Berat kandili nedir, niçin kutlanır? Berat Kandili (gecesi) hadis ve ayetleri
Berat kandili nedir niçin kutlanır? sorusu bu yılda en çok aranan konular arasında. Müslüman alemi için en önemli dini günlerden olan Berat kandilini bu yıl 06 Mart 2023 Pazartesi günü eda edeceğiz. Peki, Berat Kandilinde ne oldu? Berat ne demek? Berat Kandili niçin kutlanır? İşte Berat kandili nedir, niçin kutlanır? Berat Kandili(gecesi) hadis ve ayetleri...
Tüm Müslümanları yakından ilgilendiren Berat Kandili için sayılı günler kaldı. Ramazan'ın müjdecisi olan ve Şaban ayının içerisinde yer alan Berat Kandili ne zaman 2023? Berat Kandili nedir niçin kutlanır? Kandiller Hicri takvime göre hesaplandığı için, günümüzde kullandığımız Miladi takvimde hangi güne denk geldiği araştırılıyor. Berat Gecesi için Arapça eserlerde “şabanın ortasındaki gece”, “mübarek gece”, “rahmet gecesi” ve “sak (belge) gecesi” manalarına gelen terkipler kullanılmaktadır. İşte Berat Kandili (gecesi) hadis ve ayetleri...
BERAT KANDİLİ NE ZAMAN 2023?
Müslüman alemi için en önemli günler arasında yer alan Berat ve Mevlid kandilleri ne zaman sorusunun yanıtı araştırılıyor. Buna göre Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan 2023 yılı Dini Günler Listesine göre Berat Kandili 06 Mart 2023 Pazartesi günü idrak edilecek.
BERAT NE DEMEK?
Berat Arapçada temize çıkma anlamına gelir. Şaban ayına denk gelen Berat Kandili gecesi İslamiyet'e göre kulların bilmesi mümkün olmayan şeyleri Allah'ın bilmesi ve bunu kayıtlara geçmesi gerçekleşmektedir. Ayrıca o günü ibadetle geçiren kişilerin dualarının kabul olacağı ve günahlarının af olacağı pek çok ayet ve hadiste geçmektedir.
BERAT KANDİLİ NEDİR, NİÇİN KUTLANIR?
Berat Kandili (Beraat Kandili) İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan gecesi Berat gecesidir. Osmanlı İmparatorluğu'nda II. Selim'den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla kandil adını almıştır.
Aslı "...Berâettir." Beraat sözlükte, "bir zorluktan kurtarmak ve berî olmak" demektir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
Bu konuda Resul-u Ekrem şöyle buyurmuştur:
"Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: 'Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim' buyurur." (İbn Mâce)
Ayrıca, Berat gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygambere ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.
BERAT GECESİNİN MAHİYETİ VE ÖNEMİ
Yıllık bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler yıl sonunda o program esaslarına göre kontrol) ve teftiş edilir. Kâr zarar hesapları yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra da gelecek yılın programı hazırlanarak şeklini alır.
Her yıl tekrar edilen bu kontrol ve tespit işlemleri sayesinde ekonomik hayatta istikrarlı ve sağlam bir ilerlemenin temini mümkün olur.
Bu misalin ışığında manevi hayatımıza ve faaliyetlerimize bakalım. Dünya, âhiret hayatının kazanılması için yaratılmış bir manevi ticaret yeri olduğuna göre, o ticaretle ilgili faaliyetlerin de yıllık muhasebeye tabi olması gayet tabiidir.
Bu muhasebenin vakti üç ayların içindedir. Berat Kandili ile başlayıp Kadir Gecesiyle biten devreye rastlar.
Duhan Sûresinin 2., 3. ve 4. âyetlerinin Berat Gecesinden bahsettiği bildirilmektedir. Âyetlerin meali şöyle:
"O apaçık kitaba and olsun ki, biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli işler o gecede tefrik olunur."
Bu âyetler hakkında iki görüş vardır. Çoğu tefsir bilginlerinin görüşüne göre, bu mübarek gece Kadir Gecesidir. İkrime bin Ebi Cehil'in de dahil olduğu bir grup alim ise; bu gecenin Berat Gecesi olduğunu söylemişlerdir. Her iki tefsiri birleştiren diğer bir görüşe göre de, hikmetli işlerin ayırımının yapılmasına Berat Gecesinde başlanmakta ve bu işlem Kadir Gecesine kadar devam etmektedir.
BERAT GECESİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Berat Gecesinin beş ayrı özelliği vardır.
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
3. İlâhi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. Allah’ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimize tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.
