Bağımsızlık Referandumu Nedir, Irak'ta Son Durum
Irak'ta yapılan Bağımsızlık Referandumu nedir. Referandum sonuçları neyi değiştirecek. Tüm merak ettiklerinizi haber sitemizde bulabilirsiniz.Kuzey Irak Referandumu
Irak'ta yapılan Bağımsızlık Referandumu nedir. Referandum sonuçları neyi değiştirecek. Türkiye Kuzey Irak'ta neyi savunuyor? Tüm merak ettiklerinizi haber sitemizde bulabilirsiniz.
Dünyayı karşısına alan Kuzey Irak yönetimi, bugün bağımsızlık referandumuna gidiyor.
"REFERANDUM NEDİR?"
Referandum, anayasa değişikliği, yasaların kabulü veya önemli devlet meselelerinde halkın yapılacak değişikliklere karşı iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır. Referandumda halka yapılacak değişikliğin istenip istenmediği sorulmaktadır ve çıkan oylama sonuçlarına göre de yapılması planlanan değişiklik yürürlüğe girer veya iptal edilir.
İlk defa 1789'da Fransız İhtilali sonucunda kullanılan bu sistemle yapılacak değişiklik için halkın onayı alınır. Eğer halk onaylamazsa değişiklik yapılmaz. Çıkarılacak veya değiştirilecek kanun/yasaların halkın iradesine sunulması ABD ve İsviçre ülkelerinde temel bir prensip olarak kabul edilmiştir.
Ülkemizde de yakın tarihte 2007'deki Türkiye anayasa değişikliği referandumu yapılmış ve %68.95'lik oy oranıyla yapılan anayasa değişikliği kabul edilmiştir. Aynı zamanda 2010'da yapılan 26 maddelik anayasa değişiklik referandumunda %57.88'lik oy oranıyla yapılan değişiklik yine kabul edilmiştir.
09.00 : Referandum sonuçlarının 72 saatte açıklanmasının beklendiğini aktaran Reuters haber ajansı, 5.2 milyon seçmenin bulunduğu bölgede oy pusulalarında dört ayrı dilin yer aldığını bildiriyor: Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Süryanice.
08.50 : Başta Irak, Türkiye ve İran olmak üzere ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya gibi birçok ülke tarafından karşı çıkılan referandumda, Barzani'nin yayın organı Rudaw dünya tarafından destek gördüklerini ileri sürüyor ancak haberde iki kişiye yer veriliyor. ABD'nin Hırvatistan eski büyükelçisi Peter Galbraith, ABD'nin eski Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi John Bolton.
IKBY nedir? IKBY'nin tek taraflı aldığı, Türkmen ve Arapların boykot ettiği referandum için Erbil, Süleymaniye ve Duhok illerinin yanı sıra statüsü tartışmalı Kerkük vilayetinin tamamı, Salahaddin'in Tuzhurmatu ilçesi, Diyala'nın Hanekin ilçesi ile Celavla ve Karatepe kasabalarında sandık kuruldu.
IKBY, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin kısaltılmış halidir.
Referandum, kısa bir süre önce terör örgütü DEAŞ'ın elinden alınan Musul vilayetinin Sincar, Mahmur, Telkeyf, Hamdaniye, Şeyhan ilçeleri ile Zummar, Rabia, Nemrud ve Bartilla kasabalarında da yapılıyor.
7 bini IKBY içinde, 5 bini de tartışmalı bölgelerde olmak üzere 12 bin noktada kurulan sandıklarda oy kullanma işlemi başladı.
IKBY Yüksek Seçim ve Referandum Komisyonunun verilerinde, tartışmalı bölgeler dahil referanduma katılması beklenen seçmen sayısı yaklaşık 5 milyon 200 bin olduğu belirtiyor.
Seçmenlerin illere göre dağılımı ise şu şekilde:
-Erbil: 1 milyon 200 bin,
- Süleymaniye: 1 milyon 280 bin,
- Kerkük: 750 bin,
- Duhok: 800 bin,
- Musul Ovası: 750 bin
Diğer yerler: 420 bin.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, 7 Haziran'da siyasi partilerle bir araya geldikten sonra 25 Eylül'de Kerkük ve diğer tartışmalı bölgeleri de kapsayacak şekilde referandum yapacaklarını duyurmuştu.
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, IKBY'nin tek taraflı referandum kararının "anayasaya aykırı" olduğunu belirterek, sonucu tanımayacaklarını söylemiş, Irak Federal Mahkemesi de aynı gerekçeyle referandumun geçersiz olduğunu ve durdurulmasına karar vermişti.
