Çalışanların iş verimini düşürmesi endişesiyle oruç tutmamaları caiz midir?
Ramazan orucu, ergenlik çağına ulaşmış, akıllı her Müslümana farzdır. Kişiler hastalık, yolculuk, kadınlara has özel haller gibi meşru sebeplerle Ramazan ayında oruç tutamayabilirler, tutamadıkları bu oruçları şartların elverişli olduğu başka zamanlarda k
Mazeretsiz olarak oruç tutmayanlar büyük günah işlemiş olurlar. Zira Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur; “Bir kimse, Allah’ın tanıdığı bir ruhsat olmadan, ramazanda bir gün orucunu tutmazsa, bütün yılın orucu o günün yerini tutmaz. ” (Ebû Dâvud, Savm, 38; Ayrıca bkz. Buharî, Savm, 29)
Ailesinin rızkını temin etmek için ağır işlerde çalışmak zorunda olup da, oruç tutmaları sağlığına zarar verenlerin o günlerde oruç tutmayıp, daha sonra kaza edebilecekleri, kaza etme imkânlarının olmaması durumunda her gün için bir fidye vermeleri yolunda görüşler vardır (İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, Mısır 1966, II, 420). Çok ağır olmayan günlük işlerde çalışmak, orucu terk için özür sayılmaz. Kur’an-1 Kerîm’de şöyle buyurulur:
“Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alış¬veriş, Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar. ” (Nûr, 24/37). Unutulmamalıdır ki, Hz. Peygamber (s.a.s.) Arabistan sıcağında yazın uzun günlerinde de oruç tutmuş, orucunu terk etmemiştir.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı