Barış Manço'nun Söylediği Güzel Sözler
Türkiye'de döneme damgasını vurmuş sanatçılar arasında yerini alan Barış Manço 1 Şubat 1999'da aramızdan ayrıldı. Ünlü sanatçının söylediği birbirinden güzel sözleri haberimizden bulabilirsiniz. Peki Barış Manço Kimdir?
2 Ocak’ta 1943 yılında dünyaya dördüncü çocuk olarak geldi. Moda’da doğan sanatçının annesi Rikkat hanımdır. Aynı zamanda annesinin müzik kariyeri vardı ve kendisi Türk Sanat Müzik Sanatçısıydı. Ailesinden gelen bu yetenek onda müziğe karşı ilgi uyandırdı. Müzik hayatının başlangıcını ise Galatasaray Lisesinde yaptı. Arkadaşlarıyla bir grup kurmuştur. Bu grubun ismi ise Kafadarlar ismidir. İkinci grubu ise Harmoniler olmuştur. Eğitimine Terakki lisesinde devam etmiştir. Liseyi bitirdikten sonra yurt dışında öğrenim gören Barış Manço mimari eğitim almıştır. Yurt dışından sonra tekrar memlekete dönen sanatçımız yeniden bir grup kurmuştur. Kaygısızlar adını alan bu grupta yer alan isimler ise Fuat Güner ve Mahzar Alason’dur. Daha sonrasında bağımsız bir sanatçı olup kendi şarkılarını yapmış TRT bir çocuk programı sunmuştur. Sıcak kişiliği ve parçaları ile bir çok kişinin kalbine dokunan bir adam olarak Türk Müzik Dünyasında önemli bir konuma sahip olmuştur.
BARIŞ MANÇO'NUN EN GÜZEL SÖZLERİ
OğuIIarımın isimIeri doğdukIarı gün akIıma geIdi. BeIki de doğunun ve batının barış içinde oImasından doIayı bu isimIeri koymuşumdur.
Bir kişinin adı en son ne zaman teIaffuz ediIirse o gün öImüş oIuyor insan. Yani fizik oIarak bu dünyayı terk etmek çok da önemIi bir şey değiI. NasıI oIsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için ve miIyarIar terk ettiği için. Ama adınız anıImadığı gün gerçek anIamda bu dünyayı terk etmiş oIuyorsunuz.
GençIerimizin üIkemizi iyi yerIere getireceğinden eminim; biz onIara köstek oImayaIım yeter
Rakı da bir ayran da içmesini biIene, güzeIde bir çirkinde sevdim diyene.
Ben bir şarkıcı, besteci oIarak bu dünyaya geImedim. DüşünceIerimi aktarmak üzere geIdim. Bu; gün geIdi şarkı söyIemekIe oIdu, gün geIdi bir teIevizyon programında çocuğun saçIarını okşamakIa oIdu.
YıIIardır sürüp giden bir pay aIma çabası, topu topu bir diIim kuru ekmek kavgası. Bazen durur bakarım bu ibret tabIosuna. Kimi tatIı peşinde kimininse tuzu yok.
Hiç bir AIIah’ın kuIu, hiç birşeyi Iaf oIsun diye yapmıyor. Bunun karşıIığı bazen maddeyIe, bazen maddenin dışı manevi şeyIerIe, bazen her ikisiyIe öIçüIür.
Geçmişini biImeyen bugününü anIayamaz ve yarınını kuramaz.
Ne yazık ki, her beraberIiğin bir de ayrıIığı oIuyor; ne yazık ki, her başIangıcın bir sonu oIduğu gibi.
Ben yaşanmış her şeyi seviyorum, biriIeri tarafından yaşanmış, payIaşıImış her şeyi seviyorum. DüşünüIenin aksine ben tarih sevmiyorum, geIeneği seviyorum. Tarih öIür, geIenek yaşar.
https://www.neguzelsozler.com/ozlu-sozler/baris-manco-sozleri.html
Ben ne çağdaş Türk ozanı, ne çağdaş Dede Korkut ne de günümüzün Nasrettin Hoca’sıyım. Sadece 20. yüzyıIda yaşamış ve o yüzyıIa damgasını vurmaya çaIışan bir Türk’üm. 20.yüzyıIın Türk müziğini yapıyorum.
