Çam ağacı (yılbaşı ağacı) süslemek günah mı? Müslümanlar yılbaşı kutlar mı?
Yeni yıl ile ilgili vatandaşların en merak ettiği konulardan biri de yılbaşı ağacı süsleme oldu. Özellikle bu duruma dini açıdan yaklaşanların en çok merak ettiği sorular "Çam ağacı (yılbaşı ağacı) süslemek günah mı? Müslümanlar yılbaşı kutlar mı?" bunlardır. Detaylar haberimizde...
Son dönemlerde ülkemizde de yeni yılın gelişi ile birlikte giydirilmeye başlanan çam ağacı süsleme geleneği ilk olarak nerede, ne zaman ve nasıl başladı? Peki ya, yeni yılın adeta bir sembolü gibi olan çam ağaçlarının seçilmesinin ardındaki nedeni hiç mi merak ettiniz mi? İşte, çam ağacı süslemek ve yılbaşında çam ağacı süslemenin tarihçesi…
Hıristiyanlar'ın yılbaşından bir hafta önce kutladığı dini bayram olan Noel, Türkiye'de de bambaşka bir heyecan yaşattı. Sokaklar ve caddeler "Noel Babalar" ve çam ağacı süslemelerinin yaydığı ışıltıyla aydınlandı. Özellikle mağazalar, yılbaşı ağacı sipariş verenlere yetişemez hale geldi. Firmalar çam ağaçları ve süslemelerini adeta yok sattı, stoklar tükendi. Bu tablo ise "Çam ağacı süslemek caiz midir, değil midir?" sorusunu gündeme getirince, gözler ilahiyatçılara çevrildi.
ÇAM AĞACI (YILBAŞI AĞACI) SÜSLEMEK GÜNAH MI?
Bazıları, çam ağacı süslemenin günah olmadığını söylerken, bazıları ise aksi yönde görüş bildirdi. İşte gündeme damga vuran yorumlar:
Diyanet'in fetva hattı:
SÜSLEMEK GÜNAHTIR...
Biz Müslümanlar, Kurban Bayramı'nda kurban alıp, başına kına yakar, keseriz. Bu bizim dinimizin alameti. Noel ağacı alıp süslemek ise dinimizin alameti değil. Biz niye Hristiyanlar'ın ağacını alalım? Ağaç onların olsun. Herkes kendi işini yapsın. Noel ağacı almak ve süslemek günahtır.
İsmail NACAR
BİZE AİT DEĞİL
Çam ağacı, dinimizce kesilmez. Çam ağacı süslemek, batı dünyasının telaşıdır. Tarihsel değerlerimizle de bir ilgisi yoktur. Doğaya zarar vermek katliamdır. Noel kutlamak bizim örf ve adetimiz değildir. Yeni yıla girerken, nefis muhasebesi yapmak gerek. Biz ne doğuluyuz ne batılıyız, cami ile kilise arasında kaldık.
Prof. Dr. Hayri KIRBAŞOĞLU
KESMEYİN AMA...
Hristiyanlar, Müslüman'lara ait geleneklere olumlu bakmaz. Biz niye olumlu bakalım. İslami kesim, şu anda savrulma, dejenerasyon sürecinde. Müslümanlar kimlik krizi yaşıyor. Evinde oturup kutlasın, yesin, içsin ama Hristiyan kültürü olduğu unutulmasın. Ağaç kesmek yerine, plastik ağaç süsleniyorsa sorun yok.
Dr. Tayyar ALTIKULAÇ
HİÇBİR SAKINCASI YOK
İnsanın zararına olan şeyler günah, yararına olan şeyler ise helaldir. Yılbaşı için ağaç süslemenin hiçbir sakıncası bulunmamaktadır. Tabii "doğa katliamına" neden olmuyorsa. Bunu önlemek için de plastik ağaçların tercih edilmesi hayati önem taşımaktadır.
Prof. Dr. İlhami GÜLER
İSRAF OLARAK GÖRÜYORUM
Türkiye'de çok ciddi bir ağaç katliamı var. Bu bağlamda, bir gecelik eğlence için çam ağacı kesmeyi israf olarak görüyorum. Bu israf Tanrı'ya, doğaya karşı yapılan israftır. Bu yapılmadığı sürece İslam, insanların eğlenmesine karşı çıkmaz.
İlahiyatçı Ali Rıza DEMİRCAN
BATI KÜLTÜRÜNÜN ESERİ
Batı kültürü her aşamada hayatımıza hakim oldu. Çam ağacı süslemek tek başına günah olarak nitelenemez. Ancak içine alkol, kumar ve dans girince iş değişebiliyor. Dolayısıyla burada niyet çok önemlidir.
AMAÇ EĞLENMEK
Yılbaşı ağacı süsleme tartışmalarına ünlülerde katıldı. Ancak onlar "süslü ağaç mutluluk veriyor" düşüncesinde birleşti.
Çağla Şikel: Evde süslenmiş ağacımız var ve bu bana mutluluk veriyor.
Kenan Doğulu: İyi dileklerle ağaç süslemek, beni çok eğlendiriyor.
