Ayşe Arman, Filiz Aker'in en yakın arkadaşı Sevilay Öztürk ile röportaj yaptı!
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ayşe Arman bugünki köşe yazısında "Amacı kalmamış, tükenmiş bir kadından söz ediyoruz" başlıklı makaleyi kaleme aldı... İşte detaylar..
Namı diğer, kilit kadın.
Filiz Aker’in Vatan Şaşmaz’ı ve kendini öldürmesinden sonra herkes konuştu.
Aker’in 20 yıllık arkadaşı, Sevilay Öztürk hariç.
Marmara Üniversitesi, Basın Yayın, Radyo-TV Bölümü mezunu. 1996 Türkiye güzellik kraliçesi. Filiz Aker’in ölüme doğru giden hayatını adım adım anlatıyor. İki insanın artık hayatta olmadığı bir olayın tüm gerçeğini bilebilmek mümkün değil. Herkesin bir fikri var: Sebebi para diyen, aşk diyen...
Sevilay Öztürk’ün bakış açısını da okuyun. Bakalım sizin fikriniz ne olacak?
Amacı kalmamış, tükenmiş bir kadından söz ediyoruz
Filiz Aker’le nerede tanıştınız?
- Amerika’da. Ben küçükken TRT Gençlik ve Halk Oyunları Topluluğu’ndaydım. Türkiye’yi temsilen Amerika’ya gittiğimizde, bizi koruyucu ailelere verirlerdi. İşte o koruyucu ailemi çok sevdim ben, onlar da beni. Sonradan her sene gittim yanlarına. Hâlâ evlerinde bir odam var. İşte onlar, “Burada, New Jersey’de çok sempatik, hayat dolu bir Türk kadın var, seni de tanıştıralım” dedi. Öyle tanıştım Filiz’le. 1996 yılıydı. Ben de o yıl Türkiye güzeli seçilmiştim. Filiz Manhattan’da, manzaralı çok güzel bir evde yaşıyordu. 8-10 yıldır beraber olduğu Arap asıllı bir işadamı sevgilisi vardı. Filiz’e büyük paralar verdiği doğru.
Aker’in sizi okuttuğu, eğitim masraflarınızı karşıladığı doğru mu?
- Hayır. Tamamen yalan. İngilizcem zaten gayet iyi. Dil okuluna gitmem için bir sebep yok ki. Ayrıca 2004’te, erkek arkadaşımla Manhattan’da yaşadım. Nişanlaydık, evlenecektik. Masraflarımı haliyle o karşıladı. Niye Filiz karşılasın? Herkes bir şey söylüyor. Ben Filiz’in manevi kızı filan değilim. Evlatlığı da değilim. Çok şükür, anne-babam sağ. Kimsenin parasına puluna da ihtiyacımız yok. Üç tane abim var, üçü de üniversite mezunu, hepsi bir yerlerde müdür ve yönetici olarak çalışıyor.
VATAN’LA POLAT TOWER’IN ASANSÖRÜNDE TANIŞIYORLAR
Peki nereden çıkıyor bu laflar? Hep parayla ilgili bir meseleler anlatılıyor.
- Bilsem... Ben de dehşet içinde takip ediyorum. Evet, ben oranın en güzel okullarından birine gittim. Okulumu da kendim seçtim. Ama ABD vatandaşı olan nişanlım ödedi. Ancak alkol sorunu vardı. Onu aşamayınca ayrıldık, 2006’da Türkiye’ye döndüm.
Filiz Aker’le aranızdaki ilişkiyi nasıl tanımlarsınız?
- Arkadaştık. Ben 77’liyim, o 63’lü. Ama yaşın bir önemi yok. Genç kız gibiydi Filiz. Belki de çocuğu olmadığı için. Çok enerjik, çok pozitif. Güzel yaşamayı seven bir kadındı. Müzik sever, dans eder, prosecco’lar, şampanyalar içer, güzel yerlerde, güzel yemekler yer... Hayattan keyif alan bir insandı. Ama başlarda. Sonradan bu noktalara gelmesi çok trajik, çok üzücü. Çok yalnızdı. O şaşaalı hayatının içinde yapayalnızdı.
Vatan Şaşmaz’la nasıl tanışıyorlar?
