Bedri Gencer paylaşımının çarpıtıldığını savundu
Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim görevlisi olan Bedri Gencer, Elazığ'da meydana gelen depremin ardından bir paylaşım yapmış ve tepki görmüştü. Gencer yaptığı açıklamada, paylaşımının çarpıtıldığını savundu.
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen Elazığ depreminden sonra bir paylaşım yapan Bedri Gencer, "Gayretullaha dokunmak edebiyat değildir. AIDS, Ebola virüsü, Avustralya, Çin gayretullaha dokundu, azap geldi. Maazallah biz de zinayı, livatayı yasallaştırırsak, Allah'ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım. Az kaldı." şeklinde bir paylaşımda bulundu. Bu paylaşımdan sonra eleştirilerin hedefi olan Gencer, konu ile ilgili olarak açıklamada bulundu ve "Bu mesajı, Avustralya ve Çin felaketlerinden sonra not almış, ancak Twitter hesabımızın geçmişinde görüleceği gibi, masamda birikmiş kitapların tanıtımına öncelik verdiğimden dolayı Elazığ depreminden sonra 25 Ocak 2020'de girdim. Ardından bir arkadaşımın bunun art niyetli kesimler tarafından Elazığ depremiyle ilişkilendirilebileceği uyarısı üzerine bilahare girmek üzere sildim." diyerek mesajın çarpıtıldığını öne sürdü.
"ELAZIĞ DEPREMİNİ KASTETSEYDİK GAYRETULLAHA DOKUNDUK DERDİK"
Attığı mesajın çarpıtıldığını ve bunun art niyetli olarak yapıldığını söyleyen Gencer, "Halbuki biz 'çocuk evliliği' değil, 'erken evlilik', 'gayretullaha dokunduk' değil, 'gayretullaha dokunmayalım' diyorduk. Eğer mesajımızda milletçe yüreğimizin yandığı Elazığ depremini kastetseydik 'gayretullaha dokunduk' derdik, 'gayretullaha dokunmayalım' değil. Buna rağmen, maksat, üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu için, bazı tanınmış gazeteci yazarlar bile mesajımızı aktarmadan ve çarpıtarak, şahsımıza yönelik bu ahlaksız karalama kampanyasını sürdürdüler." dedi ve mesajını sık sık yaptığı gibi dinen meşru yaşta evlendikleri halde hapse atılan babaların çocuklarının ahının tutacağı uyarısından ibaret olduğunu söyledi.
"TOPLUMDA DERİN ÇATLAKLAR YARATACAK ŞEKİLDE GENİŞLETİYORUZ"
Meşru ve yasal ayrımına da değinen Gencer, "İmam/belediye nikahı örneğindeki gibi meşru/yasal çelişkisinin yasal mühendislikle toplumda derin çatlaklar yaratacak çatışmaya dönüşmesi. Mesela belediyelerin üstlendiği cenaze namazında, nikahta olduğu gibi meşru/yasal ayırımı yok, tek tören var. Peki, bunu niçin nikahta başaramıyoruz? Dahası İstanbul Sözleşmesi'ne bağlı 6284 Sayılı Kanun ile evlilik yaşını düzenleyerek, yasal mühendislikle meşru/yasal çelişkisini toplumda derin çatlaklar yaratacak şekilde genişletiyoruz." dedi.
Gencer açıklamalarının devamında, "Sağduyulu insanların savunduğu, çocuk evliliği, erken evlilik değil, meşru olarak erken evlenmiş ya da evlenecek olanların mağdur edilmemesidir. Anadolu'da bunun sayısız örneği var. Dahası, erken evlenecekler bir tarafa, yasayı geriye dönük olarak uygulayarak niçin zamanında evlenmiş, çoluk-çocuğa karışmış masum insanları, aile babalarını 18 yaş altı evlilik yaptı diye cezaevine atıyor, babasız bırakıyoruz?" ifadesini kullandı.