ABD ise büyük tartışmalara neden olan referandum kararı hakkında "seçilen yolun çok riskli olduğunu" kaydederek, kararın ivedi bir şekilde iptal edilmesini istemişti.
"Referandum, sonuçları bakımından yok hükmündedir"
Dışişleri Bakanlığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) bugün düzenlenecek referanduma ilişkin, "Referandumu izleyen dönemde ortaya çıkacak ortamı istismar etmek isteyebilecek bazı radikal unsurların ve teröristlerin milli güvenliğimizi hedef alan eylemlere kalkışması halinde ve Irak genelinde milli güvenliğimize yönelik her türlü tehdit karşısında uluslararası hukuktan ve TBMM’nin verdiği yetkiden kaynaklanan tüm önlemleri alacağımızı bir kere daha vurguluyoruz" açıklamasında bulundu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, referandumun sonuçları bakımından yok hükmünde olduğu belirtilerek, "Gerek uluslararası hukuk, gerek Irak Anayasası bakımından her türlü hukuki temelden ve meşruiyetten yoksun olan bu girişimi tanımıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’nin ve uluslararası toplumun tüm uyarılarına rağmen referanduma gitmekte ısrar eden ve sadece Irak'ın değil, tüm bölgenin barış ve istikrarını tehlikeye atan IKBY'nin bu sağduyudan uzak teşebbüsünün esefle karşılandığı vurgulanan açıklamada, Türkiye'nin, IKBY’nin referandum konusunda sergilediği vahim hatanın bedeli olacağını her vesileyle vurguladığı, bu çerçevede, 22 Eylül'de düzenlenen Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ve hemen ardından gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında IKBY’ye karşı uygulanacak yaptırımları belirlediği hatırlatıldı.
Tüm uluslararası toplumun ve özellikle bölgesel ülkelerin referandum konusunda ortaya koydukları tutarlı yaklaşımı bundan sonra da sürdürmeleri ve bu gayrimeşru girişimin sonuçlarını tanımaktan kaçınmalarının önem taşıdığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"IKBY liderliğinin, bundan sonraki süreçte sağduyulu bir çizgiye dönmesi ve kısa dönemli siyasi çıkarlar ve ütopik emeller peşinde koşmak yerine tüm Irak halkının uzun dönemli huzur ve refahını gözeten bir siyaset benimsemesi temel bir gerekliliktir.
Referandumu izleyen dönemde ortaya çıkacak ortamı istismar etmek isteyebilecek bazı radikal unsurların ve teröristlerin milli güvenliğimizi hedef alan eylemlere kalkışması halinde ve Irak genelinde milli güvenliğimize yönelik her türlü tehdit karşısında uluslararası hukuktan ve TBMM’nin verdiği yetkiden kaynaklanan tüm önlemleri alacağımızı bir kere daha vurguluyoruz."
KUZEY IRAK'TA TÜRKİYE NEYİ SAVUNUYOR
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde 25 Eylül Pazartesi gerçekleştirileceği ilan edilen bağımsızlık referandumuna saatler kaldı ancak referandumun yapılıp yapılmayacağı hala belirsizliğini koruyor. Mesud Barzani liderliğinde KDP ve KYB'nin bir kısmının ortaklığıyla tek taraflı olarak atılan referandum adımı Kerkük, Sincar ve Mahmur gibi bölgeleri de içine alarak büyük bir mücadeleyi tetiklemiş durumda. Bağdat yönetimi gittikçe sertleşirken Merkezi Irak Ordusu ve Haşdi Şaabi'ye bağlı Şii milisler ise mobilize olmaya başladılar. İran net şekilde tavrını belli ederken Barzani Batılı ülkelerden destek bulmak bir yana referandumun iptal edilmesi yönünde büyük baskı görmeye başladı. Referandumda ısrar muhtemelen IKBY'nin mevcut kazanımlarını da tehdit edecek bir süreci beraberinde getirecek, bölgedeki ekonomik krizi derinleştirecek, tüm bunların ötesinde iç savaş ve çatışma dinamiklerini tetikleyecek. Daha şimdiden Türkiye'nin bazı endişelerini haklı çıkartan IKBY'deki bağımsızlık arayışına yönelik Ankara'nın pozisyonu ise kademeli şekilde keskinleşiyor. Her ne kadar bazı kesimlerin Türkiye'nin bu pozisyonunu "Kürt karşıtlığı" üzerinden paketleme çabası olsa da Türkiye'nin endişeleri rasyonel temelli ve reel politik gerçeklere dayanıyor.