- Vatan’ın askere gitmeden önceki döneminde, kısa süre beraberlikleri oluyor. İkisi de Polat Tower’da yaşıyordu. Asansörde filan, bir yerlerde tanışıyorlar. Çok seçici bir kadındı Filiz, hatta tutucu. Öyle önüne gelenle birlikte olacak bir kadın değildi. Güzel adam severdi, Vatan’ı da beğeniyordu. Vatan o dönem bekâr, Filiz de öyle... Görüşmeye başlıyorlar ama öyle göz önünde değil. Çoğunlukla evde vakit geçiriyorlardı. Filiz çocuk yapmak istedi, yaşı geçiyordu. Ama Vatan, “Aramızda yaş farkı var, olmaz!” demiş. Bunlara kırıldığını biliyorum. Bir erkekten duymayı istemeyeceğiniz şeyler. Vatan da kendine göre haklı. Filiz üzüldü fakat hayat da devam ediyordu. Öyle kendini kahretmedi.
FİLİZ AKER’İN PARASI NASIL BATTI?
Filiz Aker’le aranızda nasıl bir para ilişkisi vardı?
- Bizim aramızda hiçbir zaman para ilişkisi olmadı.
Onu batıran borsacılarla tanıştıran, Vatan Şaşmaz’la birlikte sizmişsiniz deniyor.
- Alakası yok. Ben 2007-2008’de özel bir bankanın CEO’suyla çıktım. Bir yerlere gittiğimizde, Filiz’i de alıyorduk yanımıza. Çünkü sosyal, eğlenceli biriydi. Beşiktaş’taki Vogue’da buluştuk bir gece. Erkek arkadaşımın yanında bir bankacı daha vardı. Galiba Kıbrıslıydı. Orada, bu adam ve Filiz, birbirlerine telefonlarını alıp vermişler. Sonrasında Filiz, o adama güvenip yatırım yapmış. Ama bundan benim de, erkek arkadaşımın da haberi yok. 100-150 bin dolar kaybetmiş orada. Belli bir zaman sonra erkek arkadaşımı aramış, “Bu parayı senin yüzünden kaybettim!” demiş. Olaydan habersiz ya, o da “Hangi parayı?” diye sormuş...
Erkek arkadaşınız kim?
- İsmini vermek istemiyorum. Hâlâ üst düzey bir yönetici. Ayrıldık, bitti gitti. Ve gerçekten hiç alakası yok. Filiz ona demiş ki, “Bir gün intihar edeceğim. Oraya da yazacağım, benim intihar sebeplerimden biri sensin!” O da şaşırmış kalmış. Zaten banka kayıtları, telefon şifreleri çıktığı zaman, her şey bence çok daha netleşecek.
Filiz Aker’in beş trilyon kaybettiği doğru mu?
- Filiz’in ne kadar parası vardı, ben hiçbir zaman bilmedim. Bunlar insanın mahremidir.
Ama Vatan Şaşmaz’la birlikte onu batıran insanlarmışsınız gibi bir izlenim uyandırıldı...
- Tamamen gerçek dışı. Ben Vatan’ı tanımıyorum bile. Sadece Facebook’tan arkadaştık. Onun üzerine de çok oynanıyor, çok üzülüyorum. Ailesi bu yüzden çok acılıdır.
NEDEN ŞİMDİYE KADAR KONUŞMADI?
Olayda kilit isim olarak anılıyorsunuz... Öyle misiniz?
- Ben size anlatayım, siz değerlendirin. Ama bilin ki, ben o ikisinin arasındaki para mevzusunun içinde değilim.
Size televizyon kanallarından çok çağrı yapıldı. Neden şimdiye kadar konuşmadınız?
- Birincisi, çok büyük bir bilgi kirliliği var. Herkesin, kendini ortaya attığı bir yerde, kendimi doğru ifade edemem diye korktum. Bir de iş çığrından çıktı, herkes farklı bir şey söylüyor. Allah rahmet eylesin, ortada iki ölü var, yetmezmiş gibi beni de canlı canlı kadavra gibi kestiler! Ben de sonunda telefonlarımı kapattım. Siz röportaj yapmayı kabul etmeseydiniz, hiç konuşmayacaktım.
Olayın olduğu gün, “Benim tatilim bugün başladı” diye sosyal medyada paylaşım yaptınız. Bu ne demek?
- Herkesin tatili cuma günü başladı, ben ancak pazar günü arkadaşlarımın teknesine gidebildim. Bu yüzden “Benim için tatil şimdi başlıyor!” diye fotoğraf koydum. Bundan daha doğal ne olabilir? Benim fotoğrafımla, Filiz’in ölümünün ne alakası var? Saatler tutmuyor bir kere. Ben öğlen 3.00 gibi tekneye geldim, “Hadi, saçım başım dağılmadan bir fotoğraf koyayım!” dedim. Filiz ise akşam 8.00 gibi canına kıymış. Ama tabii ertesi gün bakarsan sosyal medyaya, “Birinin kendini öldürdüğü günü, diğeri bayram ilan etmiş!” dersin. Tamamen kötü niyet...
RÖPORTAJIN DEVAMI İÇİN HÜRRİYET GAZETESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ.