Bakan Pakdemirli açıkladı: Türkiye'de su sorunu var mı? İşte barajlardaki son durum

Son dakika haberi... Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Türkiye geneli içme suyu barajlarında 31 Mart 2020'de yüzde 58 doluluk varmış, şu an yüzde 52 doluluk bulunuyor" dedi.

Bakan Pakdemirli açıkladı: Türkiye'de su sorunu var mı? İşte barajlardaki son durum
 Haberler, Sondakika Haberleri

Son dakika haberi... Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde tanıtımı yapılan "1. Su Şurası"na ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Pakdemirli, Su Şurası'nda, suya ilişkin geleceğe dönük atılacak adımları ve alınacak kararları değerlendireceklerini bildirdi.

"DÜNYANIN 4'TE 1'İ TEMİZ SUYA ERİŞEMİYOR"

Dünya nüfusunun 10'da 1'inin içme suyuna erişemediğini belirten Pakdemirli, "Dünyanın 4'te 1'i de temiz suya erişemiyor. Tedbir alınmazsa 2030'da dünya nüfusunun yüzde 60'ına yetecek kadar su kaynağı var, 2050'de de dünyanın yarısının susuzlukla karşı karşıya kalma riski bulunuyor. Ülkemizde bu kadar büyük riskler yok ama dünya bu kadar büyük risklerle karşı karşıyayken bizim suyu ayrıca konuşmamız gerekiyor." dedi.

"GELECEĞİN DÖNÜK ADIMLARIN KARARI ALINACAK"

Pakdemirli, 2019'da Tarım Orman Şurası yapıldığını anımsatarak, tarım konusunun Türkiye'de futbol kadar konuşulan bir konu olduğunu, bu nedenle herkesin bir araya gelerek, ortak akılla konuşulmasını istediklerini söyledi.

Türkiye'nin son 4 aydır suyu konuştuğunu, bu konunun daha organize ele alınması ve iyi neticeler çıkarılması için Su Şurası'nın startının pazartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan toplantıyla verildiğini anımsatan Pakdemirli, 7 ay boyunca bu konunun konuşulacağını ifade etti. Pakdemirli, "Su Şurası'nda, su konusunda geleceğe dönük hangi adımlar atılacak, bunların kararlarını alacağız." diye konuştu.

Şurada konuşulacak konulara değinen Pakdemirli, şu bilgileri verdi:

"Çok konu var ama suyun verimliliği, suyu nasıl yöneteceğimiz, suyun hukuku, arz güvenliği, atık suyu, suyun kaynakları, kalitesi ve miktarı, iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisi, bunların uyumu, su kaynaklarının nasıl yönetileceği, bunların nasıl geliştirileceği konuşulacak. Suyun önemli bir kısmı tarımda kullanılıyor, tarımsal sulamayı, depolama tesisleri ile orman ve meteorolojiyi Su Şurası içinde konuşacağız." 

"KANUNLAR AMAÇ DEĞİL AMAÇLARA HİZMET EDEN ARAÇLARDIR"

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden önce Su Kanunu ile ilgili önemli bir hazırlık yapıldığını vurgulayan Pakdemirli, bu konunun taraflarca da ciddi bir şekilde yoğrulan, ellerinde hazır bir tasarı olduğunu dile getirdi.

Pakdemirli, bu tasarıyı, kamuoyunda yeterince konuşulmadan geçirilmemesi için "Evet bu tasarı var, iyi bir çalışmadır ama Su Şurası'nda bu hukukun üzerinde tekrar konuşalım" dediklerini ve Şura'dan çıkacak neticelerle Su Kanunu çıkarılmasının hedeflendiğini anlattı.

1926'da çıkarılan mevzuatın 2021'e uymadığını belirten Pakdemirli, bu konuda değişiklik yapılması gerektiğini bildirdi.

Pakdemirli, su üzerinde artan baskı olduğuna dikkati çekerek, 1926'daki suyla ilgili beklentiler ve geleceğe yönelik projeksiyonlar ile 2021'dekilerin de birbirine uymadığını, hukukun ve mevzuatın su alanında geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Şu anda Türkiye'de suyun birden çok sahibinin bulunduğuna işaret eden Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Su Kanunu, suyun sahibinin kim olacağını, bunu kimin koordine edeceğini, suyun kalitesini, tahsisini hangi kurumların kararlaştıracağını, Türkiye'de havza bazında suların nasıl yönetileceğini, mümkünse tek elden yönetiminin nasıl olacağını ortaya koyacak. Kanun, yetki çatışmalarını ortadan kaldırarak, kayıp-kaçağın önlenmesini de sağlayacak. Kanunları amaç olarak görmemek lazım, bunlar sizin amaçlarınıza hizmet eden araçlardır ama kanunların bugünkü ihtiyaçlara cevap verecek durumda değillerse mutlaka değiştirilmesi gerekir. Su Şurası'ndan çıkacak neticelerle Su Kanunu çıkarmayı hedefliyoruz. Kanunla suyun tahsisi ve yönetimine ilişkin konular belirlenecek."

