Balıkesirde'ki otobüs kazasında ihmal mi var? Otobüsün arızalı olduğuna dair mesajlar çıktı !!
Balıkesir'deki korkunç kazada hayatını kaybeden şoförlerden biri olan Kerem Başol memleketi Zonguldak'ta toprağa verildi. Kazadan sonra Başol'un üvey kardeşlerinden biri "Kerem'in mesajları elimde. Aracın arızalı olduğunu söylüyor. Kardeşim çok dikkatli bir insandı, şikayetçi olacağız" dedi.
Zonguldak'tan İzmir'e giderken Balıkesir-Edremit karayolu üzerinde yolculuk yapan Efe Tur firmasına ait otobüs sürücüsünün kontrolünden çıkıp tarlaya devrildi. Kazada otobüs şoförlerinden biri olan Kerem Başol'un da aralarında olduğu 15 kişi hayatını kaybetti, 17 kişi ise yaralandı.
Başol'un cenazesi, gece saatlerinde memleketi Zonguldak'a gönderildi. Kerem Başol için Aziziye Camii'nde öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Cenazede Başol'un üvey kardeşleri Serkan ve Erkan Çengelcik taziyeleri kabul etti. Cenazeden sonra Serkan ve Erkan Çengelcik otobüs firmasını suçladı.
Başol'un İzmir'den dönüşte diğer otobüs şoförünün rahatsızlanması üzerine tekrar sefere çağrıldığını söyleyen Başol'un üvey kardeşler, uyuma iddialarını ise kabul etmedi. Kardeşinin aracının arızalı olduğu konusunda attığı mesajları da gösteren Erkan Çengelcik "Yalan yanlış şeyler diyorlar. Uyuduğu asılsız. Aracın arızası varmış. Mesajı elimde. Gerçekten çok üzgünüz. Benim kardeşim gitti, vefat edenler oldu. Bütün ailelerden gerçekten çok çok özür dilerim. Diyecek kelimem yok. Zor duruyorum. Biz beraber büyüdük, çok yakındık. Mesajda aracın arızalı olduğunu iddia ediyor. Uyuyan bir kimse jandarmanın verdiği bilgide 45 metre frene basmaz. Uyuyan bir insan 45 metre frene basma şansı yok. Kardeşim çok dikkatli, herkesin sorumluluğunu alan bir insandı. Biz de şikayetçi olacağız. Biz ne diyeceğiz bu ailelere? Jandarmaya tüm ifadeleri verdik" dedi.
ÜST ÜSTE SEFERE ÇIKARDILAR
Serkan Çengelcik ise firmanın kardeşini seferden geldikten sonra aradığı sırada yanına olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
"Firmanın yetkilisi benim yanımda aradı. Gel dedi. Kardeşim çok yorgunum gidemem dedi. O şoför rahatsız sen gel başka ehliyet geçiririz sen gidersin dedi. Çocuğu o şekilde yorgun argın yola çıkardılar. Ben gitme dedim ama o 'Ya işime son verirseler ben ne yaparım?' dedi. Seferden gelmişti, duş almıştı. Pantolonunu terziye vermişti. Eve geçtiğinde müdürü telefon açtı ona. Şu an ise telefonu ortalıkta yok kardeşimin. Telefon çalıyor ama bulunamadı. Jandarma da bulamadı telefonunu. Yola çıkmadan önce İzmir hattından gelmişti. Sen gel ben sana başka ehliyet bulurum dedi. Müdürü, 'Benim hatırım için gideceksin' dedi. Çocuk mecbur kalktı, yola gitti. Bunu herkes biliyor. Normalde yola çıkması yasak. O nedenle başka ehliyet kullanıyorlar. Hep diyordu araçların arızalı olduğunu. Yoldan gelmiş adamı nasıl yola çıkartıyorsunuz?"
