Birpınar: "İklim değişikliği meselesini fırsata çevirmeliyiz”

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, iklim değişikliği meselesini fırsata çevirmek gerektiğini belirterek, "Eğer çevre meselesinde önleyici hekimlik ve yatırım yapmazsanız daha sonra başınıza gelecek felaketlerde çok daha büyük paral

Birpınar: "İklim değişikliği meselesini fırsata çevirmeliyiz”

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, iklim değişikliği meselesini fırsata çevirmek gerektiğini belirterek, "Eğer çevre meselesinde önleyici hekimlik ve yatırım yapmazsanız daha sonra başınıza gelecek felaketlerde çok daha büyük paraların harcanması ile karşı karşıya kalacağınızı unutmamanız gerekiyor" dedi.

Dünya Bankası finansmanı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı (PMR) Türkiye Projesi 1. faz kapanış ve 2. faz açılış töreni, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar'ın katılımıyla gerçekleşti. Programda yaptığı konuşmada Birpınar, sürdürülebilir bir proje örneği gösterdiklerini vurgulayarak, paydaşlarıyla beraber Türkiye'nin karbon piyasasına hazırlanması konusunda güzel raporların da hazırlandığını bildirdi. Bilim insanlarına göre dünyadaki yaşamın mevcut haliyle korunması için atmosferdeki karbondioksit gazının yoğunluğunun belli bir oranı geçmemesi gerektiğini söyleyen Birpınar, "Sera gazı emisyonlarının gelişimine baktığımızda yıllık artış miktarının 50 milyar tonun üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu da geri dönüşü olmayan bir yola girdiğimizi göstermektedir" ifadelerini kullandı.

Küresel ortalama sıcaklıkların her yıl yeni bir rekor kırdığını söyleyen Birpınar, 2017 yılının dünyanın son yüzyıl içerisindeki en sıcak yılı olarak tarihe geçtiğini aktardı. Deniz seviyesindeki yükselişin 1993 yılından bu yana iki kat daha hızlı artmaya başladığını söyleyen Birpınar, çünkü kutuplardaki ve karaların üzerinde bulunan buzul parçalarının erimesiyle birlikte deniz seviyesindeki yükselmeler hızla artıyor. Kim bunu bu hale getirdi? Şu anda Çin'in yıllık emisyonları 11.7 milyar ton civarında, ABD'nin 6.2 milyar ton. 2016 yılı ülkemizin emisyonları da 496 milyon ton. 2030 yılında bu rakamın 1 milyar tona çıkacağı hesaplamaları var" açıklamasında bulundu.

Sel, dolu, kuraklıklar, uzun süreli orman yangınları gibi doğal afetlerin Türkiye'de artık daha sık yaşanmaya başladığını belirten Birpınar, Türkiye'de ilk defa bu sene hiç beklenmedik bir kasırganın yaşandığını ve iklim değişikliğinin önümüzdeki yıllarda tsunami ve kasırganın sayısını arttırabileceğini kaydetti.

"İklim değişikliği parametresi yeni bir parametre olarak karşımızda duruyor"

Birpınar, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz dünyadaki bütün toplantılarda şunu tartışıyoruz. Altyapı sistemleri çok basit, basit cümleler kurarak muhalefet etmenin de bir anlamı yok aslında. Bir taşkın felaketi oluyor iki tarafı da uyarmak istiyorum buradan. Bir aşırı yağış meydana geldiğinde belediye başkanımız çıkıyor diyor ki "son yüzyılın en büyük yağışı meydana geldi metrekareye şu kadar yağış düştü, iklim değişikliği, benim yapacağım bir şey yok, bu doğal bir felakettir" diyor. Diğer taraftan da birileri diyor ki "şu partinin belediyesi bu partinin belediyesi altyapısı çok kötü ondan dolayı bu felaket oldu" deyip muhalefet odaklı bakıyor ama probleme bakmak lazım. Dünyanın altyapısı çok iyi olan yerlerinde de Madrid, Berlin, Paris'te de aynı problemler yaşanmaya başladı. Bu küresel bir sorun. Ülkenizdeki şu partinin bu partinin altyapıyı iyi yapmamasından kaynaklanan bir şey değil. Çünkü iklim değişikliği parametresi yeni bir parametre olarak karşımızda duruyor. İki saatte yağması gereken yağışı siz 10 dakikada alırsanız sizin hiçbir altyapı sisteminiz bunu taşıyamayacaktır. Mardin de olsa, Madrid de olsa fark etmez. Bundan sonra dizayn kriterlerine yeni bir şey gelmesi lazım. İklim parametresi diye bir parametre geliyor. Mühendislere de görev düşüyor. Altyapı projelerini yaparken içme suyu, kanalizasyon projeleri yağmur suyu arıtma tesislerini dizayn ederken mutlaka bir iklim değişikliği parametresiyle yüzde 10-20 arttırarak yeni boru çaplarını belirlemeniz gerekiyor."

İş dünyasının iklim değişikliği meselesini bir tehdit olarak değil de fırsat olarak görmesi gerektiğine dikkat çeken Birpınar, "Sadece iklim değişikliğiyle ilgili alınan kararların ülkemizin ekonomisine zarar vereceği düşüncesinden kurtulup bunu nasıl fırsata çevirebilirizin düşüncesine kapılmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"İklim değişikliği meselesini fırsata çevirmek en önemli yapmamız gereken işlerden bir tanesidir"

Türkiye'nin iklim değişikliğini fırsata çevirmek için kendi ürettiği teknolojileri satması gerektiğini kaydeden Birpınar, "Eğer çevre meselesinde önleyici hekimlik ve yatırım yapmazsanız daha sonra başınıza gelecek felaketlerde çok daha büyük paraların harcanması ile karşı karşıya kalacağınızı unutmamanız gerekiyor. İklim değişliği risklerini iyi yönetebilmek için de kamunun ve özel sektörün işbirliği içinde çalışması gerekiyor" şeklinde konuştu.

"İklim değişikliğini fırsata çeviren ülkeler kesinlikle zenginleşecekler" diyen Birpınar, "Bu fırsatı kaçırmamamız lazım. Milli gelirimizi 2 bin dolardan 10 bin dolara inşaatlar yaparak çıkarabiliyoruz. Ama 10 bin dolardan 20 bin dolara çıkarmak için inovasyon lazım. Yeni şeyler bulmamız lazım. Bu iklim değişikliği meselesini fırsata çevirmek en önemli yapmamız gereken işlerden bir tanesidir" ifadelerini kullandı.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