Çıkmaz sokağa girmeden göstereIim ve hiçbir insandan https://www.neguzelsozler.com esirgemeyeIim sevgiIerimizi. Üç beş günIük dünya hayatı değmiyor hiçbir kavgaya.
Unutma ki dünya fani, veren AIIah aIır canı.
Ben yaşarken kendime sanatçı diyemem, çok ayıptır. Ancak on, yirmi, kırk yıI sonra diyebiIirIer.
Topraktan geIdi insan, yine toprağa dönecek iki Iokma ekmek için ömür boyu dövüşecek.
Sana uzattıIar eIIerini görmek istemesende, bir gün o eIIer üstünde bu dünyadan göçmek varya!
Geçmişini biImeyen bugününü anIayamaz ve yarınını kuramaz.
Her yeni doğan bebek yeni bir dünya demek.
Usta terzi dar kumaştan boI gömIek diker, doğru tartan esnaf rahat huzurIu gezer, eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde, dünyada biraz huzur herşeye bedeI.
Rakı da bir ayran da içmesini biIene, güzeIde bir çirkinde sevdim diyene.
Yaz dostum, seIam aImayana yiğit denir mi?
Şam ipeğinden burma giysen biIe. Zemzem suyuyIa yıkansan biIe. Dünya ahiret bir keyif sürmek için. MutIak dökmeIi heIaI aIınteri.
İnsanın öğrenmesi gereken iIk diI tatIı diIdir.
Taş üstüne taş koya koya, yarattığın dünyanın çöktüğünü görmek bir yana birde aItında kaImak varya!
YıIIardır sürüp giden bir pay aIma çabası, topu topu bir diIim kuru ekmek kavgası.. Bazen durur bakarım bu ibret tabIosuna. Kimi tatIı peşinde kimininse tuzu yok.
BARIŞ MANÇO KİMDİR?
Meziyetlerini saymakla bitiremeyeceğimiz toplumumuzun yetiştirdiği en özel değerlerden biri olan adam, Barış Manço. Kendisine yaşadığı süre içinde fazla kimlik yapmış, unutulmazlar listesine adını altın harflerle yazdırmış o. Siz onu en çok hangi yönüyle sevdiniz bilmiyorum. Ama o, şarkıcı, besteci, söz yazarı, yapımcı ve hatta gezgin Barış Manço.
Her yönünü değerlendiren, parçalarından mükemmel bir bütün olan Barış Manço, bugün hala hepimizin dilinde. Hatta şu satırları yazarken bile, ''Ayağında gümüş hal hal...''
Bir de hatrımda o görkemli yüzükleri...
''Barış''ın adı Savaş'ı bitirmeli
Barış, 2 Ocak 1943 yılında dünyaya geldiğinde II. Dünya Savaşı yaşanmaya devam ediyordu. Savaşın etkisini hissettirdiği zor zamanlardı. İki yıl önce doğan çocuklarına Savaş adını veren Rikkat Uyanık ve Hakkı Manço çifti, bu sefer doğan çocuklarına da Barış adını verdiler. Çünkü Barış adıyla yaşayıp, barışı getirmeliydi.
Belki de bu yüzdendir, Barış Manço'nun bütün dünya çocuklarını birleştiren sevgi dolu bir kalbi oldu.
Barış Manço kimdir
Gezginliğe çocukluktan başlayan Barış
Ailenin kökeninde göç etmek vardı. İstanbul'un fethinden sonra Konya'dan Selanik'e göç eden aile, savaş sırasında yaşadıklarıyla da I. Dünya Savaşı zamanında İstanbul'a geldiler. Barış 3 yaşındayken annesi ve babası ayrılınca babasıyla yaşamaya başladı. Babasıyla çok sık ev değiştiriyorlardı. Cihangir, Üsküdar, Kadıköy derken bir süreliğine yolları Ankara'ya bile düştü. Bu sebeple eğitim hayatı boyunca da hep okul değiştirdi.
