Boşanıp boşamadığı sorulan kimsenin, yalan söylemesinin hükmü nedir?
Eşini boşayıp boşamadığı sorulan kimsenin, boşamadığı halde yanlış beyanda bulunup boşadığını söylemesinin hükmü nedir?
Kişi, eşini boşayıp boşamadığının sorulması üzerine, gerçekte boşamadığı halde, doğru beyanda bulunmayarak eşini boşadığını ifade ederse, o esnada boşamayı kastetmedikçe Hanefî ve Şâfiî mezhebine göre hanımı boşanmış olmaz (İbn Nüceym, el-Bahru’r-Râik, III, 264; Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, Beyrut 2004, III, 417).
Ancak nikah ve boşama gibi konularda, söz söylerken oldukça dikkatli olunmalı ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’den nakledilen; “Üç şey vardır ki, bunların şakası da ciddi gibidir: Nikah, boşama ve boşamadan vazgeçme. ” (Ebû Dâvûd, Talâk, 9) hadisi akıldan çıkartılmamalıdır.
Bir kişi, hanımını boşamayı onun bir işi yapmasına bağlar da sonra kendisi o işi yapmasına izin verirse boşama gerçekleşir mi?
Boşama, bir şarta veya gelecek bir zamana izafe edilmeksizin hemen yapılabileceği (müneccez) gibi, karı ile kocadan birinin veya bir başkasının bir fiiline veya bir hadisenin meydana gelmesine bağlanarak da (muallak) yapılabilir. Herhangi bir şarta bağlanan boşama, şart koşulan şeyin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş olur. Buna bağlı olarak, bir kişi karısına boşama kasdıyla “Şu işi yaparsan benden boşsun.”deyip sonra o işi yapmasına izin verir, kadın da o işi yaparsa bir talakla boşanmış olur.
Bu durumda, daha önce bpşama olmamış ya da bir veya iki boşama olmuşsa, kadının iddet süresi içinde yeni bir nikaha gerek kalmadan geriye kalan nikah bağı ile evliliğe devam edilebilir (İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-Kadîr, Beyrut 2003, IV, 103-105; Şirbînî, Muğni’l- Muhtâc, Beyrut 2004, III, 402).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı