Bakan Çavuşoğlu'ndan Oruç Reis açıklaması: Yunanistan karşılığını alır
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de sismik araştırma faaliyetlerini sürdüren Oruç Reis gemisine ilişkin olarak, "Yunanistan'ın aklı selim davranması lazım. Oruç Reis gemimizi taciz etme gibi girişimlerde bulunmasın. Karşılığını alır" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis ile düzenlediği ortak basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de sismik araştırma faaliyetlerini sürdüren Oruç Reis gemisine ilişkin olarak,“Maalesef gerginlik arttı ama bu gerginliğin sorumlusu Türkiye değil Yunanistan’dır. Biz sondaj faaliyetlerimizi başlatmak için 2018 yılına kadar sabırla bekledik. Oysa hem Yunanistan hem de Rum kesimi 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’yi dışlayıcı tek taraflı faaliyetlerini sürdürdüler. Rum kesimi 2011’de sondaj faaliyetlerine başladı biz 2018’de başlattık. Sonuçta Türkiye hem Kıbrıs Türk halkının hem de kendi haklarının korunması için adım atmak durumunda kaldı. Bu süreçte AB'nin ve bazı AB ülkelerinin özellikle AB dönem başkanı Almanya'nın ricası üzerine biz iyi niyet gösterisinde bulunduk. Fakat tam bu süreç içerisinde Yunanistan, Mısırla anlaşma imzaladı. Diplomasiyle ilgili neler yapabileceğimizi açıklayacağımız bir dönemde yaptı. Bu iyi niyetle bağdaşmaz. Anlaşmanın içeriğiyle ilgili ben kendi tezimi savunurum. Anlaşmanın içeriğinden bağımsız olarak bu ülkeler ve AB böyle bir çaba sarf ederken Yunanistan’ın biz uyarmıştık zaten AB ülkelerini ve Almanya’yı Yunanistan’dan göreceksiniz negatif adımlar gelecek diye. Bizi haklı çıkardı. Yunanistan'ın böyle bir adım atması kabul edilemez." diye konuştu.
"YUNANİSTAN ADACIK İÇİN 40 BİN KİLOMETRE KARA KITA SAHANLIĞI İSTİYOR"
Açıklamalarını sürdüren Çavuşoğlu, gelinen noktada suçlanacak ülke varsa bu ülkenin de Yunanistan olduğunu söyledi. Çavuşoğlu,"Bizde bu anlaşmadan sonra Oruç Reis’i kendi kıta sahanlığımıza gönderdik, kimsenin alnına değil. Tabi ki tırmanma istemeyiz. Yunanistan’ın aklıselim davranması lazım. İki gün önce yaptığı gibi Oruç Reis’i taciz etme gibi girişimlerde bulunmasın bunun karşılığını alır. Biz her zaman diplomasiden yanayız. Burada çok komik şeyler var. Yunanistan'ın bu maksimalist yaklaşımlardan vazgeçmesi lazım. Meis adası Kaş'a 2 kilometre uzaklıkta, Yunanistan ana karasına 580 kilometre uzaklıkta. 2 kilometrekarelik küçücük bir adacık Yunanistan bu adacık için 40 bin kilometre kare kıta sahanlığı istiyor. Hangi uluslararası hukukta bu var. AB'nin de Yunanistan'ı şımartmak yerine, koşulsuz destek vermek yerine aklıselim düşünmeye davet etmesi gerekiyor. Burada Fransa'nın özellikle gerginliği artırıcı adımlardan kaçınması gerekiyor. Kabadayılıkla bir yere varamazlar. AB'nin böyle güvenilir bir örgüt olarak diyaloğu ve diplomasiyi desteklemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE GİTTİĞİ YERE ADALET GÖTÜRÜR"
Basın mensuplarının "Türkiye Ortadoğu'da askeri güç olacak mı? soruna cevaplayan Çavuşoğlu,“Türkiye hiçbir ülkenin toprağında gözü olmayan bir ülkedir. Türkiye gittiği yere adalet götürür ve adalet, barış için çaba sarf eder. Suriye'deki barış için ve özellikle 4 milyon Suriyeli göçmen artı 7 milyon içerideki yerinden edilmiş insanlar için yaptığımız çabaları görmezden gelip Türkiye Suriye'de derseniz bu haksızlık olur. Terör örgütüne karşı teslim olmamızı beklerseniz o da çok yanlış, hayalci bir tutum olur. Biz, bize yönelik tehdit olduğu zaman gerek Irak’ın kuzeyinde gerekse Suriye’de biz bununla mücadele ederiz. Suriye'de DEAŞ ile Türkiye mücadele ederken, 4 bine yakın DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirirken, yabancı terörist savaşçıları ülkelerine iade ederken Türkiye çok iyi, ama PKK ile mücadele yaparken Türkiye Suriye'de." dedi.
