Bakan Koca: Riskli bir yükselişle karşı karşıyayız

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bursa'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ssalgınına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, Anadolu'da ilk zirvenin Eylül ayında görüldüğünü, ikincisinin de şimdi yaşandığını belirtti.

Bakan Koca: Riskli bir yükselişle karşı karşıyayız
 Gece Editörü

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs tedbirleri ve alınabilecek yeni önlemler için Bursa'ya gitti. Bakan Koca, incelemeler sonrası kameralar karşısına geçerek açıklamalarda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının herhangi bir şehirdeki tırmanışının ülkenin her yerini ilgilendirdiğini belirtti. Bakan Koca, "Durum, bölgesel bir yayılımdan daha ciddidir. Gelinen noktada yeni bir değerlendirme yapmak gerekmektedir. Bu noktanın adını koymak ise uyarıcılığı bakımından yararlıdır. Bu sebeple, Bursa'da yaptığımız toplantısının muhatabı 5 ilimiz ve diğer illerimizdir. Sabahki konuşmamda belirttiğim gibi İstanbul buna dahildir. Salgın Anadolu'da ikinci zirve dönemindedir. Riskli bir tırmanışla karşılaşıyoruz. İlk zirveyi, bir diğer tabirle ilk piki büyük illerde 14 Nisan'da, ikinci zirve noktasını da eylülde yaşamıştık. Anadolu'da ise ilk zirve eylülde görülmüştü. İkinci zirveyi şimdi yaşıyoruz. Büyük illerimizde, her iki zirve noktasından sonra tedbirlere durumun gerektirdiği ciddiyetle sarılmış ve hızla sonuç almıştık. Ekimin ikinci haftasından itibaren salgın karşısında öncekilerden daha büyük bir sınavdayız." dedi.

Son birkaç günde riskin boyutunun arttığının altını çizen Bakan Koca, mevcut koşullarda, sağlık ordusunun gücü, hastanelerin kapasitesi, hizmet için gerekli imkanlar, sahadaki ekipler, test sayıları, temaslı taraması, izolasyon ve hepsinden önemlisi devletin bu mücadeleye verdiği önemden yana kimsenin endişesinin olmaması gerektiğini kaydetti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "İnanıyorum ki, yoktur. Virüsün bulaştığı kişilerin büyük kısmında belirti görülmemesi sevindiricidir. Fakat bu durum, işin ciddiyetini azaltmıyor. Çünkü salgın bize şunu öğretti; virüsün yayılması, sadece daha fazla sayıda insanın hasta olması, hayatını kaybetmesi değil, tüm hayatın sekteye uğramasıdır." dedi

1 AY ÖNCESİNE GÖRE BURSA'DA GÜNLÜK VAKA SAYISI YAKLAŞIK 3 KAT ARTTI

Bakan Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı verilen mücadelenin bütün hayatı koruma çabası olduğuna dikkati çekti.

Toplantıda 5 il hakkında yaptıkları değerlendirmelerle ilgili bilgi veren Koca, şunları ifade etti:  

"Bursa'da 1 ay öncesine göre, günlük vaka sayısı yaklaşık 3 kat artmıştır. Bilecik'te geçen aya göre vaka sayımız 2 kat arttı. Balıkesir'de, Yalova'da ve Çanakkale'de ise 1 ay öncesine göre yüzde 50 oranında vaka artışı görüyoruz. Bursa'da yoğun bakım yatak kapasitemize 198 yatak ilave ediyoruz. Yatak doluluk oranımız yüzde 60, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 75, ventilatör doluluk oranımız ise yüzde 38. Balıkesir ilimizde 48 yoğun bakım yatağı daha artırılması için planlamamızı yaptık. Yatak doluluk oranımız yüzde 48, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 62, ventilatör doluluk oranımız ise yüzde 31. Bilecik'te 21 yoğun bakım yatağı daha artırılması için planlamamızı yaptık. Yatak doluluk oranımız yüzde 36, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 42, solunum cihazı doluluk oranımız  yüzde 56. Çanakkale ilimizde yoğun bakım yatak kapasitemize 39 yatak daha ekliyoruz. Yatak doluluk oranımız yüzde 34, Yoğun bakım doluluk oranımız  yüzde 48, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 24. Yalova'daki mevcut yoğun bakım yataklarımıza 9 ilave ediyoruz. Yatak doluluk oranımız yüzde 62, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 60, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 26." 

