Atılım Üniversitesinden Gerçek Hava Boşluğu ...

Atılım Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Atila Bostan, "Proje farklı güvenlik seviyesindeki bilgisayar sistemleri arasında ilave güvenlik riski doğurmadan bilgi aktarmak için bir teknik çözüm içeriyor" dedi.

Atılım Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü görevlileri "Gerçek Hava Boşluğu ile Sağlanan Tek Yönlü Bilgi Akış Sistemi Projesi" üzerinde çalışıyor. Projenin, farklı güvenlik seviyesindeki bilgisayar sistemleri arasında ilave güvenlik riski doğurmadan bilgi aktarmak için bir teknik çözüm içerdiğini belirten Atılım Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Atila Bostan, "Yaklaşık iki buçuk yıl önce bu ihtiyacı görünce bu projenin tasarımına başladık. Birkaç alternatif deneme üzerinden fikir geliştirdik ve daha sonra da laboratuvar ortamında uygulama üzerinde elektronik bölümleri geliştirerek testini yaptık. Bu konuyla ilgili bir patent başvurumuz var. Gerçek hava boşluklu sistem entegrasyonu olarak patentimiz şu anda işlemde" şeklinde konuştu.

"Dışarıya bilgi aktarma ihtiyacı olan bilgi sistemleri bu teknolojiyle diğer sistemlere çok rahatlıkla bağlanabilir"

Bilgisini korumak isteyenler için sistemin ideal bir çözüm olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Bostan, sistemi üniversitelerin, banka sistemlerinin ve devlet kurumlarının kullanabileceğini vurgulayarak, "Bu sistem özellikle savunma sektöründe, gizli bilgi işlenen alanlardaki bilgilerin kontrollü bir şekilde toplumla paylaşılması veya diğer kurumlarla paylaşılmasında çok ideal bir çözüm. Çünkü bu bilgileri dışarıya zaten kendileri filtreleyerek aktaracaklar fakat bu aktarma esansında bu bağlantıdan kaynaklanabilecek ek güvenlik riskleri tamamen sıfırlanmış olacak. Savunma sisteminde, askeri sistemde dışarıya bilgi aktarma ihtiyacı olan bilgi sistemleri bu teknolojiyle diğer sistemlere, internete dahi çok rahatlıkla bağlanabilir" açıklamalarında bulundu.

Projenin alt yapı araştırma tarafının bittiğini ve elektronik olarak bir çözüm oluşturulduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Bostan, "Setlerin üzerinde iki farklı bilgi sistemi canlandırılmakta. İki set arasında bir fiziksel, elektriksel bağlantı yok. Bilgi tamamen optik sinyale çevrilerek iki sistem arasına aktarılıyor ve tek yönlü olması bu şekilde garanti ediliyor. Yüksek güvenlikli sistemden çıkan bilgi düşük güvenlikli sisteme tek yönlü olarak aktarılıyor. Düşük güvenlikli sistemden yükseğe doğu herhangi bir sinyal geçişi, fiziksel veya elektriksel anlamda mümkün değil. Bu konuyla ilgili yapmış olduğumuz ara geliştirmelerde bunların hepsi farklı kullanım alanları için özelleştirilmiş denemelerimizdir" diye konuştu.

"Saldırganın geçebilmesine imkan yok"

Şu anda sektörde bu ihtiyaca yönelik benzer birkaç tane çözüm sistemin olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Bostan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu an da sektörde bu ihtiyaca yönelik benzer birkaç tane çözüm var. Fakat bunların hiçbiri gerçek birbirine dokunmamazlığı sağlamıyor. Araya bazı kontrol mekanizmaları konmasına rağmen elektrik ve sinyal seviyesinde sistemler aslında birbirine dokunuyor. Güvenlik duvarı veya kontrollü sistemler dediğimiz bazı sistemler çalıştırarak iki sistem arasındaki güvenliğin sağlanması hedefleniyor. Fakat bunların hepsi arada çalışan güvenlik duvarının çalıştığı sistemin güvenliğiyle alakalı. Düşük güvenlikli sistemden yüksek güvenlikli sisteme doğru bir saldırı alt yapısı mevcut fakat sistem mevcut olan altyapının kullanılmasını engellemek üzere tasarlanmış. Bizim sistemimizde ise biz bu alt yapıyı tamamen iptal ediyoruz. Bir şekilde düşük güvenlikli sistemden yüksek güvenlikli sisteme ne yaparsa yapsın saldırganın geçebilmesine imkan yok çünkü birinden diğerine bir sinyal geçişine müsaade etmiyoruz."

Atılım Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gökhan Şengül ise, "Bu projedeki temel amaç farklı güvenlik seviyelerindeki bilgisayar ağları arasında herhangi bir fiziksel teması olmadan güvenli data transferini sağlamak. Bununla ilgili ön çalışmalarımızı yaptık, testlerimiz yaptık, sistem çalışıyor. Herhangi bir kurum ya da kuruluşun özelinde olabilecek hız gibi ihtiyaçlarına karşılık özel çözümler üretebilecek seviyedeyiz. Bundan sonra ürünün daha da gelişmesi yönünde çalışmalarımızı devam ettireceğiz" değerlendirmelerinde bulundu.