Barış annesiyle TV programlarında
Barış'ın annesi Rikkat Uyanık, Devlet Konservatuarı Klasik Türk Sanat Müziği sanatçısı, hocası ve aynı zamanda yazardı. Konsevatuardaki çalışmaları sırasında Zeki Müren'in de hocalığını yapmıştı. Bu sıralarda Barış ile birlikte TV programlarına katılarak şarkı söylüyordu. Barış annesinden ve onun çevresinden müziğe aşık oluyordu.
Ortaokul sıralarında başlayan müzik kariyeri
Barış, Galatasaray Lisesi orta bölümüne kayıtlıydı. 1957 yılında amatör olarak başlayan müzik ilgisi ile 1958'de ilk grubu Kafadarlar'ı kurdu. Grup kadrosuyla Rock'n Roll kavırları yapıyordu. Barış Manço da bu dönemde ilk bestesi Dream Girl'i yaptı. Hatta bu besteyle Ankara'da küçük bir ödül dahi kazandı.
İkinci Grubu Harmoniler'di. Bu grubu da yine Galatasaray Lisesi'ndeki arkadaşlarıyla kurmuşlardı. 1959'da Galatasaray Lisesi konferans salonunda küçük Barış Manço ilk konserini verdi. Müzik, bir çocuk olmasına rağmen onun hayatına büyük duygular katıyordu.
4 Mayıs 1959'da Barış, babasını kaybetti. Küçük bedeninin yaşadığı bu büyük acı onu daha fazla müziğe itti. Ayrıca Galatasaray Lisesi'nden ayrılmak zorundaydı. Liseyi Şişli Terakki Lisesi'nde tamamladı.
Barış Manço kimdir
Barış Manço'dan ilk 45'lik
Harmoniler grubu kadrosuyla verdikleri konserden sonra, Barış Manço Grafson şirketinden üç tane 45'lik çıkardı. Liseden sonra Barış, öğrenimini Belçika'da devam ettirmek isteyince Harmoniler grubu dağıldı. Bu grubun kayfettiği iki türkü, ''Kızılcıklar Oldu mu?'' ve ''Urfa'nın Etrafı Dumanlı Dağlar'' yıllar sonra yayınlandı.
Barış Manço Belçika'da
Barış, 1963'te yüksek öğrenim görmek için Belçika Kraliyet Akademisi'ne gitti. Ancak bir hayali vardı ve Belçika'ya varmadan önce karayoluyla Fransa'nın başkenti Paris'e gitti. Daha önceden bağlantı kurduğu ünlü şarkıcı Henry Salvador ile buluştu. Ancak Henry, Barış'ın Fransızcasını ve fazla kilosundan kaynaklı dış görüntüsünü yetersiz buldu.
Barış, Henry Salvador ile anlaşamadı ve Belçika'ya döndü. Abisi Savaş da buradaydı. Resim, grafik ve iç mimarlık eğitimi gördü. Okuldan arta kalan zamanlarında da garsonluk, otomobil bakıcılığı gibi işlerde çalışıyordu.
Her zaman çok çalıştı ve üretti. Her şeyden önce pes etmedi. Yaşının ve heyecanlı isteklerinin farkındaydı. İşte heyecandan öldüğü anlardan sadece biriydi Belçikalı şair Andre Soulac ile tanışmak. Gözlerinin parıltısı Andre'nin içini ısıtmıştı.
Andre sayesinde Barış'ın Fransızcası ilerledi. Yaptığı bestelere Andre de söz yazıyordu. Böylece müzikle bağı hiç kopmadan yoluna devam edebildi.
Barış Manço'nun plak sirketiyle anlaşması
Barış, müziğe bağlı bir hayat yaşamak istediğini biliyordu. 1964'te Rigolo plak şirketiyle anlaştılar ve Jacques Danjean Orkestrası ile çalışmaya başladı. Artık profesyonelliğin ilk adımlarını atmıştı. 4 şarkılık iki Fransızca plak çıkardı.
Barış Manço plaklarının gösterdiği başarı, onu Fransız radyosunda yayınlanan ''Salut les copins'' pop müzik içerikli programına konuk olarak taşıdı. Hatta plaklar Türkiye'ye ulaştığında Barış Manço radyolarda Fransız sanatçı olarak sunuldu.