Koca, salgınla mücadelede en önemli silahlarından birinin, filyasyon ekiplerinin yaptığı çalışmalar olduğunu belirtti.

Ekiplerinin çalışmalarıyla şüpheli temaslıları tespit ettiklerini, evlerinde izolasyona aldıklarını, hastaların takibini yaptıklarını, ilaçlarını evlerine kadar teslim ettiklerini aktaran Koca, "Bursa'da 463 olan filyasyon ekip sayımızı 700'e çıkarıyoruz. Balıkesir'de 203 ekibimiz sahada. Yalova'da ekip sayımızı 60'a çıkarıyoruz. Bilecik ilimizde 66 filyasyon ekibimiz mevcut. Çanakkale'deki 42 filyasyon ekibimizin sayısını 97'ye çıkarıyoruz." diye konuştu.

Bakan Koca; Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale ve Yalova'da sağlık tesislerine yönelik yatırım planlamaları hakkında bilgi verdi.

Bakan Koca, "Şehir hastanelerimizin yaşadığımız salgından önce bulundukları bölgenin sağlık hizmetlerine yaptıkları katkı vatandaşlarımız tarafından takdire mazhar olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın, 'Hayalim' diye ifade ettiği bu tesislerin ne kadar isabetli yatırımlar olduğunu hem Elazığ'da yaşadığımız deprem vesilesiyle hem de bugün hala mücadele ettiğimiz Kovid-19 salgını vesilesiyle tekrar tekrar görmüş olduk. Bursa ve Balıkesir'deki şehir hastanelerimizin pandemi döneminde verdikleri sağlık hizmetlerini değerlendirdik. Bölgemize çok önemli katkılar sağladığını gördük. Geçen yıl hizmete almış olduğumuz Bursa Şehir Hastanemiz de salgın hastalık döneminde bu yatırımın ne denli önemli olduğunu göstermiş oldu. Şehir Hastanemizi hizmete alırken, Bursa Devlet Hastanemizi, Zübeyde Hanım Doğumevini ve Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanemizi, yeni tesisimize taşımıştık. Öncelikle şunu ifade edeyim, Bursa Devlet Hastanesi, eski adıyla Memleket Hastanesinin pandemi sonrası renovasyonunu yaparak, sağlık hizmet sunumuna devam etmesini sağlayacağız. Bu tesisler üzerinden hiçbir spekülasyona izin vermeyelim. Birçok şehir hastanemizin açıldığı illerde olduğu gibi, önceki tesislerimize sahip çıkarak hizmet sunmaya devam edeceğiz." dedi.

BURSA ŞEHİR HASTANESİNE ULAŞIM İÇİN METRO İHALESİ

Bursalıların, Şehir Hastanesine ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile 27 Ekim'de metro ihalesini yapacaklarını belirten Koca, Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesinin ihalesinin ise gerçekleştirildiğini, herhangi bir ödenek sorunu olmayan bu hastaneyi hızlıca tamamlamayı hedeflediklerini anlattı.

Büyükorhan İlçe Hastanesi inşaatının sürdüğünü ve gelecek yıl ilkbaharda açılacağını bildiren Koca, "Harmancık İlçe Devlet Hastanemizin inşaatına bu yıl başlıyoruz. Türkiye'de tek olan Spastik Çocuklar Hastanemizi yenileyeceğiz. Hayırseverlerin ve Belediyemizin desteği ile arsası genişletildi. İmar çalışmaları tamamlandı. Proje ihalesini yaptık. Projesini tamamlayıp inşaatına başlayacağız." bilgisini paylaştı.

Koca, Balıkesir'de Sındırgı ve Gömeç ilçe devlet hastanelerinin inşaatlarını bu yıl sonuna kadar tamamlayıp hizmete sunacaklarını dile getirdi.

