Ayasofya nerede, hangi semtte, nasıl gidilir?
Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından, Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Peki Ayasofya nerede, hangi semtte, nasıl gidilir? Yanıtları haberimizde bulabilirsiniz...
Son günlerde gündemden düşmeyen konulardan biri olan Ayasofya camiye dönüşmesi hakkında karar verildi. Ayasofya Camisi'nin, yönetimi Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Kaynak: Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin karar Resmi Gazete'de yayımlandı. İstanbul'un simgeleri arasında yer alan Ayasofya'nın yeniden ibadete açılacağı gün için bekleyişe geçildi. Peki Ayasofya nerede, hangi semtte, nasıl gidilir?
AYASOFYA NEREDE?
Ayasofya, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alıyor. Sultanahmet'te bulunuyor. Sultanahmet’e en rahat şekilde tramvay ile gidiliyor. Bağcılar-Kabataş tramvay ile seyahat ederek Sultanahmet durağında inebilirsiniz.
AYASOFYA'YA NASIL GİDİLİR?
Aşağıdaki toplu taşıma hatlarının Ayasofya Müzesi - yakınından geçen güzergahları var
Otobüs Otobüs: Otobüs - 28T, Otobüs - 90B, Otobüs - 97G, Otobüs - TB1, Otobüs - TB2
Tren Tren: Tren - MARMARAY
Metro Metro: Metro - M2
Tramvay Tramvay: Tramvay - T1
AYASOFYA'NIN TARİHİ
Tarihi yarımadada Fatih ilçesine bağlı Sultanahmet meydanında buluna Ayasofya, İstanbul’da yapılmış en büyük Bizans kilisesi olup, aynı yerde üç kez inşaa edilmiştir.İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise ) adını almış, V. yüzyıldan itibaren ise Hagia Sophia (Kutsal Hikmet) olarak adlandırılmıştır.I. Kilise İmparator Constantinos ’un (324–337) oğlu imparator Constantios (337–361) tarafından 360 yılında yaptırılmıştır. Bu kilise bazilikal planlı ve ahşap çatılıdır. Kilise 404 yılında İmparator Arcadios’a karşı, çıkan halk ayaklanmasında kısmen yakılmış ve harap olmuştur. II. Kilise İmparator II. Theodosios (408–450) tarafından Mimar Ruffinos ’a 415 yılında inşaa ettirilmiştir. Bu yapı da yine bazilikal planlı, ahşap çatılı, 5 nefli ve 3 kapılı anıtsal girişli bir yapıdır. II. Ayasofya da İmparator Iustinianos ( 527–565) aleyhine 532 yılında başlayan ve tarihte Nika ayaklanması olarak adlandırılan isyan sonucunda yanmış ve yıkılmıştır.Bugünkü Ayasofya İmparator Iustinianos tarafından dönemin iki önemli mimarı olan Miletos’lu (Milet) Isidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios ’a yaptırılmıştır. Binanın yapımına 23 Şubat 532 tarihinde başlanmış,1000 usta ve 10.000 işçi ile 5 yılda tamamlanmış, 27 Aralık 537 yılında ibadete açılmıştır.Ayasofya’da VI. yüzyılda yapılan orjinal tavan mozaiklerinin bitkisel ve geometrik motifli olanları günümüze kadar ulaşmış, ancak tasvirli mozaikler ikonaklazma akımının bitiminden sonra yapılmıştır.
AYASOFYA KARARI NE OLDU?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya kararını imzaladı. Ayasofya'nın Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.
Kararda, Ayasofya Camisi'nin müzeye çevrilmesi hakkındaki 1934 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın Danıştay 10. Dairesinin kararıyla iptal edildiği anımsatıldı. Bu kapsamda, Ayasofya Camisi'nin yönetiminin 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 35. maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına karar verildiği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından söz konusu Cumhurbaşkanı Kararı'nı "hayırlı olsun" notuyla paylaştı.
Cumhurbaşkanlığı Kararı'nda şu ifadelere yer verildi:
"İstanbul İli, Fatih İlçesinde bulunan Ayasofya Camiinin müzeye çevrilmesi hakkındaki 24/11/1934 tarihli ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı, Danıştay Onuncu Dairesinin 2/7/2020 tarihli ve E:2016/1615, K:2020/2595 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden, Ayasofya Camiinin yönetiminin 22/6/1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 35'inci maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilere ibadete açılmasına karar verilmiştir."
