Cuma Günü oruç tutulur mu? Diyanet İşleri Başkanlığı
"Cuma günü oruç tutulur mu?" sorusu araştırılan konulardan.. İşte cuma günleri oruç tutulur mu sorusunu cevabı ve bu konu hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı açıklaması...
Müslümanlar, Regaip kandili için yapılacak dualar ve ibadetlerin yanında Cuma günü oruç tutulur mu? sorusuna da cevabını merak ediyor. İşte, bu günlerde oruç tutmanın fazileti hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bazı bilgiler...
Cuma günleri oruç tutmanın hükmü nedir?
Sadece Cuma günleri nafile oruç tutmak, tenzîhen mekruh görülmüştür. Resul-i Ekrem (s.a.s.), “Sizden hiç kimse Cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa, bu takdirde Cuma günü de oruç tutabilir.” (Ebû Dâvûd, Savm, 50) buyurmuştur. Cuma günü kazaya kalan farz veya adak gibi vacip bir oruç tutmakta sakınca bulunmamaktadır. Cuma günü nafile oruç tutmak isteyenlerin, bir gün önce veya sonrasında da oruç tutması uygun olur. Oruç tutmak için özellikle Cuma gününü seçmenin mekruh oluşu bu günün müslümanların haftalık bayram günü kabul edilmesindendir.
Ramazan’ı karşılamak için oruç tutulur mu?
Hz. Peygamberin (s.a.s.) Recep ve Şaban aylarında diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğu (Buhârî, Savm, 52; Müslim, Sıyâm, 173-179) bilinmektedir. Ancak Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu uygulamasını, Ramazan’ı karşılama olarak değerlendirmek doğru değildir. Ramazan’ı karşılamak amacıyla oruç tutmanın dinî bir dayanağı yoktur. Ramazan ayı girmediği hâlde, Ramazan’ın gelmiş olabileceği düşüncesiyle ihtiyaten Ramazan’dan bir veya iki gün önce oruç tutmak da mekruhtur. Dinî ıstılahta bu güne “şek günü” denilir. Ancak, Ramazan’ı karşılama niyeti olmaksızın şek gününde oruç tutulmasında bir sakınca yoktur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), “Ramazan’ı bir veya iki gün önce oruçla karşılamayın. Eğer bir kimse âdeti olduğu için bu günleri oruçla geçiriyorsa tutsun.” (Buhârî, Savm, 14; Müslim, Sıyâm, 21) buyurmuştur.
Oruç tutmakla yükümlü olmanın şartları nedir?
İslam’a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle müslüman ve âkil-bâliğ olması gerekir.
İbadetlerle yükümlü olma şartlarını taşıdığı hâlde bazı özel durumlardaki kimselere oruç tutmama ruhsatı verilmiştir.
İbadetlerle yükümlü olmamakla birlikte ergenlik yaşına gelmeyen çocukların alıştırılmak ve ısındırılmak maksadıyla namaz kılmaları ve oruç tutmaları teşvik edilir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), yedi yaşından on yaşına kadarki sürede çocuğun namaza alıştırılmasını önermiştir.
Diyanet işleri başkanlığı yaptığı açıklamalara göre; Mübarek gecelerin yani kandillerin ihyası ile ilgili hususi bir ibadet mevcut değildir. Namaz, tilavet-i Kur'ân, dua gibi bütün ibadet çeşitleri ile gece ihya edilebilir... Mübarek gecelerde kılınan bazı hususi namazlar sünnette mevcut değildir; muteber bir rivayete de istinad etmezler. Bu, “O gecelerde namaz kılmak mekruhtur” anlamına gelmez.Teheccüd ve nafile namazları teşvik eden rivayetler çoktur. Bunların mübarek gecelerde yapılması elbette daha faziletlidir.” (Canan, Kütüb–ü Sitte, 3/289). Kandil gecelerine ait olduğu kaydedilen namazları da ayrıca kılmakta bir beis yoktur; sevaptan hâli değildir.
Cuma Günü oruç tutulur mu?
Sadece Cuma günleri nafile oruç tutmak tenzîhen mekruh görülmüştür. Peygamber Efendimiz (s.a.s.); “Sizden hiç kimse Cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa bu takdirde Cuma günü de oruç tutabilir.” (Ebû Dâvûd, Savm, 50) buyurmuştur.