Bigadiç Devlet Hastanesi ek hizmet binasının inşaatına başlandığını, yapımını tamamladıkları Bandırma Ağız Diş Sağlığı Merkezinin geçici kabul çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Koca, şu ifadeleri kullandı:

"Susurluk Devlet Hastanemizin ihalesini tamamladık, inşaatına başlıyoruz. Edremit Devlet Hastanesi ve Merkez Devlet Hastanesi proje çalışmalarımız devam ediyor. Çanakkale'de Çan Devlet Hastanemizi bu yıl tamamlıyoruz. Gökçeada Devlet Hastanemizin inşaatına devam ediyoruz. Bu yıl Biga Ağız Diş Sağlığı Merkezinin ihalesini yapacağız. Yalova'da Devlet Hastanemizin inşaatına geçen yıl başlamıştık, önümüzdeki yıl da tamamlayacağız. Bilecik ilimizde Bozüyük Devlet Hastanemizin inşaatı hızla devam ediyor. Önümüzdeki yıl hastanemizi tamamlayıp hizmete alacağız. Bozüyük Ağız Diş Sağlığı Merkezi inşaatımıza da bu yıl başlıyoruz. Bugün değerlendirmeye aldığımız illerde saydıklarımın dışında birçok Aile Sağlığı Merkezi, Sağlıklı Hayat Merkezi ve 112 Acil Sağlık İstasyonu yatırımlarımız da devam ediyor."

KORONAVİRÜS SALGININDA TEDBİRLERİN ÖNEMİ

Salgınla mücadelede yurt genelindeki duruma değinen Bakan Koca, şöyle devam etti:

"Salgın Anadolu kentlerinde ikinci zirve dönemindeyken, İstanbul'da mücadelenin önemi artarken, günlük hayatımızı nasıl sürdürmeliyiz? Bunun tarifini, Kontrollü Sosyal Hayat şeklinde yapmıştık. Her şeyden önce, dışarıda geçirdiğimiz zamanı asgari düzeye indirmeliyiz. İşimiz, mecburiyetlerimiz dışında evimizde kalalım. 'Hayat eve sığar' cümlesini yeniden hatırlayalım. Dışarıya çıkmışsak, kalabalıktan uzak durmalıyız. Salgının bu devresinde asıl ciddi sınavı kalabalığa karşı vereceğiz. Evimiz dışında, iş yerimiz dahil, başkalarıyla paylaştığımız her ortamda maske takalım. Mesafe kuralıyla birbirimizi virüsten koruyalım. Yeni vakaların önünü kesecek asıl güç bu basit tedbirlerdir. Salgın Anadolu'da ikinci zirve dönemine kış henüz gelmeden ulaştı. Tedbire boş verip, seyri kendi halinde bırakırsak, kapalı ortamların da etkisiyle, kış hepimiz için bir yenilgi dönemi olur."

Koca, Anadolu genelindeki ikinci zirve döneminin, bugün çalışma toplantılarında ele aldıkları 5 il için de geçerli olduğunu belirtti.

Salgına karşı yürüttükleri mücadele için Bursa halkından, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale ve Yalova sakinlerinden şimdiye dek verdikleri desteğin çok daha büyüğünü talep ettiğini anlatan Koca, "Bursa, salgın boyunca gördüğü en riskli dönemi yaşıyor. Son bir haftadaki günlük vaka sayıları, ilk zirveyi yaşadığımız eylül ortasına kıyasla 3 kat fazladır. El birliğiyle yeni bulaşmaları, can kayıplarını önleyelim." değerlendirmesini yaptı.

"MÜCADELE YALNIZCA HASTA TEDAVİ EDEREK KAZANILMAZ"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, diğer illerle ilgili şunları kaydetti:

"Bilecik, salgında ilk zirveyi 10 Eylül'de yaşamıştı. O güne kıyasla, günlük vaka sayısı iki katına yaklaşmıştır. Dikkat çekici diğer nokta, zatürre oranının Türkiye ortalamasının çok üzerinde olmasıdır. Yayılımı önlemenin yolu, teması azaltmak, kurallara uymaktır. Yalova, ikinci zirveyi Türkiye geneliyle aynı günlerde yaşıyor. Nisan dönemine kıyasla günlük vaka sayısı yüzde 50 arttı. Bilecik'te olduğu gibi Yalova'da da zatürre oranı yüksek ve yüzde 10 civarında seyrediyor. Bu kentimizden de daha güçlü bir mücadele bekliyoruz. Çanakkale'de yüzde 50 oranındaki artış, ilk zirveye benzerlik gösteriyor. Bu ilimizin kontrolü elde tutması ve tedbirlerde çok kararlı olması gerekiyor. Balıkesir, ilk zirveyi eylül başlarında yaşamıştı. Son iki haftada yüzde 50 vaka artışı görüyoruz. Bu ilimiz için verebileceğim bir iyi haber, zatürre oranının düşmeye devam etmesidir." 