Bir rivayette bildirildiğine göre Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam Şâban’ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri verildi. Ondördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. Onbeşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak Allah’tan devenin kaçması gibi kaçanlar başka…
Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması da bu manaları kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak yorumlanmaktadır.4
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde Berat Gecesinin feyiz ve bereketini çeşitli şekillerde nazara vermektedir.
“Şâban’ın 15. gecesi geldiğinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneş battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve şöyle seslenir:
“İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. “Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.
“Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.
“Böylece tan yerinin ağarmasına kadar bu şekilde devam eder.”
Çünkü o gece İlâhi rahmet coşmuştur. Berat Gecesi beşer mukadderatının programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini Ondan talep eden ve belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyardır. Buna karşılık, her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan ne kadar bedbahttır.
BERAT KANDİLİ (GECESİ) HADİS VE AYETLER DİYANET
- Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuşlardı:
“Recep, Allah’ın ayıdır. Şaban, benim ayımdır. Ramazan, ümmetimin ayıdır”. Mübarek Recep ayının ardından gelen Şaban ayı Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ayıdır. Bu mübarek ayın değerini bilerek, ibadetlerimizi yapmalı, alemlerin Rabbinden af dilemeliyiz.
Şaban ayının önemli özelliklerinden biri Beraat gecesi gibi müstesna bir gecenin bu ayın içinde bulunmasıdır.
Ebu Hüreyre Radıyallahu And’dan rivayet edildiğine göre: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:
—“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:
—“Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum.
—“Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı:
—“Bu gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar. Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teala onları bağışlamaz.
Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: “Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.
Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: “Ne mutlu bu gece rüku edenlere.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: “Bu gece secde edenlere ne mutlu”.
Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: “Bu gece dua edenlere ne mutlu.” Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -”Bu gece, Allah’ı zikredenlere ne mutlu”.
Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: “Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu.”
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: “Bu gece Müslümanlara ne mutlu.”
Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: “Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın.
Bunları gördükten sonra, Cebrail’e sordum: “Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: “Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder.”
- Hz. Ayşe Radıyallahu Anha anlatıyor: “Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: “Allah Teala Hazretleri, Nıfs-u Şa’ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder.”
BERAT KANDİLİNDE NASIL İBADET ETMELİYİZ?
Tüm mübarek gecelerde olduğu gibi Berat Kandili'nin de ibadetle geçirilmesi gereken bir gece olduğuna işaret eden Ünlü, " Bu gecede, hem çocuklarımız, ailemiz, memleketimiz, vatanımız, tüm Müslüman ve tüm insanlar için dua etmeli. Gayri Müslimler içinde dua etmeli hidayete kavuşmaları için. Böyle gecelere bir kere rastlanılır. Belki bir daha rastlayamayız. Belki bu sene ölecekler arasına ismimiz geçmiş olabilir. Bunu düşünmeli ve ona göre tövbe etmeli, borçlarımız var ise ödemek için gayret etmeliyiz. Hazırlıklı olmalıyız nereye biz ahret yolcusuyuz. Bu ve benzeri gecelerde bizi zaten ahiret yolculuğuna hazırlıyor. Dolayısı ile sadaka vererek, çoluğumuz- çocuğumuzun nafakasını arttırarak herkes kedi imkanı nispetinde, Kuran-ı Kerim okuyarak ve kaza namazları kılarak dua etmeliyiz" diye konuştu.
PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V)BU GECEYİ NASIL GEÇİRİRDİ?
Osman Ünlü Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu geceyi nasıl geçirdiğini de hadislere dayanarak şu sözlerle anlattı: "Hz. Aişe anlatıyor, Peygamber Efendimiz (s.a.v) hurma yaprakları ile örtülü evinde bir gece berat gecesinde namaz kılıyor. Alını, dizleri ve elleri çamur olmuş. Meğer yağmur suları evin içine sızmış ve o halde devam ediyor Peygamber Efendimiz (s.a.v). Bunun üzerine Hz. Aişe Validemiz buyuruyor ki: " Anam babam sana feda olsun ya Resulullah Sizin geçmişiniz her şey affedildiği halde bu gayretiniz nedir?" Peygamber Efendimiz de, "Rabbime şükredici bir kul olmayayım? Bu bir ikincisi de Cenab-ı Hakkın mekrinden beni aldatmasından beni kim temin edebilir?" diye buyuruyor. O yüzden böyle buyurduğu için bizim herhangi bir garantimiz yok."
BERAT KANDİLİNDE HANGİ İBADETLER YAPILMALI?
Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
* Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
* Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
* Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
* Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
* Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
* Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
* Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
* Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
* Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
* Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
* Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
* O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
* Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va'z ü nasihat dinlenmeli;
* Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
* Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk'a niyazda bulunulmalı.
* Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
* Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
* Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.