"SU FAKİRİ DEĞİLİZ AMA SU STRESİ YAŞIYORUZ"

Pakdemirli, Türkiye'nin su durumuna ilişkin de bilgi verdi.

"Biz, su fakiri bir ülke değiliz ama su stresi yaşayan bir ülkeyiz. İleride iklimsel değişikliklerle beraber su fakiri olmaya da aday bir ülkeyiz." diyen Pakdemirli, Türkiye'de 25 nehir havzasının bulunduğunu, bunların hepsinde teknik olarak biriken 110 milyar metreküp su olduğunu söyledi.

Pakdemirli, Türkiye'nin su ihtiyacının iki yıllık toplamının barajlarda biriktirildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Tüm tesislerimizi, her şeyi devreye alsak, ülkeye düşen, nehirlerde akan suyun en fazla yüzde 50'sini kullanabiliyor olacağız. Aslında önümüzde çok büyük yatırım hamlesi var. Yani şu anda dünyada stres çeken ülkeler arasında 41'inci sıradayız. Durumumuz kötü değil ancak dünya ortalamasının altında yağış alıyoruz. 574 milimetre, dünya yıllık yağış ortalamasının altındadır. Suyun da aynı zamanda dörtte üçü tarıma, dörtte biri ev ve sanayi kullanımına gidiyor." 

Türkiye'nin elindeki potansiyelini daha iyi değerlendirmek için çalıştıklarını vurgulayan Pakdemirli, bu nedenle depolama ve diğer tesislere büyük yatırımlar yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini bildirdi.

"ANKARA'NIN SU KONUSUNDA SIKINTISI OLMAYACAK"

Pakdemirli, Türkiye genelindeki içme suyu barajlarının doluluk oranlarına ilişkin de şu bilgileri verdi:

"İçme suyu barajlarında 31 Mart 2020'de yüzde 58 doluluk varmış, şu an yüzde 52 doluluk bulunuyor yani yüzde 10 geriden geliyoruz. Sulama barajlarında geçen yıl 31 Mart'ta yüzde 51 doluluk varmış, bugün yüzde 43 doluluk var. Enerji barajlarında geçen yıl yüzde 48 doluluk varken, şu anda yüzde 41 doluluktayız.

Ankara'daki barajların geçen yıl bugün itibarıyla doluluğu yüzde 23 iken bugün yüzde 12 yani 4,5 ay gözüküyor şu anda. İstanbul'un yüzde 65 doluluğu vardı geçen sene bugün, şu anda yüzde 72 doluluğumuz var, 7,5 ay gözüküyor.

İzmir'in geçen yıl yüzde 73 doluluğu vardı, şu anda yüzde 76. Geçen yıla göre İstanbul ve İzmir daha iyi durumda, Ankara daha geriden geliyor. Yağış rejimine baktığımız zaman zaten İstanbul ve İzmir'in Ege'nin ve Marmara'nın yağışlarını topladığını, hala İç Anadolu'nun geriden geldiğini görüyoruz. Ankara'da henüz açılışını yapmadığımız ama devreye aldığımız Gerede İletim Tüneli'miz var. Oradan senede 360 milyon metreküp su geliyor. Ankara'nın yıllık ihtiyacı 400 milyon metreküp civarındadır. Oradan gelen akışla beraber, karın da yağdığını dikkate aldığımızda akışın düzene girmesiyle Ankara'da sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Çünkü diğer havzalardan su taşımaya başladık, Gerede hattı çalışıyor, Ankara'nın da bir sıkıntısı olmayacak."

Herhangi bir şehirde su sıkıntı yaşanması durumunda, belediye başkanlarının kendileriyle görüşmeye geldiklerini belirten Pakdemirli, kritik dönemlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın da geldiğini ve görüşüldüğünü, hesaplarının yapıldığını, bu dönemde hiç yağış alınmasa bile ekim-kasıma kadar idare edecek suyun olduğuna dair karşılıklı mutabakata varıldığını kaydetti.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