"TÜRKİYE'YE HAKSIZLIK ETMİŞ OLURSUNUZ"
Açıklamasını sürdüren Çavuşoğlu,"Bu çifte standarttan kurtulduğumuz zaman cevabı objektif bir şekilde vermiş oluruz. Biz Libya'da kiminle çalışıyoruz? BM tarafından kabul edilen meşru hükümetle çalışıyoruz. Bugün Türkiye'nin desteği olmasaydı, bu savaş Trablus içinde şehir içinde bir savaşa dönüşecekti ve 10 sene daha devam edebilirdi. Bugün Hafter bile ateşkes diyebiliyorsa, öncesi demiyordu. Bu sahadaki dengenin sağlanmasındandır. Biz iki ülke arasındaki meşru anlaşmalar çerçevesinde Libya hükümetine teknik destek, eğitim, danışmanlık veriyoruz. Bizim oralarda gidip askeri konuşlandırma ile ülkeyi ele geçirme gibi bir derdimiz yok. Buraların siyasi istikrarı ve barışı hepimiz için önemlidir. Siz Hafter'e destek veren Fransa başta olmak üzere, Mısır, BAE, hatta Moskova da şimdi destek veriyor Wagner grubuyla. Bunlara niye destek veriyorsunuz diye sormak yerine, Türkiye'nin barış için çabalarını görmezden gelip sorgularsanız Türkiye’ye haksızlık etmiş olursunuz. Ayrıca her ülke kendi çıkarlarını, haklarını korumakla mükelleftir. Türkiye olarak bizim de yapmaya çalıştığımız budur” şeklinde konuştu.
İSRAİL VE BAE'NİN BİLDİRİSİ
İsrail ve BAE'den yayınlanan bildiriye ilişkin konuşan Çavuşoğlu,“Bu konuyu da kısaca değerlendirdik. Her şeyden önce bu anlaşmanın yanlış olup olmadığına bakmak için Filistin'in tepkisine bakmak lazım. Filistin çok şiddetli şekilde karşı çıktı. Dolayısıyla bu anlaşmayı desteklemek mümkün değildir. Bu anlaşmanın amacı, bugün hepimizin ölü doğdu dediğimiz sözde Yüzyılın Anlaşması’nı desteklemek için ABD'nin öncülüğünde yapılmış bir anlaşmadır. Amacı Yüzyılın Anlaşması’na destek bulmaktır. Bu anlaşma aynı şekilde iki devletli çözümü adeta ortadan kaldırmaya yöneliktir. Ayrıca bu anlaşma BAE’nin de üyesi olduğu Arap liginin ve Arap barış planının ki İslam İşbirliği Teşkilatı da bunu desteklemiştir. Tek taraflı ortadan kaldırılmasını amaçlıyor. Yani BAE, tek taraflı bir şekilde Arap barış inisiyatifini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bunun Filistin davasına hizmet eden bir anlaşma olmadığını kolaylıkla söyleyebiliriz. BAE yönetimi yıllardır Filistin yönetimi zayıflatmak için her türlü oyunu çevirdi. Bazı Arap ülkelerine de Filistin konusunda baskı yapan bir ülke. Kendi çıkarları uğruna Filistin davasına ihanet ettiğini açık ve net bir şekilde söylüyoruz" ifadelerini kullandı.