CIA'den Tarihin Seyrini Değiştiren Belgeler | Adolf Hitler Yaşıyor mu
ABD'de eski Başkan John F. Kennedy suikastiyle ilgili 3 bine yakın gizli belgenin yayınlanması beraberinde ilginç bir haberi de ortaya çıkardı.
ABD'de eski Başkan John F. Kennedy suikastiyle ilgili 3 bine yakın gizli belgenin yayınlanması beraberinde ilginç bir haberi de ortaya çıkardı. Buna göre ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler'in 2.Dünya Savaşı'nda ölmediği ve Kolombiya'da yaşadığı yönündeki istihbaratı ciddi şekilde araştırdı.
Newsweek'in haberine göre gizliliği kaldırılan J.F.K suikasti belgeleri arasında bulunan bir istihbarat notu ABD'nin Hitler'in ölüp ölmediğini araştırdığını ortaya çıkardı.
3 Ekim 1955 tarihli istihbarat notunda kod adı 'Cimelody-3' olan bir CIA ajanının muhbirinin ifadeleri yer alıyor.
Nota göre ajanın aynı zamanda arkadaşı olan bir muhbir, Hitler'in yaşadığını ve Philip Citroen adlı eski SS subayının Hitler ile Kolombiya'nın Tunja kentinde temas halinde olduğunu söyledi.
Nota göre Citroen, muhbire Almanların Hitler'i takip ederek Tunja'ya geldiğini söylüyor. Citroen'in verdiği bilgiye göre orada Hitler'i 'der Führer' diye çağırıp, Nazi selamı veriyorlar.
Notta bir de Hitler'in soyadını değiştirmiş olabileceğine atıfla, 'Adolf Schrittelmayor' olduğu belirtilen kişinin fotoğrafı da yer alıyor. Fotoğrafta söz konusu kişinin yanındaki kişinin de SS subayı Citroen olduğu iddia ediliyor.
Notta ayrıca Citroen'in 'Hitler'in 1955'te Arjantin'e gitmek üzere Kolombiya'dan ayrıldığı' iddiasına da yer verildi. Newsweek belgelerden anlaşıldığı kadarıyla CIA'in iddialar hakkında şüpheci davrandığını ancak ciddiye aldığını da belirtti.
TARİHÇİLERE GÖRE HİTLER İNTİHAR ETTİ
Son belge Hitler 2. Dünya Savaşı'nda ölmediğine dair yıllardır yapılan komplo teorilerini hatırlatırken, tarihçiler Hitler'in 30 Nisan 1945'te Sovyet ordusunun yaklaşması nedeniyle Berlin'deki sığınakta silah ve siyanürle intihar ettiğini belirtiyor.
Daha önce Arjantinli yazar Abel Basti, Hitler'in Latin Amerika'ya yaptığı iddia edilen seyahatini canlandırmış ve aylarca Kolombiya'da kalmıştı. Ancak kitap tarihçilerce geçerli kanıt sunmadığı gerekçesiyle reddedilmişti.
TARİHİN EN ÇOK KONUŞULAN İSMİ ADOLF HİTLER HAKKINDA KISA BİLGİ
Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Yukarı Avusturya'nın Braunau kasabasında doğdu. Bir gümrük memuru olan Alois Hitler (1837–1903) ve Klara Pölzl (1860-1907) 'ün altı çocuğundan dördüncüsüdür.
İlk tahsilini doğduğu kasabada, orta tahsilini Linz şehrinde yaptı. On üç yaşında tüberkülozdan babasını (Hitler'in memur olmasını isteyen babası Alois Hitler ile arası açılmıştı çünkü kendisi sanatçı olmak istiyordu), on sekiz yaşında (1907) annesini kaybetti. Orta öğrenimini başarısız bitirince ressam olma ümidiyle Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdi ancak başarısız oldu.
Alman Tarihi derslerinde Akademideki profesörlerin Yahudi olduğu, ve Yahudilere karşı ilk kinin burada oluştuğu anlatılır. Bir başka teze göre ise Hitler'in annesinin ölüm anında gelen doktor bir Yahudiydi. Adolf Hitler annesinin ölümünü kabullenemeyip, bu Yahudi doktoru sorumlu tuttu. Ve bir çok bilim adamlara göre Hitler'in babaannesi Yahudi'dir. Bu yüzden bütün doğduğu yerleri yakmıştır.
1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman İşçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve kısa sürede bu fırkanın reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler. Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya'yı Versay'ın zilletinden kurtarmak idi. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlara hasredilmesi lazım geleceği programın temel maddelerindendi. Aynı zamanda büyük sermayeyi devleştirmek de yine programın esaslarından birini teşkil eder. Völkischer Beobachter adlı gazeteyi yandaşları çıkarıyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı.
1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Şimdilerde bu kitap Almanya'da antisemitizme yol açtığı gerekçesiyle yasaklanmaya çalış çok sıkışıyordu. Bu kitapla birlikte yeni teşebbüslerine de yol gösterdi. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.
Seçimle işbaşına gelen Adolf Hitler kısa zamanda anayasa değişikliği hakkını elde etti. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Almanya'da aşırı artık gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi. Batı Avrupa ülkelerini ve Rusya'yı karşısına aldı. Bu cephe genişliği II. Dünya Savaşı'nın sonucunu belirleyen en önemli etken oldu. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin Sovyet ordusu tarafından yakalanıp teşhir edilmek istememesi olduğu iddia edilmektedir.
Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.