Ayasofya'yı kim yaptı? Ne zaman yapıldı? Ayasofya'nın hikayesi
AYASOFYA NE ZAMAN CAMİ OLDU?
İstanbul'un 1453'te Osmanlı Türkleri tarafından fethinden sonra, fethin sembolü olarak, derhal Ayasofya Kilisesi camiye dönüştürülmüştür. O sıralarda Ayasofya harap bir haldeydi. Bu durumu Kordoba soylusu Pero Tafurve Florentine Cristoforo Buondelmonti gibi Batılı ziyaretçilerce betimlenmektedir. Ayasofya’ya özel bir önem veren Fatih Sultan Mehmet kilisenin derhal temizlenip camiye çevrilmesini emretti, fakat adını değiştirmedi. İlk minaresi onun döneminde inşa edilmiştir. Osmanlılar bu tür yapılarda taş kullanmayı tercih etmekle birlikte minarenin hızla inşa edilebilmesi amacıyla bu minare tuğladan yapılmıştır. Minarelerden biri de sultan II. Bayezid tarafından eklenmiştir. 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman fethettiği Macaristan’daki bir kiliseden Ayasofya’ya iki dev kandil getirtmiştir ki, günümüzde bu kandiller mihrabın iki yanında yer alırlar.
II. Selim döneminde (1566–1574) yorgunluk ya da dayanıksızlık belirtileri gösterdiğinde, bina, dünyanın ilk deprem mühendislerinden biri sayılan Osmanlı baş mimarı Mimar Sinan tarafından eklenen dış istinat yapılarıyla (payanda) takviye edilerek, son derece sağlamlaştırılmıştır. Günümüzde binanın dört tarafındaki toplam 24 payandanın bir kısmı Osmanlı dönemine, bir kısmı Doğu Roma İmparatorluğu dönemine aittir. Bu istinat yapılarıyla birlikte, Sinan ayrıca, kubbeyi taşıyan payeler ile yan duvarlar arasındaki boşlukları kemerler ile besleyerek kubbeyi iyice sağlamlaştırmış ve binaya iki geniş minare (batı kısmına), hünkar mahfili ve II. Selim’in türbesini (güneydoğu kısmına) eklemiştir (1577). III. Murat’ın ve III. Mehmed’in türbeleri ise 1600’lerde eklenmiştir.Ayasofya binasının içine Osmanlı döneminde eklenen diğer yapılar arasında mermerden minber, hünkar mahfiline açılan galeri, müezzin mahfili (mevlit balkonu), vaaz kürsüsü sayılabilir. III. Murad Bergama’da bulunmuş, helenistik dönemden kalma (MÖ IV. yüzyıl), "bektaşi taşı"ndan (İng. alabaster) yapılma iki küpü Ayasofya'nın ana nefine (ana salon) yerleştirmiştir. I. Mahmud 1739'da binanın restore edilmesini emretti ve bir kütüphane ile binanın yanına (bahçesine) bir medrese, bir imarethane ve bir şadırvan ekletti. Böylece Ayasofya binası, civarındaki yapılarla birlikte bir külliyeye dönüştü. Bu dönemde ayrıca yeni bir sultan galerisi ve yeni bir mihrap yapıldı.
