Başbakan Binali Yıldırım’dan Lozan mesajı
Başbakan Binali Yıldırım, " Lozan Barış Antlaşması, istiklalimizin ve Cumhuriyetimizin dünya devletleri tarafından resmen tanınmasını sağlayan diplomatik bir başarıdır" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Lozan Barış Antlaşmasının 94. yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, "24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması, istiklalimizin ve Cumhuriyetimizin dünya devletleri tarafından resmen tanınmasını sağlayan diplomatik bir başarıdır. Türkiye Cumhuriyeti, bugün, demokratik bir hukuk devleti olarak, kalkınma, ilerleme ve modernleşme yolunda çok önemli mesafeler kat etmiş ve modern dünyanın saygın ülkelerinden biri haline gelmiştir. Bölgesel ve küresel önemi her geçen gün daha da belirginleşen Türkiye Cumhuriyeti’nin, sahip olduğu demokrasi kültürü, hukuk devleti kimliği, gücü ve birikimi sayesinde 21’inci yüzyıla damgasını vuracağına bütün kalbimle inanıyorum.
Lozan Barış Antlaşması’nın 94. yıl dönümü vesilesiyle bütün vatandaşlarıma selam ve muhabbetlerimi sunuyorum" ifadelerini kullandı.
Lozan Antlaşması; Türk Kurtuluş Savaşı’nın 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Savaşı ile sona ermesi üzerine TBMM Hükümeti ile Yunanistan ve İtilaf devletlerini oluşuran İngiltere, Fransa ve İtalya arasında yapılan antlaşmadır (24 Temmuz 1923).
İtilaf devletleri TBMM Hükümeti ile birlikte İstanbul Hükümeti’ni de barış konferansına çağırdı (28 Ekim 1922). Bunun üzerine saltanatın kaldırılması konusu TBMM’nin gündemine getirildi. 1 Kasım 1922’de kabul edilen bir yasayla saltanatla hilafet birbirinden ayrıldı ve saltanat kaldırıldı. Padişah VI. Mehmet Vahidettin 17 Kasım 1922’de İngilizlerin Malaya zırhlısına bindirilerek Malta’ya götürüldü. Vahidettin’in gidişi üzerine TBMM yerine Abdülmecit Efendi’yi halife seçti.
Lozan Konferansı 20 Kasım 1922’de toplandı. Türk heyetine İsmet Paşa başkanlık ediyordu. Dr. Rıza Nur ve Hasan Saka’nın dışında heyeti şu kişiler oluşturuyordu: Celal (Bayar), Fuat (Ağralı), Hamit (Hasancan), Hikmet (Bayur), Muhtar (Çilli), Mustafa Şerif (Özkan), Nusret (Metya), Ruşen Eşref (Ünaydın), Seniyettin (Başak), Şefik (Başman), Şevket (Doğruer), Şükrü (Kaya), Tahir (Taner), Tevfik (Bıyıklıoğlu), Veli (Saltık), Yahya Kemal (Beyatlı), Zekai (Apaydın), Zühtü (İnhan) Zülfü (Tiğrel). Lozan Konferansı’nda TBMM Hükümeti’nin karşısında itilaf devletleri ve Yunanistan’ın yanı sıra Japonya, Romanya, Yugoslavya ve Boğazlarla ilgili konular gündeme geldiği zaman SSCB ile Bulgaristan da gözlemci olarak yer aldılar. Lozan Konferansı iki dönemli olmak üzere, sekiz ay kadar sürdü. Görüşmelerin uzaması, TBMM Hükümeti’nin sorunları yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm sorunlarının da çözüme bağlamak istenmesinden kaynaklanıyordu. Görüşülen ana konular; “Türk-Yunan barışının esasları”, “yeni Türk Devleti ve davasının onayı”, “Osmanlı Devleti ve davasının onayı”, “Osmanlı Devleti’nde yabancılara verilmiş olan kapitülasyon ve benzeri ayrıcalıklar”. Yabancı devletlerin daha önce elde etmiş olduğu çıkarlardan kopmak istemeyişleri, konferansın gidişini sertleştiriyordu. Bu nedenle Lozan görüşmeleri zaman zaman kesintiye uğradı. 4 Şubat 1923’teki kesintiden sonra İsmet Paşa Türkiye’ye döndü, Mustafa Kemal Paşa ile görüştü, Bakanlar Kurulu’na bilgi verdi ve yeni talimat istedi. İkinci kez toplanan Lozan Konferansı üç ay kadar sürdü. 24 Ağustos 1923’te imzalanan ve 24 Ağustos 1923’te Meclis’te onaylanan Lozan Barış Antlaşması, Türk siyasal tarihinde önemli bir belge, dönüm noktası ve siyasal zafer olarak tanımlanabilir. Bu antlaşmayla Kurtuluş Savaşı’nın başından beri amaç edinilen Misak-ı Milli’nin (Ulusal And) ön gördüğü sınırlara ulaşıldı ve Türkiye’nin bağımsızlığı dünya devletlerince onaylandı. Lozan Antlaşması’na göre:
* Trakya sınırı Mudanya Mütarekesinde saptandığı biçimde kalacak;
* Bozcaada ve İmroz adaları Türkiye’ ye verilecek, Midilli, Sakız ve Sisam adaları Yunanlılara bırakılacak, fakat askerden arındırılmış duruma getirilecek;
* Türkiye’deki Rumlarla Yunanistan’ daki Türkler değiştirilecek, batı Trakya Türkleriyle İstanbul’da yaşayan Rumlar bu değişimin dışmda bırakılacak, Yunanistan savaş tazminatı yerine Karaağaç’ı Türkiye’ye verecek;
* Boğazlar savaş tehlikesi karşısında ya da Türkiye’nin bir savaşa girmesi durumunda silahlandırılabilecek;
* Suriye sınırı Ankara Antlaşması ile saptandığı biçimde kalacak;
* Kapitülasyonlar kaldırılacak. Lozan Barış Antlaşması TBMM Hükümeti’nin kurtuluş Savaşı’nın başından beri izlediği ulusal stratejinin siyasal alanda başarısı ve gerçekleşmesi biçiminde değerlendirilebilir.
Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte Türk Kurtuluş Savaşı’ nm son aşamasına gelindi ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilerek bağımsız Türk devleti kuruldu.