Canlı canlı gömülerek can veren çiftçi Rifat Özcan davasında karar
Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki çiftçi Rifat Özcan'ın canlı canlı gömülerek öldürüldüğü davaya ilişkin tek sanık olan aynı yaştaki Kazım Tekeli, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Özcan'ın ailesi, karardan memnun kalmayarak 70 yaşındaki bir insanın tek başına bu işlemi yapamayacağını belirtti.
Aydın'ın Nazilli ilçesinde çiftçi Rifat Özcan'ın (70) canlı canlı gömülerek öldürüldüğü cinayette tek sanık olan Kazım Tekeli (70) "müebbet" hapis cezası aldı. Karardan memnun olmayan Özcan'ın ailesi, davayı önce İstinaf Mahkemesi'ne, reddedilmesi üzerine de Yargıtay'a taşıdı. Cinayette birden fazla kişinin bulunduğunu düşündüklerini belirten Özcan'ın yakınları, o yaştaki bir kişinin cinayeti tek başına ve 15 dakikada işleyemeyeceğini öne sürdü.
Bereketli Mahallesi'nde oturan evli ve 2 çocuk babası çiftçi Rifat Özcan, 20 Ekim 2020'de evine dönmedi. Bunun üzerine oğlu Aydın Özcan (48), yakınları ve mahalle sakinleriyle çevreyi aradı ancak yaşlı adamı bulamadı. Rifat Özcan'ın 09 RF 574 plakalı motosikleti, asker arkadaşı olan ve arazi sınırı nedeniyle husumetli olduğu Kazım Tekeli'ye ait Çubuklu mevki bitişikteki mısır tarlasında bulundu. Ayrıca tarlada normalin dışında bir tümsek fark edildi. Şüphelenen Aydın Özcan, durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma tümsek olan bölgeyi kazdığında, başında darbe izi bulunan Rifat Özcan'ın cesedini buldu. Olay yerinde yapılan incelemede bir küreğe el konuldu. Özcan'ın cesedi, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
SAATLERCE TOPRAK ALTINDA KALMIŞ
Cesedin bulunduğu tarlanın sahibi Kazım Tekeli ile Rifat Özcan'ın tarla anlaşmazlığı nedeniyle 3 yıldan bu yana husumetli oldukları belirtildi. Bunun üzerine gözaltına alınan Tekeli, tutuklandı. Yapılan otopside Rifat Özcan'ın canlı olarak gömüldüğü ve saatlerce toprak altında kaldığı, ciğerlerinde biriken topraktan anlaşıldı. Tutuklanan Kazım Tekeli, "canavarca hisle adam öldürme" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet" istemiyle yargılanmaya başladı. Dava sonuçlanırken Kazım Tekeli, "müebbet" hapis cezası aldı. Ancak Rifat Özcan'ın 2 çocuk annesi olan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. kızı Hatice Özkayran (44) ile evli ve 2 çocuk babası oğlu veteriner Aydın Özcan (48), karardan memnun olmadı. Oğlu ve kızı, avukatları Cem Demirtaş'la konuyu üst mahkemeye taşıdı. Avukat Demirtaş, cinayette birden fazla kişinin yer aldığını, dava sürecinde güvenlik kamerası görüntüleri ile HTS kayıtlarının yeterince incelenmediğini belirterek davanın tekrar görülmesini istedi. Ancak İstinaf Mahkemesi, bu talebi reddetti. Bunun üzerine Avukat Demirtaş, kararı Yargıtay'a götürdü.
"YETERLİ HASSASİYET GÖSTERİLMEDİ"
Davayla ilgili konuşan Avukat Cem Demirtaş, "Burada yaşanan 13 saat boyunca toprak altında can çekişerek, hayatını kaybetmiş 70 yaşındaki bir insanımız. Bu davada gösterilmesi gereken bir hassasiyet olmalı. Bizim beklediğimiz bu. Maalesef cinayetin en başından itibaren önce soruşturmayla görevli kişiler daha sonra yargılamayla görevli kişiler bu hassasiyeti göstermedi. İlginçtir, soruşturma aşamasında normalde terör suçlarında gördüğümüz gizlilik kararı veriliyor. Bu alışılmış bir durum değil. Sonrasında dosya Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi'ne intikal etti. Mahkeme yargılamanın ardından vahşice işlenmiş bir suç olmasına rağmen sanki sıradan bir cinayetmiş gibi rahmetliyi öldüren kişiye ceza veriyor" dedi.