Ayasofya’nın Osmanlı dönemindeki en ünlü restorasyonlarından biri sultan Abdülmecit’in emriyle İsviçre İtalyanı olan Gaspare Fossati ve kardeşi Giuseppe Fossati’nin nezaretinde 1847 ile 1849 yılları arasında yapılmıştır. Fossati kardeşler, kubbe, tonoz ve sütunları sağlamlaştırdı ve binanın iç ve dış dekorasyonunu yeniden elden geçirdi. Üst kattaki galeri mozaiklerinin bir kısmı temizlendi, çok tahrip olanları ise sıvayla kaplandı ve altta kalan mozaik motifleri bu sıva üzerine resmedildi.[not 8] Işıklandırma sistemini sağlayan yağ lambası avizeleri yenilendi. Kazasker Mustafa İzzed Efendi'nin (1801–1877) eseri olan, önemli isimlerin hat sanatıyla yazılı olduğu yuvarlak dev tablolar yenilenip sütunlara asıldı. Ayasofya’nın dışına yeni bir medrese ve muvakkithane inşa edildi. Minareler aynı boya getirildi. Bu restorasyon çalışması bittiğinde Ayasofya Camii 13 Temmuz 1849'da gerçekleştirilen bir törenle yeniden halka açıldı.[not 10] Ayasofya külliyesinin Osmanlı dönemindeki diğer yapıları arasında sıbyan mektebi, şehzadeler türbesi, sebil, sultan Mustafa ve sultan İbrahim türbesi (önceden vaftizhane[not 11]) ve hazine dairesi sayılabilir.
AYASOFYA NEDEN, NE ZAMAN MÜZE OLDU?
1930 ile 1935 yılları arasında restorasyon çalışmaları nedeniyle halka kapatılan Ayasofya’da Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle bir dizi çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar arasında çeşitli restorasyonlar, kubbenin demir kuşak ile çevrilmesi ve mozaiklerin ortaya çıkarılıp temizlenmesi sayılabilir. Restorasyon sırasında Ayasofya'nın, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik ilkesi doğrultusunda, yapılış amacı olan kiliseye tekrar çevrilmesi konusunda fikirler ortaya atılmışsa da bölgede yaşayan Hristiyan sayısının çok az olmasından dolayı oluşan talep yetersizliği, bölgede bu denli görkemli bir kiliseye karşı yapılabilecek muhtemel provakasyonlar ve mimarinin tarihî önemi göz önüne alınarak Bakanlar Kurulu’nun 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla müzeye çevrilmiştir. 1 Şubat 1935’te ziyarete açılan müzeyi Atatürk 6 Şubat 1935 tarihinde ziyaret etmiştir. Yüzyıllar sonra mermer zemindeki halıların kaldırılmasıyla zemin döşemesi ve insan figürlü mozaikleri örten sıvanın kaldırılmasıyla da muhteşem mozaikler tekrar gün ışığına çıkarılmıştır.Ayasofya’nın sistemli olarak incelenmesi, restorasyonu ve temizlenmesi ABD’deki Bizans Enstitüsü (the Byzantine Institute of America) adlı kurumun 1931'deki ve Dumbarton Oaks Alan Komitesi’nin 1940'lı yıllardaki girişimiyle sağlanmıştır. Bu kapsamda yapılan arkeolojik çalışmalar K. J. Conant, W. Emerson, R. L. Van Nice, P.A. Underwood, T. Whittemore, E. Hawkins, R. J. Mainstone ve C. Mango tarafından sürdürülmüş ve Ayasofya’nın tarihine, yapısını ve dekorasyonuna ilişkin başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Ayasofya’da çalışmalarda bulunmuş diğer isimlerden bazıları A. M. Schneider, F. Dirimtekin ve Prof. A. Çakmak’tır. Bizans Enstitüsü ekibi mozaik arama ve temizleme işleriyle uğraşırken, R. Van Nice yönetimindeki bir ekip de binanın, taş taş ölçülerek rölövelerini[not 12] çıkarma çalışmasına girişmiştir. Çalışmalar hâlen çeşitli uluslardan bilim insanlarınca sürdürülmektedir.Temmuz 2016'da Ayasofya Müzesi'nde düzenlenen Kadir Gecesi programında, 85 yıl aradan sonra sabah namazı ezanı okundu. TRT Diyanet TV'nin Ramazan ayı boyunca Ayasofya'dan "Bereket Vakti Ayasofya" adlı sahur programını ekranlara getirmesine Yunanistan'dan tepki geldi.Ekim 2016'da Müze'nin ibadete açık olan bölümü Hünkar Kasrı'na, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uzun yıllardan sonra ilk kez asaleten imam atandı. 2016 itibarıyla Hünkar Kasrı bölümünde vakit namazlar kılınmaya ve minarelerinden Sultanahmet Camii ile 5 vakit çifte ezan okunmaya başlandı.