Türkiye'nin sağlık sisteminin hastayı en iyi şekilde tedavi edecek güçte olduğuna dikkati çeken Koca, sahadaki müdahalede ise ekiplerin büyük başarı gösterdiğini dile getirdi.

Asıl önemli olanın, hastalıktan uzak durarak salgına set çekmek olduğunu anlatan Koca, "Sağlık ordumuzun hastalarımızı tedavi etmek için gösterdiği çabayı, tedbirlere uymak için her birimizin göstermesidir. Sizlere, açık ve ısrarlı mesajım şudur: Salgınla mücadelede halen, tedbirlerden daha güçlü silahımız yok. Biliyoruz ki bu mücadele sadece hasta tedavi ederek kazanılamaz, yayılmayı önleyerek kazanılır. Bu ise ancak ve ancak, tedbirlere uymakla mümkündür." diye konuştu.

KİMLERE GRİP AŞISI YAPILABİLECEK?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, grip aşısına ilişkin yaptığı açıklamada "Bu konu özellikle son günlerde çok konuşuluyor. Grip aşısıyla ilgili 1 yıl sonrasının aşısı 1 yıl önceden sipariş etmeye çalışıyoruz. Bu yıl olan aşının siparişi de geçen yıllara dayanır. Her yıl ortalama aldığımız aşı 1 milyon 350 bin dozdu. Dünyada grip aşısının arzı toplamda %20 oranında arttı. Pandemiyle birlikte grip aşısının önemi daha da arttı. Özellikle bu dönemde grip aşısının herkese yapılması gerektiği kanaati yayılıyor. Böyle bir durum söz konusu değil. Bu yıl için 1 milyon 350 bin grip aşısı tedarik ettik ve ilk 400 binini de eczanelere gönderdik. Bunun dışında grip aşılarını daha da artırmak için yoğun bir gayret içerisindeyiz. Şu an için bu sayının 2.4 milyona çıktığını söyleyebilirim geçen yıla göre. 3 milyonun da üstüne çıkarmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Geçen yıla göre 2 kat artmış olacak yani. Dünyada arzının çok olmadığı ama talebinin fazla olmadığı bir dönemde grip aşısın riskli olanlara yapmak gerekiyor. Bununla ilgili de Bilim Kurulumuz bir çalışma yaptı ve kimlere öncelikle yapılması gerektiğini belirlemiş oldu. Özellikle 1) riskli gebelere (26 haftadan sonra ve doğumdan sonraki ilk 2 haftada olanlara 2) 65 yaş üstü kronik hastalığı olanlara, 5 yaş altı kronik hastalığı olanlara, 5-65 yaş arası 2 kronik rahatsızlığı olanlara, özellikle riskli olan sağlık çalışanlarımıza ve organ nakli olan kişilere olmak üzere ilk planda bunun dağıtımını hedefleyerek planladık ve peyderpey gelen aşıyı da bu çerçevede dağıtmış olacağız. Vatandaşımız e-nabız üzerinden riskli olmadığını görüp "ben yaptırmayacak mıyım" diye düşünmemeli. Sağlık çalışanlarımıza isterse Halk Sağlığı üzerinden yapılacak. Devamında bizim özellikle artışını hedeflediğimiz daha fazla tedarik için gayret gösterdiğimiz aşıyla ilgili bu kademelendirmeyi genişletmeyi düşünüyoruz. Bu anlamda telaşlanmayalım.

Bu günden riskli görülmeyen kişileri daha sonra kademelendirmeyle birlikte riskli kişi olabileceklerini söylemek istiyorum. Geçen yıla göre 2 kat oranında daha fazla aşı tedarik ediliyor ve 3 milyonun da üstüne çıkarmak için gayret içindeyiz.

Dijital altyapı boyutuyla çok güçlü bir altyapımız var. Bilgi-işlem altyapımız herkesi kapsayacak bir altyapıya sahibiz. Bu altyapı sahibinden risk durumunu, dağılımını her geçen gün genişletiyor olacağız." ifadelerini kullandı.

AŞI ÇALIŞMALARI

Pfeizer'ın ve Çin Snovak aşısının faz 3 çalışmaları ülkemizde yapılmakta. Sanırım kasım sonunda bu konuda bilgilenmemiz söz konusu olur. Bağışıklık durumunun nasıl seyrettiğini daha net görebiliriz.

