Başkan Erdoğan canlı yayında "Anketlerde ciddi manipülasyon var"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV ekranında canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. Erdoğan açıklamalarında "Anketlerde ciddi manipülasyon var." derken "Bu seçimde çalışmaları farklı bir yöntem uyguluyoruz. Anketlerde tutarsızlık var, meydanlar en büyük anket." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV ekranında canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. Erdoğan açıklamalarında "Anketlerde ciddi manipülasyon var." derken "Bu seçimde çalışmaları farklı bir yöntem uyguluyoruz. Anketlerde tutarsızlık var, meydanlar en büyük anket." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Benim hayat serüvenim çok çok farklı. Doğduğum yerden, arkadaş çevrem, ilkokul, ortaöğretim imam hatip orta ve lise ondan sonra tabii bizim o dönemlerde imam hatip mezunları üniversiteye girme şansına sahip değildi. Lise fark imtihanlarına girecektiniz. İmam hatipten sonra Eyüp Lisesi'nden fark derslerine girdim. Aslında fark dersler bizim imam hatipte okuduğumuz derslerdi. Neyse o imtihanları da verdikten sonra üniversite hayatımız başladı. Marmara Üniversitesi İktisat ve Ticaret buradan devam ettik ve mezun oldum.
Milli Türk Talebe Birliği, üniversitedeki çalışmalarımız ve oradan partimizin o zamanki Ak Parti, Refah falan değil daha eskiye dayanıyor. Gençlik kollarında başladık sonra da ana kademeye geçtik. Aynı şekilde devam eden bir siyasi süreç oldu. İstanbul'da 85 yıllarında İl Başkanlığı görevine geldim. O zaman Refah Partisi. İl Başkanlığı döneminde başlayan süreç İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum ana kadar devam etti. Daha sonra cezaevine girdik, cezaevinde 10 ay diye girdik 4,5 ay yattık. Daha sonra partimizi kurduk ve yüzde 34,4 gibi oyla parlamentoya CHP ile girdik.
Sonra babam vefatı ardından validemin 2011'de vefatı var. Bu süreçte bir taraftan evliyim, çalışıyorum. Diğer taraftan amatör kümede de futbol oynuyorum. Camialtı'da başladım. 6 yıl orada oynadım. Oradan İETT'de devam ettim. Orada 7 yıl kadar devam eden bir süreçti. Malum bir darbe girişimi olduktan sonra, oradan ayrılıp bu defa özel sektöre geçtim. Tabii bir taraftan ekmek mücadelesi, bir taraftan siyasi mücadelemiz. Ailenin en büyük zenginlikleri olarak çocuklar geldi. Biz 3 dersek boşuna demedik. Rabbim bize 4 tane evlat nasip etti. Bir taraftan eşimle beraber yavrularımızı en iyi şekilde yetiştirmenin mücadelesini verdik.
1989'da Beyoğlu'ndan adaylığım oldu. Orada tutanakların birleştirilmesinde oyun vardı. Rakamlar üzerinde, orada 1 rakamını sildiğin anda bakıyorsunuz sayı binler olarak düşüyor. Bunu gözlerimizle yakaladık. Fakat o zamanki seçim kurulu başkanının yanına getirdik ama dinlemedi. Okulun üst katında maalesef masa kurulmuş. Orada da meşru olmayan şeyler yapılıyor, alkol alıyorlar. Bir taraftan da seçimi yönetmeye kalkıyorlar. 'Siz bu alkolik halinizle mi adil bir seçimi yönetiyorsunuz' dedim ve ayrıldım oradan. Dava açma yoluna gittiler. Daha sonra bize tutuklama kararı çıktı. 1 hafta da bundan dolayı, hak aramamdan dolayı Bayrampaşa Cezaevi'nde yattım. Daha sonraki mahkamelerde çıktık ve ondan sonraki süreçte kararlı bir şekilde devam ettik. 1989 Beyoğlu Belediye Başkanlığı seçimi bize İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını getirdi.
Allah rahmet eylesin, geceleri benimle sokak sokak dolaşan arkadaşlarım vardı. Şu anda onlar hayatta değil. 1994 belediye başkanlığı, 1999 hapishane yılları Pınarhisar'da. 2007 27 Nisan e muhtırası. 16 Temmuz'da malum FETÖ takımının darbe girişimi. Millet hakikaten o akşam verdiğimiz mesaj karşısında on binler caddelere dökülünce farklı bir süreç oldu. Biz Marmaris'ten Atatürk Havalimanı'na indiğimizde onbinlerin bizi karşılaması. 00.15'te, meğerse 23.15'de Bay Kemal tankların arasından geçmiş. 16 saat sonra darbe püskürtüldü. Biz tekrar 16 saati oradan yönettik. Gerekli adımlar atıldı, yolumuza devam ettik. Şimdi bu darbe girişiminde bulunanların nerede varsa silahlı kuvvetler, polis teşkilatının içinde olanlar tüm bunlara karşı hukuk standartları içinde yapıldı, yapılıyor ve tabii ki yapılacak, yola devam.
Çalışırsanız olacak, çalışmadan halkınızla beraber o dili kullanmadıktan sonra hele hele gönül dilini kurmadıktan sonra bir yere varmanız mümkün değil. Meydanların dilini meydanlarda öğreneceksiniz. Bazıları diyor ki, 'artık bunlar televizyonlarla, sosyal medyalarla' hepsi doğru ama meydanların farkı bana göre daha farklı. Ben mesela en büyük zevki meydanlarda alıyorum. Halkımın inancını, yaklaşımını, anlayışını görüyorum. Bugün Giresun, Erzincan mesela. Bu soğuğa rağmen insanlar oraya geliyorsa liderini özlüyor, ne söyleyeceğini dinlemeye geliyor. Biz mesajı verdiğimizde o da yakınlarına, akrabasına ulaştıracak.
