Azerbaycan - Ermenistan neden savaşıyor? Azerbaycan - Ermenistan sorunu nedir?
Azerbaycan - Ermenistan neden savaşıyor? Azerbaycan - Ermenistan sorunu nedir? Dağlık Karabağ sorunu nedir? Nasıl ortaya çıktı? soruları Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışmaların şiddetlenmesinin ardından merak ediliyor. Detaylar haberimizde...
Ermenistan'ın kardeş ülke Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ’daki sivil yerleşim yeri ve cephelerine büyük çaplı silahlar, top ve havanlarla ateş açtı. Bunun üzerine Azerbaycan ordusu en sert karşılığı verdi. Çıkan çatışmalarda şimdiye karar 550 Ermeni askeri öldürüldü. Son durum ve olaylar hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler de Azerbaycan - Ermenistan neden savaşıyor? Azerbaycan - Ermenistan sorunu nedir? Dağlık Karabağ sorunu nedir? Nasıl ortaya çıktı? sorularının cevaplarını araştırıyor. İşte detaylar...
AZERBAYCAN - ERMENİSTAN SORUNU NEDİR?
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en temel sorun Dağlık Karabağ sorunudur. Dağlık Karabağ, Azerbaycan sınırları içerisinde, Ermenistan sınırında yer alan bir bölgedir. Karabağ dağlık ve ormanlık bir coğrafi yapıya sahiptir ve nüfusun yüzde 80'i Ermeni kökenlidir.
Uluslararası hukuka göre Dağlık Karabağ, Azerbaycan'ın bir parçasıdır Ancak nüfusun çoğunluğunu oluşturan Ermeniler, Azerbaycan yönetimine karşı çıkıyorlar. Özerklik statüsündeki paylaşılamayan bölgenin idaresi Ermenistan'ın da desteğiyle, 1990'lardaki savaştan bu yana Ermenilerin elinde.
Erivan yönetiminin ülkedeki sosyal ve ekonomik sorunlarından dikkati dağıtmak için saldırılarını artırdığı yorumları yapılan krizde, Azerbaycan, topraklarının artık geri verilmesini istiyor.
DAĞLIK KARABAĞ SORUNU NEDİR? NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni 20. yüzyılın başlarına dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde, Josef Stalin Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı verdi. Bunun için farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni'yi buraya yerleştirdi. Rusların bu politikası kanlı meyvelerini 90'lı yılların sonunda vermeye başladı.
Sovyetler Birliği zayıflamaya başlayınca, Ermeniler Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a devredilmesine ilişkin taleplerini dillendirdiler. İki toplum arasındaki anlaşmazlık çatışmaya, 1990'lı yılların başlarında da geniş çaplı savaşa dönüştü.
Rusların desteğini de alan Ermeniler, 1991’de Hankendi’ni, 1992’de Şuşa ve Hocalı’yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi. Ermeniler bu süreçte Azerbaycan Türklerine karşı katliamlar yaptı. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal edildi, 1 milyona yakın Azerbaycanlı da yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.
1- 26 yıl önce imzalanan ve sadece kağıt üzerinde kalan Bişkek Protokolü nedir?
Ermeni katliamlarının artması üzerine taraflar 4-5 Mayıs 1994'te Bişkek'te, Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolar Arası Meclisi, Kırgızistan Cumhuriyeti'nin Parlamentosu, Rusya'nın Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle gerçekleştirilen görüşme sonrasında Bişkek Protokolü diye bilinen ateşkes mutabakatını imzaladı.
Parlamento temsilcileri düzeyinde imzalanan protokolle, 12 Mayıs 1994 itibarıyla tarafların ateşkes ilan etmesi ve karşılıklı saldırı düzenlememesi, "alıkonulmuş bölgeler"den kuvvetlerin çekilmesini ve altyapının yeniden hizmete sunulmasını, mültecilerin dönmesini sağlayacak mekanizmayı öngören güvenli, hukuksal olanaklarla donatılmış bağlayıcı bir anlaşmanın imzalanmasının sağlanması yönünde mutabakata varıldı.
Belgenin Bakü'ye getirilen kopyası, 8 Mayıs'ta dönemin meclis başkanınca bazı değişiklikler yapıldıktan sonra imzalandı. Azerbaycan tarafının ısrarı üzerine, metinde geçen "alıkonulmuş" kelimesi "işgal edilmiş" kelimesiyle değiştirildi.