Türkiye'nin endişelerinin şu şekilde sıralamak mümkün:
1) Mesud Barzani'nin de birçok kez ifade ettiği şekilde bağımsızlık referandumu nihayetinde de facto şekilde bağımsızlığın bir nevi ilanı olacak, bağımsızlığa giden süreci tetikleyerek Irak'ın parçalanma sürecini hızlandıracaktır. Yine referandumun Kerkük'ü de kapsaması kentin statüsü ve geleceğinin şekillenmesi açısından belirleyici bir durum yaratacak.
2) IKBY içinde Kerkük, Sincar, Mahmur gibi tartışmalı bölgeleri de içeren bir bağımsızlık arayışı Irak'ta Bağdat-Erbil arasında doğrudan veya Haşdi Şaabi gibi unsurlar eliyle dolaylı yoldan ciddi bir çatışmayı tetikleme potansiyeline sahip. DEAŞ sonrası dönemde oluşturulmak istenen istikrarın önüne geçecek, başta PKK olmak üzere terör örgütlerine yeniden yaşam alanı kazandıracak bir kaos oluşmasını beraberinde getirecek bir süreç. Türkiye Irak-Suriye ekseninde bir istikrar arayışına girmiş bunun için önemli yatırımlar yaparken IKBY'nin etnik ve mezhebi yeni çatışma dinamikleri oluşturacak bu adımını ciddi bir tehdit olarak görüyor.
3) Olası bir bağımsız Kürt devletinin iç siyasi denklemi ve hangi siyasi aktörler tarafından yönetileceği gerçeğine ilişkin belirsizlikler ve olası senaryolar Türkiye'yi ciddi anlamda endişelendiriyor. IKBY içindeki mevcut siyasi kutuplaşma, Türkiye karşıtı politikalara sahip olan KYB ve Goran gibi aktörlerin gücü, KYB ağırlıklı Kerkük'ün yeni siyasi denkleme dahil olacak olması bu açıdan da ciddi bir muamma yaratıyor. Bu çerçevede Türkiye'nin Barzani ve KDP ile kurduğu iyi ilişkiler tek başına bir önem ifa etmiyor.
4) Olası bir Kürt devleti üzerinde nüfuz sahibi olacak bölgesel ve uluslararası aktörler diğer bir endişe kaynağı Türkiye için. Daha şimdiden bağımsızlık arayışının en büyük destekçisinin İsrail olduğu unutulmamalı. IKBY'li liderlerin ve siyasi aktörlerin yeni Kürt devletinin bölgede Batı'nın çıkarları için önemli olduğunu vurgulaması, yine Batılı aktörler tarafından Kürt kartının her daim bölge ülkelerine karşı kullanışlı bir araç olarak görülerek yatırım yapılmış olması bu bağlamdaki endişeleri artırıyor.
5) ABD'nin 2014 ortalarından itibaren DEAŞ ile mücadele görüntüsü adı altında PKK terör örgütünün Suriye yapılanması olan PYD/YPG'ye yatırım yapması burada IKBY'nin de facto kontrolü altına geçmiş olan Sincar'dan Menbic'e kadar bir kuşak oluşturması Türkiye'nin IKBY referandumuna bakışını etkileyen unsurlardan bir tanesi. Büyük resimde Türkiye orta ve uzun vadede bir şekilde IKBY ve PYD kuşağının bir çatı altında birleştirilmesi çabasının yaşanacağını öngörüyor. Her ne kadar açıkça ifade edilmese de IKBY bağımsızlık çabasının bir sonraki aşamasında Pan-Kürdist hayaller olduğu biliniyor.
Türkiye IKBY'ye yönelik mevcut politikasını Kürt karşıtlığıyla değil bilakis yukarıda ifade edilen reel politik endişeleriyle oluşturuyor.
İran ve Irak ile bölgesel bir işbirliği içinde adım adım dizayn ediyor. Gelinen aşamada Barzani'ye "onurlu çıkış" olarak formüle edilen IKBY'nin mevcut kazanımlarını koruyarak Barzani ve KDP'yi de iç siyasette çok fazla yıpratmadan bu maceradan çıkartacak bir anlaşmayı kabul etmesi çağrısında bulunuyor. Aksi takdirde ekonomik, siyasi ve askeri bir dizi yaptırım opsiyonlarını hayata geçirmeye hazırlanıyor.