Bir skandal daha! Kanada’da okul yakınında 182 kayıt dışı mezar bulundu
Kanada’nın British Columbia eyaletindeki eski St. Eugene Misyon Okulu'nun yakınında 182 kayıt dışı mezar bulunduğu belirtildi. Ülkenin Kamloops bölgesindeki bir okulda 215, Saskatchewan eyaletindeki Marieval Yatılı Kilise Okulu'nun bahçesinde ise kayıt dışı mezarlarda 751 çocuğa ait ceset kalıntıları tespit edilmişti.
Böllgedeki yerlilerin eğitim gördüğü diğer okullarda çocuklara ait olduğu belirtilen ceset kalıntıların keşfedilmesi sonrası Kanada’nın British Columbia eyaletindeki eski St. Eugene Misyon Okulu'nun yakınında 182 yeni isimsiz mezar tespit edildi.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada Kanada’nın British Columbia eyaletindeki eski St. Eugene Misyon Okulu'nun yakınında 182 kayıt dışı mezar bulunduğu belirtildi.
NE OLMUŞTU?
Kanada tarihinin en büyük çocuk istismarı olarak kabul edilen Yatılı Kilise Okullarının ilki, 1880'lerin başında açıldı ve sonuncusu da 1996 yılında kapatıldı.
150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla alınarak yerleştirildiği kiliselere ait yatılı okullarda, bu çocukların büyük bölümü rahip, rahibe ve diğer öğretmenler tarafından fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet ve istismara maruz bırakıldı.
Ülkede 2010'da kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonunun kayıtlarına geçen istismarların yanı sıra bazı çocukların üzerinde tıbbi deneyler yapıldığı belirlendi.
24 Haziran Perşembe günü Kanada'nın Saskatchewan eyaletindeki Marieval Yatılı Kilise Okulu'nun bahçesinde bulunan kayıt dışı mezarlara ilişkin First Nation yerlilerinin çatı kuruluşu olan Egemen Yerli İlk Milletler Federasyonu'ndan açıklama yapıldı.
Cowessess First Nation bölgesindeki eski Marieval Kızılderili Yatılı Kilise Okulu'nun sahasında resmi kayıtlarda olmayan yüzlerce çocuk mezarı keşfedilmişti. Yapılan çalışmalar sonucu okulun bahçesinde bulunan kayıt dışı mezarlarda 751 çocuğa ait ceset kalıntıları tespit edildiği bildirildi.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Marieval Yatılı Kilise Okulu'nun bahçesinde bulunan 751 mezar için, "Bunlar yerli halkların karşılaştığı adaletsizliğin utanç verici bir hatırlatıcısıdır." ifadesini kullandı.
Trudeau, yaptığı yazılı açıklamada, "Hiçbir çocuk ailesinden ve toplumundan koparılmamalı, dili, kültürü, kimliği soyulmamalıydı. Hiçbir çocuk değerli gençliğinde korkunç bir yalnızlık ve istismara maruz bırakmamalıydı. Hiçbir çocuk korku içinde yaşadığı bir yerde son anlarını, sevdiklerini bir daha görememe duygusuyla geçirmemeliydi. Ve hiçbir aile, oynayan çocuklarının kahkahaları ve neşesinden ve topluluklarında büyümelerini izlemenin gururundan mahrum edilmemeliydi." değerlendirmesinde bulundu.
Justin Trudeau, son bulguların, tüm yerli halkların ve toplulukların halihazırda hissettiği acıyı derinleştirdiğini belirterek, "Hissettiğiniz acı ve travma, Kanada'nın sorumluluğundadır ve hükümet, ülke genelindeki yerli topluluklara bu korkunç yanlışları gün ışığına çıkarmak için ihtiyaç duydukları fon ve kaynakları sağlamaya devam edecektir. Kaybedilenleri geri getiremesek de bu adaletsizliklerin gerçeğini anlatabiliriz." görüşünü paylaştı.