Protokole göre, ileride kapsamlı bir anlaşma yapılması öngörülüyordu ancak protokolde bahsi geçen barış anlaşması, aradan yıllar geçmesine rağmen tarafların anlaşamaması nedeniyle yapılamadı.
Protokolle geniş çaplı saldırı ve operasyonlara son verilse de günümüze kadar geçen 26 yılda ateşkes kağıt üzerinde kaldı ve çatışmalarda her iki taraf da kesin rakam verilmeyen fakat sayıları binlerle ifade edilen askerini kaybetti.
2- Uluslararası örgütler neden çözüm bulamadı?
Dağlık Karabağ sorununa barışçıl çözüm bulunmasını teşvik amacıyla 24 Mart 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubunu oluşturdu. Grubun eş başkanlıklarını Rusya, Fransa ve ABD üstlendi. Sorunu çözmek için oluşturulan AGİT Minsk Grubu, bugüne kadar sonuç alamadı.
Belli aralıklarla her iki ülkeyi ziyaret eden ve yetkililerle görüşen Minsk Grubunun eş başkanları, her defasında taraflara ateşkes ihlali yapmama uyarısında bulunmakla yetindi.
3- Rusya, Dağlık Karabağ çözümsüzlüğüne nasıl katkı sağladı?
Rusya bir yandan çözüm grubunun eş başkanlığını yürütürken diğer yandan da belirsizlik yaratarak tarafları elinde tutma politikası yürüttü.
Ermenistan-Azerbaycan arasında 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşmasından önce ve sonra Rusya’nın Ermenistan’ı silahlandırması sürekli gündeme geldi.
Bu dönemde Rusya, Ermenistan’a doğrudan silah hibe etmiş veya kredi ayırarak Rusya iç piyasası fiyatından sattığı belirtilmişti. 1997 yılında Rusya Federasyonu Federal Meclisinin alt kanadı Devlet Duma’sının Savunma Komisyonu Başkanı Lev Rokhlin’in hazırladığı raporla, 1993-1996 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a 1 milyar dolarlık silah hibe ettiği ortaya çıktı. Öte yandan 2008 yılında da Rusya’nın yine Ermenistan’a 800 milyon dolarlık silah hibe ettiği basına yansıdı.
Bu yıl temmuz ayında yapılan Tovuz saldırılarından sonra 19 Ağustos’ta basın açıklaması yapan Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 2010-2018 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a 50 bin tondan fazla silah gönderdiğini açıkladı. İki ülke arasında 2015 yılında imzalanan kredi anlaşması ile Rusya silah alması için Ermenistan’a 200 milyon dolar kredi ayırmış ve bu kredi çerçevesinde Ermenistan Rusya’dan iç piyasa fiyatından silah almıştı. 2016’da cephe hattında yaşanan 4 günlük çatışmada, Azerbaycan’ın bazı stratejik yüksekliklerini işgalden kurtarmasından sonra Rusya Ermenistan’a İskender-M füzelerini yerleştirdi.
4- Türkiye’nin Dağlık Karabağ meselesindeki tutumu nedir?
Türkiye, Kafkasya’yı ve yakın coğrafyayı derinden etkileyen krizin patlak verdiği ilk günden itibaren, uluslararası hukuk kuralları ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları gereği Azerbaycan'ın tutumuna destek verdi.
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türk yetkililer, katıldıkları uluslararası toplantılarda Ermenistan'a işgale son vermesi yönünde çağrılar yaptı. Ankara yönetimi, Azerbaycan topraklarının işgali sona ermedikçe Ermenistan ile diplomatik ilişki kurulmayacağını sık sık dile getirdi. Türkiye, her platformda, Dağlık Karabağ sorununun çözümünde Azerbaycan’ın kabulünün kendisinin de kabulü olduğunu ifade etti.
5- Kafkasların dondurulmuş sorunu Dağlık Karabağ’da tarafların çözüm önerileri neler?
Ermenistan’ın yaklaşık 30 yıldır sürdürdüğü işgali ve Azerbaycan topraklarında kurduğu sözde cumhuriyeti hiçbir ülke ve uluslararası kuruluş tanımadı.
Bu süreçte, BMGK, Ermenistan'ın işgal altındaki bölgeleri derhal boşaltmasını içeren dört karar kabul etti ancak Erivan yönetimi bu kararlara uymadı.
Azerbaycan tarafı, çözüm sürecinin başlaması için Ermeni askerlerinin işgal ettikleri bölgelerden çekilme şartını öne sürüyor.