12 Ocak 1965'te Paris'in en eski, dünyaca ünlü konser salonu Olympia'da program öncesinde sahne alarak kendi bestesi Babysitter ile başka Fransızca ve İngilizce şarkılar söyledi. Mükemmel bir performanstı ve Henry Salvador'un tebriklerini kazandı.
Barış Manço artık daha da dikkat çekiyordu. Hayallerinin ötesinde başlamıştı her şey. 1966'da bir festivalde The Folk 4 grubu ile Türk müziğinden örneklerle dikkatleri üzerine çekti.
Barış Manço'nun Avrupa kariyeri sona erdi
Her şey Barış'ın gözünde mükemmel ilerlerken bir Fransız müzisyen Barış Manço'nun aksanını beğenmediğinden onun plağının çalınmasını yasakladı. Bu olay Barış'ı çok sarstı. İnandığı doğruların başladığı yolda kendisini yarıda bıraktığını düşünüyordu artık.
Avrupa kariyeri burada bitmişti. Ama yine de içinde umut kırıntısı bırakacak bir şeyler de oluyordu. L'Alba adlı bir grup, plağının çalınması yeni yasaklanmışken, Andre Soulacie birlikte yazdıkları ilk parçayı seslendirmişti.
Barış Manço kimdir
Barış Manço müziği bırakmadı
Barış müziği bırakamazdı. Çünkü onun ruhunda alyuvarlar tadında dolaşan notalar vardı. Bu notalar onu nereye çekerse oraya gidip ihtiyacı olanı alıp müziğe dönüştürmek zorundaydı.Olympia'daki konser sırasında tanıştığı Belçikalı grup Les Mistigris ile çalmaya başladı. Hatta gruplarının söz yazarı Andre Soulac ile MANLAC prodüksiyon şirketini kurdular.
Artık konser turnelerine çıkıyordu Barış Manço. Fransa, Belçika, Çekoslovakya. Almanya derken birçok ülkede Les Mistigris olarak konser veriyorlardı. Giderek hırslanan, hırslandıkça da daha çok çalışan Barış Manço, Les Mistigris grubu dahilinde Sahibinin Sesi şirketiyle birinde kendi besteleri, diğerinde ise iki türkü yorumunun olduğu iki 45'lik çıkardı.
Barış evlilik yolunda
Konserler zamanında çok iyi Türkçe konuşan Belçikalı Marie Claude ile tanıştılar. Yaşadıkları aşk aynı ve farklı dillerin konuşulduğu karmaşık ve bir o kadar da saf bir aşktı. Marie ve Barış aşkı bulmuşlardı. İstanbul'da nişanlandılar.
Barış Manço bıyığı
Barış Hollanda'da bir trafik kazası geçirdi ve dudağında derin bir yarık oldu. İşte bu sebepten onu hafızalarımıza kazıyan bıyıklarını bırakmaya başladı.
Les Mistigris ile dört şarkılık bir plak daha çıkardılar. Ancak Barış artık yasal süreçte vize sorunları yaşıyordu. Grupla yollarını ayırmak zorunda kaldılar. Barış Manço, dudağının üstünde bıyıkları ve kolunda nişanlısı ile birlikte, 1969 Haziran'ında Belçika Kraliyet Akademis'ni birincilikle bitirerek İstanbul'a döndü.
İstanbul'da müzik hayatı
Barış Manço İstanbul'a geldiğinde Kaygısızlar grubuna katıldı. Grubun genç gitaristleri Mahzar Alanson ve Fuat Güner'di. Artık ruhumuz Barış Manço müziği zevkinin Türkiye'de olduğunu mükemmel isimlerle buluşmasıyla doruklarda yaşayacaktı.
Kaygısızlar daha önce de kendi konserlerini veren genç bir gruptu. Barış bu gruba yeni bir soluk getirecekti. En mükemmel Barış Manço hitlerinden olan Kol Düğmeleri'nin kaydı bu grubun şansı olacaktı.