İnşallah bu çalışmalarımızın neticesini 31 Mart alacağız. Bunun dışında ilçeler, STK'lar ve televizyon programları tüm bunlar yürüyor. Bu arada yurtdışı kabuller var. Bugün mesela sağ olsun sizler gibi İlham Aliyev kardeşim doğum günü ile ilgili aradı, Özbekistan Devlet Başkanı, sayın Putin doğum yıldönümü için aradı. Bir taraftan onlarla konuşurken ülkelerimiz arasındaki ilişkileri görüşme fırsatımız oluyor. Yarın yine aynı şekilde kutlamak için arayacak liderler var. Ayrıca Çad Devlet Başkanı yarın resmi ziyaret için geliyor."
Muhalefet sıkıntılarından dolayı meydanlara çıkamıyor. Siyasette önce dava adamı olunmalı. Siyasetten önce dava adamı olmalı, Bahçeli ile irtibatlarımızı sıkı tutuyoruz. Cumhur İttifakı sıkıntı olmadan yoluna devam eder.
(Burhanettin Kocamaz'ın aday olamaması) Nihai karar, YSK'nindir. YSK, hangi kararı verirse o nihai hükümdür, onunla da iş bitmiş olur."
(Anketlere güvenim kalmadı) Anketlerde ciddi manipülasyon var. Bu seçimde çalışmaları farklı bir yöntem uyguluyoruz. Anketlerde tutarsızlık var, meydanlar benim için en büyük anket şu anda, bu şekilde yola devam ediyorum. En büyük anket 31 Mart. 31 Mart'ta şaşmayacak bir anket var.
(Siyasette beka tartışması) Beka sorunu sadece genelde ele alınamaz. Güneydoğu şehirlerindeki çukurlar nasıl unutulur. Kayyumlarla Diyarbakır çukurlardan kurtuldu. YPG/PKK ile verdiğimiz mücadele beka mücadelesidir. Türkiye'de Kürdiztan diye bir bölge yok.
(Yerel seçim) Ankara'da çok deneyimli bir adayımız var. Kenarda, köşede görev yapmış birisi değil. Kayseri gibi bir şehir. 5 dönem Kayseri'de büyükşehir belediye başkanlığı yaptı. Ardından milletvekili olarak geldi. Mehmet Özhaseki Bey'i daha sonra Çevre Şehircilik Bakanlığı'na getirdik. En geniş anlamda bir belediyecilik sayılır o bakanlık. O görevden sonra kendisini mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirdik. Tabii ki Ankara gibi bir şehre, başkente çok donanımlı bir isim olması gerekiyordu. Biz seçici üslupla arkadaşlarımızla konuştuk, deneyimi, tecrübesiyle, konulara, olaylara vukufuyetiyle ve Mehmet Bey'i biz Ankara'mızı devraldığımız süreçten bu yana, Ankara'nın geldiği bir konum var. Bundan sonraki süreçte de Ankara'yı daha iyi bir noktaya getirecek isim Özhaseki olacaktır.
İstanbul'da şu anda malum, Binali Yıldırım Bey var. O da bu emaneti inşallah, mâlum biz CHP'den aldık. Çöp, çukur çamur. Yalan, yasak, yoksulluk bunlardan aldık. Bizden sonra ara dönemler oldu, yine bizim arkadaşlarımız. Şimdi Binali Bey Türkiye'de en uzun dönem Ulaştırma Bakanlığı yapan arkadaşımız. Arkadan Başbakanlık dönemi oldu. Daha sonra Meclis Başkanlığı dönemi oldu. Ulusal ve uluslararası bazda Binali Bey'in tecrübesi çok önemli. Karşısındaki adayın İstanbul gibi bir şehirde öyle bir deneyimi söz konusu değil. Binali Bey'in İstanbul'da emeği var. İstanbul'da büyük düşünmeye mecburuz.
Binali Bey'in İstanbul'da emeği var. İstanbul'da büyük düşünmeye mecburuz.
Beyefendi 37 tane vaatte bulunmuş, sadece 2 tanesini yapmış. ben söylemiyorum. Bu da yine tespitler. Dürüst olacaksınız.
(Trenden inenler sitemi) Benim bu şeyim geneldir. Siz bir yola çıkıyorsunuz. Yola beraber çıktığınız insanlar içinde sizinle gelecek diye bir şey yok. Biz AK Parti olarak şöyle bir anlayışımız var; Biz dava olarak bakıyoruz. Dava adamıysan bu davada davana ihanetin olmaması lazım. Görev verilir, yaparsın. Senden alınıp bir başkasına verelim dendiği anda 'eyvallah' dersin. Bu konuda çok görevlendirdiğimiz arkadaşlar olmuştur. CHP'de olduğu gibi bir yere çakılı kalmak gibi, olamaz, değiştirirsin. Liderin de görevi adeta satranç oynar gibi... Böyle yürütülürse bu işte başarılı olunur. Ayrılanlar oldu. İsim vermeye falan gerek yok. Ayrılanlarla tekrar beraber yürümek mümkün değil. Biz onları kovmadık, gidin demedik. Tek bir gayemiz var; millete hizmet eden hiçbir zaman hezimete uğramaz. Devam etmek isteyenler yine bizimle beraberler. Ha nedir, şuradaydı, alırız şurada görevlendiririz.