Bakü yönetimi, Dağlık Karabağ'a yüksek statülü özerklik vadederken, Ermenistan bu bölgenin Azerbaycan'dan ayrılarak bağımsız olmasını istiyor.
AZERBAYCAN - ERMENİSTAN NEDEN SAVAŞIYOR?
İki ülkenin savaş haline geçmesinin en büyük nedeni Ermenistan'a ait askeri güçlerin dün sabah saatlerinde Azerbaycanlı vatandaşların olduğu yerleşim birimlerine ateş açmasıdır.
Ermenistan'ın saldırısı sonucunda 5 Azeri vatandaşı hayatını kaybetti, 19 kişi ise yaralandı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, saldırının ardından yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, "Ermenistan'ın başlattığı saldırı neticesinde şehit ve yaralılarımız var. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. Ermenistan ordusuna ait askeri araçları imha ettik." dedi.
Söz konusu saldırıların sürekli hale geldiğine kaydeden Aliyev, "Temmuzda Ermenistan-Azerbaycan devlet sınırında, Tovuz istikametinde, yeniden top ateşleri neticesinde sivillerimiz ve bir hane zarar görmüştür. Bu Ermeni faşizminin gelecekteki göstergesidir." diye konuştu.
AZERBAYCAN SALDIRI DURUMUNA GEÇTİ
Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Azerbaycan ordusu komutanlığının sivil halkın güvenliğini sağlamak için tüm cephe boyunca bir karşı saldırı başlatmaya karar verdiği ifade edildi.
"Kara birliklerinin, tank birimlerinin, füze ve topçu birliklerinin, insansız hava araçlarının desteğiyle cephede ve savunmanın derinliklerinde bulunan çok sayıda Ermeni askerini, tesis ve askeri araçlarını tespit ederek imha ettiği" aktarılan açıklamada, cephe hattının farklı yönlerinde Ermenistan'a ait 12 adet OSA uçaksavar füze sisteminin de imha edildiği belirtildi.
ERMENİ ASKERLERİNE "TESLİM OLUN" ÇAĞRISI
Azerbaycan Askeri Komutanlığı, işgal altındaki Ağdere bölgesindeki Ermeni silahlı kuvvetlerinin garnizon komutanına, can kayıplarının artmaması için "direnmemeleri ve teslim olmaları" çağrısında bulundu.
Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Ermeni garnizonun teslim olduğu takdirde, savaş esirleri ve sivil rehinelere yönelik muamelenin, Cenevre Sözleşmesi ve diğer uluslararası hukuk normlarına uygun yürütüleceği kaydedildi.
6 KÖY ERMENİLERİN ELİNDEN KURTARILDI
Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Yarbay Anar Eyvazov, düzenlediği basın toplantısında, Ermeni güçlerinin Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine ateş açması üzerine başlatılan karşı saldırıda, uzun yıllardır işgal altında olan Fuzuli bölgesinin Karahanbeyli, Gervend, Köy Gerediz, Yukarı Abdurrahmanlı köyleri ile Cebrayıl bölgesinin Büyük Mercanlı ve Nüzgar köylerinin Azerbaycan ordusunun kontrolüne geçtiğini bildirdi.
Azerbaycan ordusu, Murovdağ zirvesinde de kontrolü ele geçirdi.
ERMENİSTAN DA SAVAŞ DURUMUNA GEÇTİ
Ermenistan hükümeti, Dağlık Karabağ’daki vaziyet nedeniyle ülkede "savaş durumu" ve "genel mobilizasyon" ilan etti.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermenistan hükümetinin Dağlık Karabağ’daki vaziyet nedeniyle ülkede "savaş durumu" ve "genel mobilizasyon" ilan ettiğini bildirdi.
AZERBAYCAN 'SAVAŞ HALİ'NE GEÇTİ
Azerbaycan Milli Meclisi, ülkenin bazı şehir ve bölgelerinde "savaş hali" ilan edilmesi kararı aldı.
Milli Meclis, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in, Ermenistan-Azerbaycan cephe hattında yaşanan çatışmalar nedeniyle ülkenin bazı bölgelerinde "savaş hali" ilan edilmesi yönündeki kararını onayladı.
Olağanüstü toplantıda kabul edilen karar gereği, "savaş hali" devam ettiği sürece Azerbaycan vatandaşlarının ve ülkedeki yabancıların anayasal hak ve özgürlükleri ile mülkiyet hakları kısmen ve geçici olarak kısıtlanacak.
