İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
İklim değişikliği nedeniyle denizde artan sıcaklıklar Marmara'da müsilajın yoğun şekilde görülmesine neden oldu. Yine oluşan durgunluk nedeniyle, Marmara Denizi bir göl gibi davranmaya başladı. Bu iki faktöre, kirlilik de eklenince ne yazık ki bugünkü manzarayla karşı karşıya kaldık. Bu kirliliğin yüzde 70'ini kara kökenli kirleticiler oluşturmakta. Marmara Bölgesi'nde bugün 25 milyon insanımız yaşıyor. Türkiye sanayisinin yüzde 60'ı yine bu bölgede. Marmara Bölgesi ülkemizin tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin de yoğun olduğu bir bölge. Bu da evsel, kentsel, endüstriyel atıkların denizdeki fosfor ve azot yükünü artırmasını beraberinde getiriyor. Yıllık 43 bin dev transit gemi ile birlikte şehir içi vapur hatları ve sayıları binleri aşan balıkçı tekneleri de Marmara üzerinde gemicilik kaynaklı bir baskı oluşturuyor. Müsilaja yol açan sıcaklığın artması, kirlilik ve deniz durağanlığı faktörlerinden biri ortadan kalktığı zaman bu olumsuz görüntü de ortadan kalkacaktır. İklim değişikliği kaynaklı nedenleri ortadan kaldırmak tek bir ülkenin yapabileceği bir şey değil. Fakat kirlilik kaynaklarını ortadan kaldırmak bizim elimizdedir. Bu kapsamda Marmara Denizi'ni korumak için belediyelerimiz, valiliklerimiz, bilim insanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızla 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planımızı hazırladık. Çalışmalarımıza hızlıca başladık. 8 Haziran'da İstanbul Caddebostan'da başlattığımız, "Türkiye'nin En Büyük Deniz Temizliği Seferberliği" devam ediyor. Marmara Denizi'ne kıyısı olan İstanbul, Balıkesir, Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale, Tekirdağ'da çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.