Bahçeli’den Akşener’e: "Türk’ün töresidir, davet varsa, icabet eden de çıkacaktı"
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir grubun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in evinin önüne gitmesine ilişkin, "Türk'ün töresidir, davet varsa, icabet eden de çıkacaktı, gerçekten çıkmıştır" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir grubun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in evinin önüne gitmesine ilişkin, "Türk'ün töresidir, davet varsa, icabet eden de çıkacaktı, gerçekten çıkmıştır" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM Grup Toplantısında, bir grubun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in evinin önüne gitmesiyle ilgili, "İP Genel Başkanı'nın kulağına kim fısıldamışsa, kimler tembihlemişse, partisinin ilk grup toplantısında son derece kırıcı, son derece incitici, son derece ilkel ve itici bir şekilde partimize ve dava arkadaşlarımıza saldırmıştır. Lütfen hatırlayınız; Sarayla aramızda köle-sahip ilişkisi kurulduğunu söyledi. Saray yancısı dedi, saray paspası dedi, lastik adamlar dedi, küçük ortak dedi. Saray yancısından milliyetçi olmaz dedi. Beka için en büyük tehlike olduğumuzu iddia etti. Türklüğe hakareti af kapsamına aldığımızı utanmadan sıkılmadan dillendirdi. Mafya bozuntularını affedecekler diye yalanına yalan ekledi. Bu iftira ve kötü sözlerin hepsini ayağımızın altında çiğniyor, muhatabına aynen iade ediyoruz. Bu ağır sözlere birkaç gün tahammül edip sosyal medyadan karşılığını verince Türkiye'nin günlerdir konuştuğu hadiseler ne talihsizliktir ki vuku bulmuştur. Biz cevap verince İP Genel Başkanı sosyal medyadan şahsımı etiketleyip adres verecek kadar çıldırmış, gözü dönmüştür" ifadelerini kullandı.
"Bu davet pis bir davetti, tehlikeli bir meydan okumaydı" diyen Bahçeli, "Türk'ün töresidir, davet varsa, icabet eden de çıkacaktı, gerçekten çıkmıştır. Üsküdar ilçe başkanımız ve beraberindeki bir grup ülküdaşımız Sütlüce'ye gidip bu kişinin evinin önünde demokratik ve her zaman olabilecek protestolarını yaptılar. Fakat Üsküdar ilçe başkanımızı ve yönetimini il teşkilatımıza ve Genel Merkezimize haber vermeden bu eylemi yaptığından dolayı bekletmeden görevden aldık. Ne olursa olsun, tahriklere kapılmayacağız, soğukkanlı ve temkinli tavrımızı koruyup oyunu bir kez daha bozacağız. İşin tuhaf ve mide bulandırıcı yanı, İP Genel Başkanı'nın evinde çoktan sahnenin kurulup figüranların yerini alması, tuzağın da tesis edilmesidir. Ankara'da adres verip Üsküdar'a konuşlanması, evde iki kişiyiz demesine rağmen karanlıkta kalan üçüncü şahsın arka plandan olan biteni kamerayla kayda alması dikkatli hiçbir gözden kaçmamıştır. Kamera tutan el kimindir, evde kimler hangi gayeyle toplanmışlardır? Aynı günlerde Pensilvanya'daki bir silahlı eylemle Türkiye töhmet altında bırakılırken, diğer yandan Üsküdar vakası tanımıyla MHP ahlaksızca yargılanmak istenmiştir. Hem Pensilvanya vakası hem de Üsküdar vakası ne ilginçtir ki aynı kapıya açılmış, aynı tarihlere denk gelmiştir. Üsküdar'da tuzak kurulmuştur. Sütlüce'de gizli ve gizemli eller tezgahlarını açmışlardır. CHP, HDP, yurt dışına kaçan casuslar hemen Sütlüce savunmasına geçmişlerdir. Üsküdar'da hiçbir Türk kadının heveslenmeyeceği tahrik edici ve terbiye sınırlarını ihlal eden meydan okumalara şahitlik edilmiştir. Toplumun gözü önünde siyaset yapan bir siyasetçi muhataplarına pencereyi açıp da "erkekseniz gelin ulan" diyebilir mi? Bu nasıl bir şuursuzluktur? Varsa bir rahatsızlığın, varsa bir şikayetin polisi çağırırsın, hukuka müracaat edersin" açıklamasında bulundu.