Ata Demirer: Yılbaşı ağacı süsleniyor, orman yakılmıyor ya... Benim de evimde yılbaşı süslerim var.
Şahan Gökbakar: Yeni yıla girerken ağaç süslemek, neden günah olsun ki. Yeter ki her şey iyi dileklerle yapılsın.
Hülya Avşar: Sadece evlerde değil, artık her yerde yılbaşı ağaçları var. Bunun yanlış olduğunu düşünmüyorum.
KÜLTÜREL ETKİLEŞİM
Psikolog Şükrü Alkan: ÇAM ağacı süsleme geleneği, "kültürel etkileşimin" bir sonucudur. Ancak kişiler bunun bilincinde olmalı. Aksi halde yabancılaşma kaçınılmaz olur.
Sosyolog Doç. Dr. Mazhar Bağlı: Yılbaşı kutlamak, sosyolojik açıdan dejenerasyon olmaz. Toplumlar etkileşim halinde ve bu durumda farklı adetler ediniliyor. Batıdan doğuya etkileşim söz konusu. Tek başına "dini ritüel" olarak algılanmamalı.
Yeni yılın yaklaştığı bu son günlerde bir çok yerde yeni yılı kutlamak için hazırlıklar yapılıyor, İslam dininde yeri olmayan alkollü eğlenceler planlanıyor… Peki bunların İslam dininde yeri var mı? İşte bu soruya Beşiktaş Müftülüğü cevap verdi.
Beşiktaş Müftülüğü vatandaşların kendilerine yönelttiği ”yılbaşını kutlaması yapmak günah mıdır?” sorusunu web sitesinden cevaplandırdı.
Beşiktaş Müftülüğü web sitesinde yer alan o bölüm şu şekilde:
YILBAŞINI KUTLAMASI YAPMAK GÜNAH MIDIR? MÜSLÜMANLAR YILBAŞI KUTLAR MI?
Yılbaşı kutlaması yapmak günah mıdır?
CEVAP: Yeni yıl dolayısıyla insanların birbirlerini tebrik etmelerinin ve yılbaşını meşru çerçevede kutlamalarının bir sakıncası yoktur.
Yarım yüzyılı aşkın bir süreden beri miladi takvimin benimsendiği ülkemizde, “yılbaşı” tabiriyle miladi yılın ilk ayının ilk günü olan 1 Ocak kastedilir. Yılbaşı kutlamaları denilince de eski yılın sona erip yeni yıla geçildiği 31 Aralık/1 Ocak gecesi yapılan eğlence ve faaliyetler anlaşılır. Ancak yılbaşı eğlenceleri, ilk bakışta yeni yıla girişin kutlamaları gibi gözükmekle birlikte bunun Hıristiyan Batı’nın Noel bayramıyla da yakın ilgisi bulunmaktadır.
HRİSTİYANLARIN DİNİ BAYRAMI
Hıristiyan Batı’da miladi takvimin başlangıcına esas olarak Hz. İsa’nın doğum tarihi alınmış ve bu giderek diğer ülkelerde de benimsenmiştir. Bu bakımdan Hıristiyanlar aralık ayının son haftasını, doğumun arefesini teşkil etmesi bakımından, en önemli dini bayramları olarak kabul etmişlerdir. Bu hafta içerisinde Hıristiyanlar kiliseye giderler, ayrıca birbirlerini ziyaret edip hediyeleşirler. Dini bir atmosfer içinde geçen Noel bayramı akabinde ise, yeni yıla giriş büyük bir çılgınlıkla, lüks ve israfla kutlanır.
HİÇBİR KÜLTÜREL VE GELENEKSEL TEMELE SAHİP DEĞİLDİR
Toplumumuzda ve diğer Müslüman toplumlarda “yılbaşı kutlaması” adı altında düzenlenen eğlence toplantıları ise, hiçbir kültürel ve geleneksel temele sahip değildir. Bu bakımdan hıristiyan olmayan ülkelerde yılbaşı kutlamaları Batı’nın körü körüne taklit edilmesinin veya hıristiyan Batı’nın kültür ihracının bir sonucu olarak değerlendirilebilir.
Ülkemizde öteden beri yılbaşı kut-lamalarıyla ilgili olarak yapılan tenkitler ve gösterilen hassasiyet de buradan kaynaklanır. Yoksa hicri yıl-başı da miladi yılbaşı da birbirlerine dini yönden ü-tünlükleri bulunmayan ve zaman ölçmede esas alınan iki ayrı başlangıç noktasıdır. Hatta müslümanların Hz. Peygamber’in (a.s.m) hicretini esas alan hicri takvim yerine Hz. İsa’nın doğumunu esas alan miladi takvimi kullanması ve yeni yılın başlaması sebebiyle tebrikleşip birbirlerine iyi dileklerini ifade etmeleri, tek başına ele alındığında sakıncasız görülebilir.