TÜRKİYE'DEN HAİN SALDIRILARA TEPKİLER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından Ermenistan gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, "Azerbaycan'a yönelik saldırılarına bir yenisini ekleyen Ermenistan, bölgede barışın ve huzurun önündeki en büyük tehdit olduğunu bir kere daha göstermiştir. Türk milleti her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır." ifadelerini kullandı.
"Ermenistan'ın tahrikkar saldırganlığı karşısında gerekli ve yeterli bir tepki ortaya koyamayan uluslararası toplum, çifte standardını bir kez daha göstermektedir." diyen Erdoğan,"Yaklaşık 30 yıldır ihmalkar tutumunu sürdüren Minsk üçlüsü de çözüm odaklı davranmaktan maalesef çok uzaktadır. Ermeni halkını, kendilerini felakete sürükleyen yönetimlerine ve onları bir kukla gibi kullananlara karşı geleceklerine sahip çıkmaya davet ederken tüm dünyaya işgale ve zulme karşı verdikleri mücadelede Azerbaycan'ın yanında yer alma çağrısı yapıyoruz.
Bugün yaptığımız telefon görüşmesinde dirayetli ve kararlı duruşuna bir kez daha şahit olduğum Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim İlham Aliyev'e ifade ettiğim gibi Türkiye 'tek millet, iki devlet' anlayışıyla, Azerbaycanlı kardeşleriyle dayanışmasını güçlendirerek sürdürecektir." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Çözümsüzlükten fayda sağlayacağını düşünen Ermenistan yine haddini aşmıştır, bu defa yanıtını sahada almaktadır. Sahada ve masada can Azerbaycan’ın yanındayız." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Ermenistan’ın bu sabah Azerbaycan’a karşı başlattığı saldırı hakkındaki soruya verdiği yazılı cevapta şu ifadeleri kullandı:
''Uluslararası hukukun açık ihlali olan ve sivil kayıplara da yol açan Ermeni saldırısını şiddetle kınıyoruz. Azerbaycan, halkını ve toprak bütünlüğünü korumak için meşru müdafaa hakkını elbette kullanacaktır. Bu süreçte, tek yürek olarak Türkiye’nin Azerbaycan’a desteği tamdır. Azerbaycan nasıl isterse, o şekilde yanında olacağız. ''
SİYASİ PARTİLERDEN AZERBAYCAN'A DESTEK MESAJI
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Ermenistan'ın saldırılarını kınayarak Türkiye'nin bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da Azerbaycan'ın yanında olacağını vurguladı.
Ermenistan'ın bölge barışını tehdit ettiğini belirten Çelik, ''Bu saldırılar Ermenistan'ın uluslararası hukuku tanımadığını bir kere daha gösterdi. Uluslararası toplum Ermenistan'ı mahkum etmelidir." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz, yaptığı yazılı açıklamada, Ermenistan tarafından uluslararası hukuka aykırı gerçekleştirilen ateşkes ihlalini, sivillerin ölümüne ve yaralanmasına neden olan Azerbaycan'a yönelik saldırısını kınadıklarını bildirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısını kınayarak "Yegane gayesi Türk düşmanlığı olan Ermenistan'ın ve kiralık silahlı unsurlarının Türk milleti karşısında tutunma ihtimali yoktur." ifadesini kullandı.
Bölgede artan gerilimlerin sıcak çatışmaya dönüştüğünü, zulüm ve terör yöntemlerinin kimin tarafından kullanıldığının iyice netleştiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
''Ermenistan'ın alçak saldırısını Akdeniz ve Ege'de oynanan şirret oyunlardan, Libya, Suriye ve Irak'ta sahnelenen emperyalist projelerden ayrı düşünmek, ayrı değerlendirmek, geldiğimiz bu aşamada imkansızdır. Türk düşmanlarının farklı coğrafyalarda husumet nöbetine girdiği ortadadır."
YAŞANANLAR
Öte yandan Ermenistan ordusu, 12 Temmuz'da Tovuz bölgesinde Azerbaycan mevzilerine top atışları da dahil saldırı girişiminde bulunmuştu. Azerbaycan ordusunun karşılık vermesi üzerine Ermeni ordusu kayıp vererek geri çekilmişti.
Çatışmada, Azerbaycan ordusundan 1'i tümgeneral 12 asker şehit olmuştu.
21 Eylül'de aynı bölgede çatışmalar yeniden alevlenmiş, Azerbaycan ordusundan bir asker şehit olmuş, bir asker de yaralanmıştı.
Azerbaycan ordusu keşif uçuşu yapan Ermenistan'a ait İHA'yı vurarak düşürmüştü.