Grup olarak psychedelic akımından etkilenmişlerdi. Hem Anadolu temaları hem de doğu desenlerine yakın olan bu akımın etkisinde bir yandan Bebek, Kağızman gibi türküleri yorumlarken bir yandan da İngilizce besteler yapıyorlardı.
Altın Plak Ödülü
45'liklerden Ağlama Değmez Hayat, 50.000'den fazla satış yaptı ve bu başarı Barış Manço'ya ilk kez Altın Plak Ödülü'nü kazandırdı.
25 Nisan 1970 Cumartesi, İstanbul Fitaş Sineması konserinde, oyuncu Nebahat Çehre'nin ellerinden ödülünü alırken artık geleceğini görebiliyordu ve heyecanı hala kalbindeydi.
Karşınızda Barıshango
Barış Manço ve Kaygısızlar grubunun yaptığı besteler günden güne daha çok ilgi görüyordu. Plak şirketlerinin de dikkatinden kaçmayan bu gelişme, onlara yeni teklifler kazandırdı.
Fransız plak şirketleri Philips ve Barclay anlaşma teklif ettiler. Aynı yıl Fransa'ya giden Barış Manço, plak şirketinin önerisi üzerine Barıshango adıyla tanıtıldı. Kaygısızlar grubu ise artık Possibility adını taşıyordu.
Bundan sonraki süreçte artık daha kaliteli kayıt imkanları vardı ama bu kayıtlar her nedense piyasaya uzun süre sürülmedi. Bunun yanında yapılan isim değişikliği de olumsuz eleştriler alıyordu. Olumsuz ne olursa olsun, bu iyi olan şeyleri gölgeleyemezdi.
Barış Manço Fransa'da
Barış Manço 1969 sonunda Kaygısızlar ile yollarını ayırdı ve Fransa'da yeni bir grup kurdu. Yeni grubu Türkiye'de ''...Ve'', yurt dışında ise ''...Etc'' olarak tanınacaktı.
1970 Barış için yepyeni bir yıldı. Psychedelic rock akımından sıyrılmış artık Anadolu pop sularında yüzmeye başlamıştı.
Barış Manço evlendi
Daha İstanbul'da nişanlanan Marie ve Barış çifti, Belçika'nın Liege şehrinde evlendi. Ancak bu evlilik çok kısa sürdü. Marie ve Barış 22 Haziran 1970'te ayrıldılar.
Barış Manço'nun müzik tarzı
Kasım 1970'te o güne kadar sürekli Batı enstrümanlarını kullanan Barış Manço, bu kez farklı bir şey denedi ve notalarını Kemençe sanatçısı Cüneyd Orhon'un yazdığı Dağlar Dağlar'ı seslendirdi. Barış Manço'nun gitarı ve kemençeyle buluşan bu türkü, Barış Manço müzik tarzının da başlangıcı oldu.
Bu türkü ile plağı 700.000'den fazla sattı ve Barış Manço hayatındaki tek Platin Plak Ödülü'nü işte o zaman kazandı. Ödülünü Nisan 1971 İstanbul Fitaş Sineması'ndaki konseri sırasında oyuncu Öztürk Serengil verdi.
Barış Manço ve Moğollar buluşması
Dağlar Dağlar başarısı ile Türk müziği piyasasına tam anlamıyla girmişti Barış Manço. Bugün bile dilimizde olan o türkü, işte o günlerde Barış Manço'yu resmi anlamda hayatımıza kattı.
1970 yılı Barış için oldukça başarılı ve güzel geçiyordu. Bir ilk daha yaptı ve ünlü Moğollar grubu ile birleştiler. Çünkü iki tarafın da amacı ortaktı: Türk kmüziği ile Avrupa'da ünlü olmak.
Barış Manço'nun müziği o zamana kadar hala Batı'nın etkisindeydi ve Moğollar da Anadolu pop tarzında müzik yapıyordu. Ama artık bir bütün olmaya karar vermişlerdi.
