Birliği denen daha önce PKK ile birlikte ortak hareket eden o doktorlara soruyorum;
Doğu'da hangi yaralı askeri, polisi tedavi ettiniz. Mevcut kurul raporlarıma binaen yukarıda bahsettiğim devam eden hastalıklarım daha kötüye gittiğinden —kronik olduğu için- ya tedavi olup kontrol altına alınacak, ya da hastalıklarım ölümle sonuçlanacak!
Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'nin verdiği raporu, sanki onlar suçluymuş gibi haber yapıp bir yerleri harekete geçirmek yanlış. Bu ülkede Adalet Bakanlığı'nın Sağlık İşleri Daire Başkanlığı var, UYAP üzerinden tüm hastalıklarım ve raporlarım kayıtlıdır. Ayrıca bu ülkede Sağlık Bakanlığı da var. Daha önceki tüm raporlarım mevcuttur. Devlet neden açıklama yapmıyor?
'SAĞLIĞIMI VE SIHHATİMİ GERİ VERİN, TÜM RAPORLARI İPTAL EDİN'
Burada yetkililere ve ortalığı karıştıran Yeşil Natocu Fetöcülere sesleniyorum. Bir şeyi hatırlatırım. PKK ve Batı'ya ajanlık yapan gazeteciler, eski İstanbul Belediye Başkanı'nın damadı özel hastaneden alınan raporlarla tahliye edildiler. O zaman neden basını ayağa kaldırmadınız?
Türkiye'deki yetkililere ve çok bilmişlere sesleniyorum; Sağlığımı ve sıhhatimi geri verin, tüm raporları iptal edin!
Ben kendime ‘AF' istemiyorum! Kader mahkumları için istiyorum. Neden sayın Bahçeli'yi benim şahsi durumuma alet etmek istiyorsunuz.
Türk Tabipleri Birliği! Yeşil Natocuları, PKK'lıları, DHKP-C'lileri sevmiyorsanız ancak o zaman 'Türk' kelimesini başınıza ekleyebilirsiniz.
Sanki bu ülkede Sağlık Bakanlığı yokmuş gibi kurul raporlarımı araştırmaya aldılar. Belki de benim raporlarımda, fakülte ve hastanelerde görev yapan TTB üyesi doktorlar varsa onların da imzası vardır.
Hiç kimse ortalığı karıştırmasın. Ben mahkum adamım. Rabbim bana ne kadar ömür verdiyse o kadar yaşayacağım. Af talebim yoktur, asla olmadı! ‘Cumhur İttifakı'na karşı olan eski cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak birçok kişiyi affetti. Bunlardan biri KOAH sebebiyle tahliye oldu. Üç sene sonra Kandil'de Türk Silahlı Kuvvetleri ile çatışırken Kandil'de öldürüldü. Arşivlere bakın bulun.
'KRİMİNAL SUÇLUYUM AMA VATANIMA DÜŞÜNCEDE BİLE İHANET İÇERİSİNDE OLMADIM'
O beni mafya diye tabir eden gazeteci, her dönem iktidara yalakalık yapan, devlet hazinesini gasp eden, sözde Müslümanım deyip El-Kaide ve El-Nusra ile işbirliği yapıp, Fetö'ye köpeklik yapan, dilde vatanseverim ve Müslümanım diyenlerden daha şerefli ve onurluyum!!!
Kriminal suçluyum ama doğduğum günden beri vatanıma düşüncede bile ihanet içerisinde olmadım. Amaçları benim üzerimden Cumhur İttifakı'nı delip acaba İyi Parti, CHP, ufak bir olasılıkla HDP ile iktidar olur muyuz düşüncesinde olan küçük beyinlilere soruyorum. Bu düşüncedekiler neden hainlik yapıyorsunuz?
NOT: Bütün kurul raporlarım, yukarıda saydığım 6 tane hastanenin bilgisayarlarında kayıtlıdır. Türk Tabipler Birliği önce buradan araştırma yapsın. Kendini devlet yerine koyan PKK ve Fetö sevici STK'lar siz de araştırın.