"Bir daha olursa İçişleri Bakanlığım bana haram olsun"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek halk oylaması 5 gün kala Tuzla ve Pendik'te düzenlenen mitinglerde halka hitap etti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek halk oylaması 5 gün kala Tuzla ve Pendik'te düzenlenen mitinglerde halka hitap etti. Soylu, "O kardeşlerimiz bir daha o manzarayla karış karşıya kalır, o yaşta onları dağa götürürlerse, benim içişleri bakanlığım bana haram olsun" dedi.
Tarihi bir kararın arifesinde olunduğunu belirten Soylu, 16 Nisan'ın bu memlekette sadece bir referandum ve bir anayasa değişikliği oylaması olmayacağını dile getirdi.
İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Pazar günü inşallah milletimiz ve bu bereketli topraklar çektikleri sıkıntılardan, badirelerden, gailelerden kurtulacaktır. Bu toprakların gerçek sahipleri, vatan evlatları, onların yaptığı gibi hile, desise, silahla, darbe ile değil, demokrasiyle, oyla, sandıkla gerekli cevabı verecektir. Bu millet badirelerden yoruldu. On yıllardır terbiye etmeye çalıştılar. Seçtiklerimize, sevdiklerimize hakaret ederek bizleri terbiye etmeye çalıştılar. Gezi olayları gibi hadiselerle Türkiye'nin huzurunu bozmaya çalıştılar. O meczubun talimatıyla havalanan F-16'larla bizi terbiye etmeye çalıştılar. Bıktık artık. Bu topraklar üzerinde hiçbir hakkı olmayanların, 'Biz bu ülkeyi yöneteceğiz.' demelerine karşı, bizim 'Evet bu ülke bizimdir, bu vatan, bu topraklar bizimdir.' diye haykırışımızın adıdır 16 Nisan."
7 Haziran'da hükümetin kurulamamasının birilerinin hoşuna gittiğini, sevinç çığlıkları attığını vurgulayan Soylu, "Ne dediklerini hatırlıyorsunuz değil mi? O kadar havaya girdiler ki, 'Sırtımızı PYD'ye YPG'ye yaslandık.' dediler. Şimdi ona dört duvar verdik. Sırtını nereye yaslamak istiyorsa, o dört duvardan birine yaslasın. Bu milletin istiklaline, hürriyetine, birliğine, beraberliğine kastedenlere sesleniyorum: Biz kimin tahtında oturduğumuzu biliyoruz. Biz, Ertuğrul Gazi, Osman Gazi, Orhan Gazi'nin tahtında oturuyoruz. Biz kökü, nesebi, dini, inancı, imanı belli bir milletiz." şeklinde konuştu.
Birisinin daha fazla havaya girdiğini ve onun "TC'yi tükürüğümüzle boğarız" dediğini hatırlatan Soylu, "O da hak ettiği yerde. Birileri 16 yerde sözde özerk bölge ilan ettiler. Hani Hakkari onlarındı. Şunu söylemek istiyorum: Bizim evlatlarımız dağlarda terörist kovalıyorlar, onlar ise fare gibi kaçıyorlar. Hiçbir endişeniz olmasın. Bu memlekete acı yaşatanlara, zenginliğine göz dikenlere ve bu ülkeye bölmek ve parçalamak için başkalarına uşaklık yapanlara tek tek hesap sormazsak namerdiz." dedi.
"Türkiye artık gol atacak bir ülke"
Mevcut sisteme CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP, PKK, FETÖ, Almanya ve Hollanda'nın "iyi" dediğini belirten Soylu, "Buradan söylüyorum: ister PKK, FETÖ, DEAŞ, ister Almanya, isterse Hollanda olsun, topunuz gelin. Bize Pendik yeter, bize Türkiye yeter. Biz Batı'ya benzemeyiz. Onlar gibi komşularımıza sırtımıza dönmeyiz. Onlar kelle hesabı yapıyorlar. Daha kuvvetli olmak zorundayız. Ayaklarımız üzerinde, onurlu bir şekilde yaşamak zorundayız." diye konuştu.
Bakan Soylu, mevcut sistemde milletin hep gol yemesi, iktidara gelenin muktedir olmaması için planlar yapıldığını bu yüzden de Türkiye'nin hep gol yediğini söyleyerek, Türkiye'nin artık gol atacak bir ülke olduğunu vurguladı.
"Türkiye'de demokrasi yükseliyor"
"Darbe olursa, tankın üzerine ben çıkarım." diyen Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimi sırasında nereye kaçacağını şaşırdığını dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"Bizi Kurtuluş Savaşı sırasındaki düşmandan daha kötü gören Deniz Baykal sana da sesleniyorum. Siz kaçarken, o bugün mücadele ettiğiniz Tayyip Erdoğan milletiyle beraber F-16'lar havada iken Marmaris'te uçağa bindi. Geri dönmeyeceğini bilmediği halde milletine teslim oldu. Darbe 'kontrollü darbeymiş.' Bunu kim söyledi biliyor musunuz? Bu adam sinsi bir adam. İlk önce Alman İstihbarat Gizli Servisinin başkanı söyledi. Sonra Amerika. Bu da onların sözcülüğünü yapıyor. Başkalarına servis yapıyor. Milli adam, yerli adam, milletinin hizmetinde olan adamdır."
Bakan Soylu, bir annenin "Çocuğumu dağa götürdüler. Sen güçlü bir adamsın, onun kokusunu özledim. Çocuğumu getir." diye koluna sarıldığını dile getirerek, şunları anlattı:
"O çocukları dağa götürüyorlar. 60-70 yaşındaki adamların karşısına çıkartıyorlar. Kimisine etek, kimisine pantolon giydiriyorlar. Bu ahlaksız adamlar o çocukları taciz ediyorlar. O kardeşlerimiz bir daha dağa götürülmesin diye ayaklarımda fer kalana kadar çalışıyorum. Eğer bir daha o çocuklarımız o ahlaksız adamların karşısına götürülürse ve tacize uğrarlarsa İçişleri Bakanlığı bana haram olsun, haram.."
Avrupa'nın dağılmak üzere olduğunu, ABD'nin ise rotasını nereye çevireceği arayışına girdiğini belirten Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu ülkede herkes kendini ifade ediyor. Türkiye'de demokrasi yükseliyor. Batı ile aramızdaki makası kapatıyoruz. Geleceğe yürümenin dolu dizgin koşmanın tam zamanıdır. Geleceğe koşmak istiyoruz. Biz çok adamlar gördük. Darbenin düdüğünü duyup da tornistan yapanları gördük. Ama 'Milletimle beraber yürüyorum.' diyen bir adam da gördük. Biz bu meseleyi ancak Tayyip Erdoğan ile aşarız. Yoksa, yine bize zilleti yaşatırlar. Hiç endişe etmeyin. Terörü bitirmezsek bize hesap sorun. Bu ülkede bir daha kimse PKK'nın adını anamayacak. Söz veriyorum. 16 Nisan'da öyle güçlü bir ses çıkartın ki, yeni bir tarih yazalım. Yeniden bu oyunu sahnelemeye çalışanlara müsaade etmeyelim. Sandıkları patlatmaya hazır mısınız?"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve beraberindekiler, konuşmaların ardından mitinge katılanlarla tokalaştı ve millete pazar günü sandığa giderek güçlü bir "evet" çıkmasını sağlamaları çağrısında bulundu.