Cuma günü kazaya kalan farz veya adak gibi vacip bir oruç tutmakta sakınca bulunmamaktadır. Cuma günü nafile oruç tutmak isteyenlerin, bir gün önce veya sonrasında da oruç tutması uygun olur. Oruç tutmak için özellikle Cuma gününü seçmenin mekruh oluşu bu günün Müslümanların haftalık bayram günü kabul edilmesindendir.
Yalnızca cuma günü oruç tutmamak ona Perşembe veya Cumartesi günlerini de ilave etmek konusunda Peygamberimizden nakledilen sahih hadisler mevcuttur. İlgili hadislerden birkaçı şöyledir:
Ebu Hureyre radıyallâhu anh şöyle demiştir: Ben Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellemi şöyle derken işittim:
“Sizden herhangi biriniz Cuma gününden bir gün evvel yahut bir gün sonra da oruç tutmadıkça sakın yalnız cuma günü oruç tutmasın!” (Buhârî, Savm, 62. Ayrıca bak: Müslim, Sıyâm 147; Ebû Dâvûd, Savm, 51; Tirmizî, Savm 42; İbn Mâce, Sıyâm 37; Ahmed b. Hanbel, 1/288; 2/422, 526.)
Cüveyriye binti Haris (r.anha)’dan rivayet edildiğine göre, Cuma günü Cüveyriye oruçlu iken Peygamber (s.a.v.) onun yanına girip; “Dün oruç tuttun mu?” diye sormuştur. Cüveyriye: “Hayır”, demiş. Peygamber (s.a.v.); “Peki yarın tutmayı düşünüyor musun?” diye sormuş. Cüveyriye: “Hayır” demiş. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) “O zaman orucunu boz,” buyurmuştur. (Buhârî, Savm, 62; Ebû Dâvûd, Savm, 53)
Bu hadislere dayanan bazı âlimler yalnızca Cuma günleri oruç tutmayı haram, bazıları mekruh kabul etmiştir. Kendilerine bu hadisin ulaşmadığı düşünülen Ebû Hanife, İmam Malik ve İmam Muhammed ise yalnızca Cuma günleri oruç tutmanın mekruh da olmadığını mubah olduğunu söylemişledir.
Bizce de doğrusu, hadislere uygun davranmak, yalnızca Cuma günleri oruç tutmamak, buna Perşembe veya Cumartesi gününü de eklemektir.
Üç aylarda oruç nasıl tutulur?
Halk arasında üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları, mübarek ve faziletli aylardır. Ramazan ayında oruç tutmak farzdır (Bakara, 2/184-185). Recep ve Şaban aylarında ise; Hz. Peygamber (s.a.s.)’in diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğu, ancak Ramazanın dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği, hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Savm, 52, 53; Müslim, Sıyâm, 173, 179). Bu itibarla, Recep ve Şaban aylarının aralıksız olarak oruçlu geçirilmesinin dini bir dayanağı yoktur. Kişi sağlığı müsait olup güç yetirdiği takdirde bu aylarda dilediği kadar nafile oruç tutabilir.
KANDİLLERDE ORUÇ NASIL TUTULUR?
Dinî açıdan güneşin batmasıyla önceki gün sona erer ve yeni bir gün başlar. Gece gündüzden önce gelir (Kurtubî, el-Câmi’, XIV, 15). Nitekim Ramazan ayı, Şaban ayının son gününde güneşin batışıyla başladığı için, o gece teravih namazı kılınmakta ve Ramazan’ın son gününde güneşin batışıyla Şevval ayı başladığı için, o gecede teravih namazı kılınmamaktadır. Cuma günü de Perşembe günü akşam vaktinin girmesiyle başlar, Cuma günü akşam vaktine kadar devam eder. Mesela “Recebin ilk Cuma gecesi” dendiği zaman perşembeyi ilk Cumaya bağlayan gece (akşam vaktinden sabah vaktine kadar olan süre) anlaşılır. Yine “Şaban’ın 15. gecesi” bu ayın 14. günü 15. güne bağlayan gece, “bayram gecesi” de arefe gününü bayrama bağlayan gecedir. Bu itibarla kandil geceleri için tutulan nafile oruçların asıl zamanı, geceyi takip eden gün olmakla birlikte, daha önceki günle birlikte oruç tutulabilir.