TABİİ KARŞILANMASI MÜMKÜN OLMAZ
İslam’daki bazı hükümler açısından ayların ve yılların kameri, yani ayın hareketlerini esas alan takvimle hesaplanmasının önem taşıyor olması ile bu konunun birbirine karıştırılmaması gerekir. Ancak Hz. Peygamber’in Müslümanlara diğer dini topluluklara göre farklı bir kimlik bilinci ve kültür değerleri manzumesi kazandırmak için gayret ettiği, bu uğurda saç-sakal, kılık-kıyafet, yeme-içme adabı da dahil pek çok konuda tavsiyede bulunduğu düşünülürse, yılbaşı kutlamalarının, sıradan bir kutlama olarak algılanması ve tabii karşılanması mümkün olmaz.
Aksine, toplumumuzda kültürel tahribata, kimlik bunalımına yol açtığı, yeni yetişen kuşakları kendi öz değerlerinden ve geleneklerinden koparıp Batı’nın önce hayat tarzına alıştırdığı, sonra değer ve inanç esaslarına sıcak bakmaya ve giderek onları benimsemeye götürdüğü dikkate alınırsa, yılbaşı kutlaması, Noel ağacı süslemesi, Noel babanın hediye bırakması gibi adetlerin terkedilerek kendi kültür ve değerlerimizden kaynaklanan alternatif program ve faaliyetlerin yerleşmesine çalışmanın önemi ortaya çıkar.
Günümüzde toplumların kültürel değerlerini, hatta itikadi ve ahlaki eğilimlerini, sahip oldukları hayat tarzı, ekonomik yapı, yerleşim ve ulaşım imkanı, iklim ve çevre, eğitim, folklor, örf ve adet gibi ilk bakışta konuyla ilgisiz gözüken birçok hususu derinden etkilemekte ve sonuçta mekanizma kendi değerlerini üretmektedir. Avrupa’daki Müslüman-Türk işçilerimizin çocukları ve torunlarının bugün Batı’nın kültür ve gelenekleri altında nasıl değiştiği ve giderek o toplumla bütünleşmeye başladığı iyi izlenirse toplumumuza yabancı kültürlerden taşınan veya yabancı toplumlara özenti şeklinde başlayan örf ve adetlere karşı duyarlı olunmasının önemi daha iyi anlaşılır. Bunun için alınabilecek bir önlem de, kendi kültürel mirasımızdan ve dini anlayış ve heye-canımızdan kaynaklanan değerleri, gelenek ve adetleri iyileştirerek yaşatmaya ve geliştirmeye çalışmak olabilir.
ÇAM AĞACI SÜSLEME GELENEĞİ NERDEN ÇIKTI?
Çam ağacı, Paganların doğaya saygı duruşunun göstergesiyken, Çin ve Mısır ülkelerinde her dem yeşil kalan yaprakları ile ölümsüz yaşamın sembolü kabul edilmiş.
Yani yeni bir yıla girerken bu ülkelerde çam ağacı, zamansızlığa vurgu yapmak niyetiyle süslenmeye başlanmış. Ayrıca Çinliler, Mısırlılar ve Yahudiler bu ölümsüzlüğü sembol eden ağaçların dallarından hazırlanan çelenkleri de kayıplarını uğurlarken kullanmayı tercih etmişler.
Doğudan esen çam ağacı rüzgârı Avrupa’da kendini farklı bir alışkanlığın ardından yılbaşına taşımış. Hıristiyanlığın benimsenmesinden evvel putperest bir inancı benimseyen Avrupalılarda yaygın olarak ağaca tapınma söz konusuymuş. Hıristiyanlığın ardından ağaçlar çeşitli geleneklerin kutlanması için süslenir olmuş.
İskandinavlarda çam ağacı süslemesi geleneği, Noel zamanında kuşlar için bir ağaç hazırlamak amacı ile süslenmesiyle başlamış. Ancak günümüze gelen asıl yeni yıl ağacı geleneğinin Almanlar tarafından başladığı söylenmekte.
Almanlar, köknar ağacını, Âdem ile Havva’nın gizemli hikâyesine atfen elmalarla süsleyerek, özellikle kış tatil dönemlerinde evlerinin giriş ve içine yerleştirirlermiş. Zamanla ağacı süsleyen elmalar yerlerini ekmek, bisküvi gibi yiyeceklere bıraksa da amaç hep aynı kalmış.
Çam ağaçlarının süslenme biçimleri de ülkeden ülkeye, inanıştan inanışa farklılık göstermiş. Mumlar, kâğıt süsler, ışıklar, melekler, yıldızlar, renkli ve farklı materyallerle hazırlanmış süsler, ekmekler, kurabiyeler ve daha niceleri ağaç süslemesinde kullanılır olmuş.
Avrupa’ya yayılışı ile eş zamanlı Amerika’da da yaygınlaşan çam ağacı süsleme ritüelinin uygulamaya konuluş tarihi de ülkeler ve inanışlar açısından farklılık göstermiş. Ta ki günümüze kadar…
Günümüzde yılbaşının ve Hıristiyanların Noel kutlamasının sembolü olan çam ağaçları; Kuzey Avrupa ülkelerinde günlerin uzamaya başladığını müjdeleyen 21 Aralık’ta, Almanya’da kış tatillerinin başlangıcında, Romalılar için doğanın doğuşu Mart ayında kutlamalar süslenen çam ağaçları eşliğinde yapılırmış.