CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sahneye çıkardığı "çıplak semazen" sessizliğini bozdu!
CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde bir gala yemeğinde sahneye çıkardığı yarı çıplak semazen ile sema zikrinde değişikliğe gitti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, 'Döngüsel Kültür' olarak adlandırdığı programda ney ve oyun havası eşliğinde dans eden yarı çıplak semazen görüntülerine Devlet Bahçeli başta olmak üzere birçok siyasi ve vatandaş tepki göstermişti. Tepkilerin odak noktası olan dansçı sessizliğini bozdu.
Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesi'nde skandal görüntüler sahne oldu. Gala yemeğinde yarı çıplak şekilde semazen gösterisi düzenleyen dansçının sahne aldığı dakikalar, sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuldu. Skandal görüntülere MHP lideri Bahçeli başta olmak üzere, Mevlevilerden ve halktan da sert tepki geldi. Yaşanan durum sonrasında dünyaca ünlü olan dansçı (yarı çıplak semazen) ilk defa sessizliğini bozdu.
"BENİ DERİNDEN YARALADI"
Ünlü dansçı Ziya Azazi, sessizliğini bozdu. Sosyal medyada yaptığı açıklamasında, gösterisinin politika malzemesi olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
"Otuz iki yıldır sanat icra eden; beş kıtadaki elli ülkede sahne almış ve yıllarca ülkemizi temsil etmiş bir sanatçıyım. Ayrıca bugüne kadar otuz beş ülkede de ders vermiş bir eğitmenim."
"Birçok coğrafya, ulus, millet, kültür, din, inanış ve dille karşılaştım. Ömrüm boyunca sanat, bilim ve inanç arasındaki bağlantıyı aradım."
"Her zaman taraflı ve bölücü düşüncelerin ve davranışların uzağında kalmayı seçtim. Apolitik, doğa-hayvan ve insan sever olarak insani sorumluluğumu hep anlamaya ve gerçekleştirmeye çalıştım. Tahminen bu netliğimdendir ki; elli yılıma bu kadar şey sığdırdım."
"Tam da bu yüzden benim ve sanatımın, doğduğum topraklarda, politikaya malzeme edilmesi beni derinden yaraladı. Bugüne dek süren sessizliğimin sebebi de budur."
"İnsanlığın birliği için sorumluluklarımızın bilinciyle çalışmamız gereken bir çağdayız. Parçalayıcı her türlü davranışın arındırıldığı bir gelecek için çabalamalıyız. Herkesi, işte böylesi bir insani hizmete davet ediyorum. Güzel bir gelecek; ancak ve ancak sanat, bilim ve felsefede olduğu gibi politikada da bütünselliğin sağlanmasıyla mümkün olabilir."
"Bahsi geçen Dervish In Progress (Gelişmekte olan Derviş) adlı performansımda bir arınma hikayesi anlatmaktayım. Hayatta giyindiğimiz kimliklerden kurtulmayı, kalbi ve ruhu arındırmayı; özetle kabuk içinde kabuk olan benliğin çıplaklaşma çabasını sergileyen bir danstır bu.
Gösterinin sonunda (ölümü temsilen) eteğin altında kalışım da, bu çabanın mezara kadar sürmesi gerektiğini ima eder. “Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağzım, bugün yeni şeyler söylemek lâzım” der Celaleddin-i Rumi."
"Sanatsal özgürlüğün değerini bilen ve bu süreçte destek veren herkese can-ı gönülden teşekkür ederim."