Hatta Barış Manço bir röportajında şöyle söyledi: "Artık biz bir bütünüz. Ne ben Moğollar'ın şarkıcısıyım, ne de onlar benim grubum. Yepyeni bir grup olduk. Adımız MançoMongol. Kafaca anlaşan, aynı fikir seviyesine gelmiş olan bizler, yaptıklarımızın daha iyi olması için, sesimizi bütün dünyaya kuvvetlice duyurabilmek için, baş başa vermenin zamanı geldiğini anladık"
Manchomongol'un ilk Türkiye konseri Barış Manço'nun Platin Plak Ödül töreninin yapıldığı Fitaş Sineması'ndaki konserdi. Sadece bir ay içinde bugün hala dilimize dolanan türküler kaydettiler. Bunlardan ''İşte Hendek İşte Deve'' tıpkı Dağlar Dağlar gibi çok ilgi çekti ve artık Barış Manço klasiklerindendi.
Haziran 1971'de grupta çıkan anlaşmazlıklar ve Barış'ın sağlık problemleri sebebiyle Machomongol dağıldı.
Barış Manço ve Kurtalan Ekspres buluşması
1971 - 1972 yılları Barış Manço'nun birçok sanatçı ile çalışarak Kurtalan Ekspres'i kurma çabalarıyla geçti. 1972'de Kıbrıs'a giderken asker kaçağı olarak alınan Barış, Belçika Kraliyet Akademisi diploması sayesinde yedek subaylık hakkı kazandı. Ancak askere gitmeden önce Kurtalan Ekspres'i kurdu.
Kurtalan Ekspres adını İstanbul'dan Güneydoğu'ya giden trenden alıyordu. Barış, Mayıs 1972'de grupla stüdyoya girerek ''Ölüm Allah'ın Emri'' ve ''Gamzedeyim Deva Bulmam'ı kaydetti. Bu şarkıların yer aldığı plağı da yayınladıktan sonra gönlü rahat bir şekilde ancak kafasında yarım kalmış birçok projeyle askere gitti.
Kurtalan Ekspres dağılmayacağını ve Barış Manço'yu bekleyeceğini açıklamaıştı. Barış Manço askerliği boyunca ordu evinde sahne alsa da dinleyicisine ulaşma ihtiyacını hissediyordu.
Eğitim dönemi biter bitmez plak ile dinleyicisine ulaşma yollarını denedi. Kurtalan Ekspres ile ''Küheylan'' ve ''Lambaya Püf De'' şarkılarını kaydederek peruklu bir fotoğrafının bulunduğu bir zarfla piyasaya sürdüler.
Küheylan'ın sözleri ve Ağustos 1973'te yayınlanan askerlik sonlarında tamamlanmış olan albümlerde geçen şarkılar sebebiyle Barış Manço ülkücü olarak eleştirilecekti.
İlk video klip: Hey Koca Topçu
İlk video klibini hey Koca Topçu şarkısı için yine bu dönemlerde çektiler. Kurtalan Ekspres grubu olarak çektikleri klip ilgi çekmişlti.
Artık 70'lerin ortalarına geldiğimizde Cem Kara solun, Barış Manço ise sağın sembolü olarak tanınıyordu. Ancak Barış Manço konserlerindeki Bozkurt işaretlerine karşı durarak müziklerinin herkes için olduğunu vurgulamak adına, Hey Koca Topçu'yu sol yumruğunu kaldırarak söylüyordu.
1976'da Kurtalan Ekspres'ten Özkan Uğur'un ayrılmasından sonra bir çatırdama başladı ve bilindik senaryo devreye girdi. Birileri gitti, birileri geldi, ama grup dağılmadı.
Bu sırada Barış, Baris Mancho albümüyle yurt dışında son denemesini yapıyordu. Avrupa'da Baris Mancho, Türkiye'de ise Nick The Chopper adıyla satışa sunuldu. Ancak Doğu ülkelerinde liste başı olsa bile , bir şansı yoktu. Bu albüm başarısız olmuştu. çünkü değerini Doğu ülkelerinden başkası bilemedi.
Müzikten uzak kalan Barış Manço
Barış Manço, değerinin bilinmediği zamanlar yaşıyordu. CBS firması desteğiyle Londra'da Rainbow Tiyatrosu'nda Kurtalan Ekspres ile konser vererek Türkçe ve İngilizce şarkılarda ruhunu semaya uçuruyordu.