Faz-3 çalışmasına izin verirken aşıların ülkeden ülkeye farklılık gösterebileceğini, vatandaşımız üzerindeki etkilerini görerek erken dönemde bir aksiyon alma şartıyla izin vermiştik.

Aralıkta eğer beklentimiz şeklinde bu bağışıklık düzeyinin geliştiğine kanaat getirirsek aralık ayılarından bu aşılardan birisini Türkiye'de uygulamayı düşünüyoruz ve bağlantılarımızı da bu çerçevede yaptık. Muhtemelen aralıkta 5 milyon gibi bir aşılamayı yapabiliriz.

Ocak ve şubat için de devam etmiş olur aynı şekilde. Yerli aşımız için şu anda 16 çalışma devam ediyor.

Tek tip aşı çalışmaları değil bunlar. Birden çok tip çalışılıyor. Gelecek haftadan sonra, bu arada seçilmiş olan kişilere ilk uygulamamızı başlatmış olacağız.

Sanırım mart veya nisan gibi faz-3 çalışması bir noktaya gelmiş olur. Aralık-ocak-şubat döneminde yurtdışından uygun, güvenli gördüğümüz bir aşıyı uygulayabiliriz.

OKULLARDA VAKA ARTIŞI VAR MI?

Bakan Koca, okullarda koronavirüs dolayısıyla vaka artışı olup olmadığı yönündeki soruyu "Okullarla ilgili şu anda ciddi bir salgına sebep olacak durum yok. Okula gitmeyen çocukların yaş grubuyla okula devam eden çocukların yaş grubunu kıyasladığımızda okula giden yaş grubunun gitmeyenlerin yaş grubuna göre %3-4 oranında düşük olduğunu görüyoruz.

Önümüzdeki haftalar benzer şekilde devam edecek mi bilmiyoruz. Ayın 2'sinden itibaren 5. ve 9. sınıflar da başlamış olacak.

Belirgin bir artış olduğunu görmezsek diğer sınıflara da kademeli olarak geçilebilir.

Ama son 2 haftadaki artışı görüyoruz, bazı illerde daha belirgin olmak üzere. Bu 2-3 hafta içerisinde elde edeceğimiz sonuçlarla bir değerlendirme yapmış oluruz.

Şu an için ciddi bir durum olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim." diye yanıtladı.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI OLACAK MI?

Bakan Koca, yurt genelinde ya da il bazında herhangi bir kısıtlamanın gündemde olup olmadığı sorusunu da cevapladı.

"Özellikle sokağa çıkma yasağı gibi bir durumu düşünmüyoruz ama hareketliliğin artmasıyla birlikte salgının arttığını da iyi biliyoruz." diyen Koca, tedbirlere hassasiyetle uymanın son derece önemli olduğunu, kalabalık ortamlara girmekten kaçınılması gerektiğini, evlerde de özellikle ev içi bulaşın daha da arttığını gördüklerini aktardı.

Bakan Koca, şunları kaydetti:

"Evlere de mümkün mertebe dışarıdan misafir alınmamasını bu dönemde özellikle önemsiyoruz. Bunun dışında ulaşımın önemli bir kaynak olduğunu, bu çerçevede esnek çalışma hem kamuda hem özel sektörde ciddi anlamda devreye giriyor olmalı. Yani günün özellikle pik yapan iki saati var. Bu pik yapan zaman dilimlerini azaltmak gerekiyor. Azaltmanın yolu da esnek mesaiden geçer. Bunu hem özel sektör hem kamu uyguluyor olmalı. Tek başına olmaz. Bölgede İl Hıfzıssıhha Kurullarımız, valilerimizin başkanlığında bu konuda son derece yetkili. Her il bu anlamda ulaşım açısından olabilecek riski minimalize etmek için üzerine düşeni yapıyor olmalı. Bu dönemde özellikle maskenin daha çok sadece koronaya karşı değil önümüzdeki dönem viral enfeksiyonların, damlacık enfeksiyonların, üst solunum enfeksiyonlarının yoğun olacağı bir döneme giriyoruz. Maskenin bütün viral enfeksiyon veya hastalıklar için yüzde 90'a kadar önleyici olduğunu biliyoruz. Aşının yaygın yapıldığında yüzde 60'lar oranında bir koruyuculuğunu biliyoruz. Bunu söylerken aşının etkisini azaltmak için söylemiyorum."

Etiketler :
0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