"CİNAYETİ TEK BAŞINA İŞLEMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Cinayetin vahşice ve organize işlendiğini söyleyen Avukat Demirtaş, güvenlik kamerası kayıtlarına göre hükümlü Aydın Özcan'ın 15 dakika içinde köy merkezinden cinayetin işlendiği yere gidip, döndüğünü belirtip, tek kişinin bu kadar kısa bir sürede cinayeti işleyemeyeceğini öne sürerek şunları söyledi:
"70 yaşındaki Kazım Tekeli'nin bu cinayeti tek başına işlemesi mümkün değil. Çünkü köy merkezinden cinayetin olduğu yere gelen hükümlü, rahmetlinin vücudunda 20 tane öldürücü kırık ve darbe bırakarak, öldürmüş. Ardından motorunu iterek bir arıktan da geçirip, yaklaşık 600 metre öteye bırakmış. Sonrasında rahmetliyi gömüp, tekrar köy merkezine 15 dakikada gelmesi mümkün değil. Bu durum uzman mütalaasında da tespit edilmiş bir husus. Bunu 70 yaşında bir kişinin tek başına yapabilmesi mümkün değil"
"MAKEMENİN YAPMASI GEREKENİ AİLE YAPMIŞ OLMASINA RAĞMEN TALEPLER SONUÇSUZ"
Rifat Özcan'a ait motosikletin yanında bulunan bir peçetede, merhumun kanının yanında 1'i kadın diğeri erkek 2 farklı kişinin daha DNA örneklerine rastlandığını hatırlatan Avukat Demirtaş, "Yani suçu birebir işlediği kesin olan 2 kişi, ailenin ısrarlı taleplerine rağmen 2017 yılından beridir maalesef tespit edilebilmiş değil. Tüm köy sakinlerine DNA testi yapılacağı söylenip, aile uzaklaştırılıyor. Rahmetlinin telefonu üzerinde hiçbir inceleme yapılmıyor. Yargılamanın en başından beridir çözümde etkili olacak konu üzerine, şüphelendiğimiz kişilerin telefon üzerinde, kaynak IP'ler üzerinde herhangi bir inceleme yapılmıyor. Rahmetlinin naaşıyla telefonu arasındaki mesafe 1 kilometre, bu da tespit edildi. Uzman mütalaası dosyaya sunuldu. Ancak bu gariplikle ilgili soru sorulmadı. Bunun yanında dosyada bulunan HTS kayıtlarıyla ilgili çok ciddi iddialarımız var. Bununla ilgili HTS kayıtlarının tekrar talep edilmesine rağmen, talepler sonuçsuz bırakıldı.
Kamera kayıtlarıyla ilgili olarak aile, kendi imkanlarıyla kayıtları alıp, hiçbir yerde göremeyeceğiniz şekilde görüntüleri seslendirip, dosyaya sunmuş olmasına rağmen mahkeme heyetinin ve savcıların anlayacağı halde dosyada konulmasına rağmen maalesef işlem yapılmadı. Google haritalardan bir bilir kişi gibi aile, haritaları çıkartıp, mesafeleri, olayın oluş örgüsünü yazılı olarak mahkemeye sunmuş. Mahkemenin ve ilgililerin yapmış olması gerekenleri kendileri yapmış olmasına rağmen, talepleri sonuçsuz bırakıldı. Adalet istiyoruz. Dosyaya bakan hukukçuların dosyası ayrıntılı olarak okumaları, delilleri değerlendirmelerini istiyoruz. Davanın baştan görülmesine hükmetmelerini sağlayacak bir konu, çünkü bu suçun organize ve planlı şekilde işlendiğini düşünüyoruz. Diğer faillerin böylesine korkunç bir cinayeti işlemiş ve dışarda olması bizim için daha korkunç bir durum" dedi.
"ETKİN SORUŞTURMA YAPILDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUZ"
Rifat Özcan'ın kızı Hatice Özkayran ise "Babam vahşice ve eziyet çektirilerek öldürüldü. Otopsi raporlarına göre 12-13 saat toprak altında can çekişmiş, tüm akciğerleri ve bronşları soluma anında kumla dolmuştur. Acımız büyük. Bu cinayette adli tıp raporunda da belirtildiği üzere maktul ve sanıktan farklı olarak bir erkek ve bir kadına ait DNA'ya rastlanmıştır. Cinayetin birden fazla kişiyle işlendiği sabitken, sunduğumuz deliller, 4 günlük kamera kayıtları incelenmeden yargılama yapılmıştır. Bizler dosyamızda etkin soruşturma yapıldığını düşünmüyoruz. Yeniden yargılanma yoluna gidilmesini istiyoruz. Konuya hassasiyet gösterilmesini tüm kamuoyuyla birlikte davamızın takipçisi olmalarını talep ediyorum" dedi.