Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Orban'dan ortak basın toplantısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban, ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan açıklamasında Bağdadi'ye ilişkin "13 tane en yakın çevresini yakaladık ve onlar da şu anda elimizde" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban, ortak basın toplantısı düzenleyip açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Sayın Başbakan değerli dostum. Saygıdeğer bakanlar, kıymetli basın mensupları sizleri şahsım ve heyetim adına en kalbi duygularla selamlıyorum. Bugün bu vesile ile yaptığımız görüşmelerin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Gerek dar çerçevede gerek heyetler arası yapmış olduğumuz görüşmelerin ve en sonunda 10 maddelik bir anlaşmayla noktayı koyduğumuz bu görüşmelerin her iki ülke arasında hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Stratejik işbirliğimizin genişletilebilmesi için neler yapabileceğimiz üzerinde durdur.
2018 yılında 2,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşen ticaret hacmimizi 6 milyar dolar seviyesine çıkarmak için aramızda bir irade birliği var.
Müteşebbislerimizin Macaristan'daki yatırımlarını memnuniyetle takip ediyorum.
Macar makamlarının iş adamlarımıza gereken kolaylığı yapacağına inanıyorum aynı şekilde biz de Macar müteşebbislere aynı şekilde kolaylık sağlayacağız.
Savunma sanayi alanında önümüzdeki dönemde bazı projeleri hayata geçirme konusunda kararlıyız.
Macaristan'ın ülkemizin AB üyelik sürecine sağladığı destek bizim için kıymetlidir. Sayın Başbakan'ın bu konuda verdiği desteğe müteşekkirim.
AB'nin son dönemde izlediği tutum yapıcı olmaktan uzaktır.
Görüşmemizde Sayın Başbakan'a Barış Pınarı Harekatı'na verdiği destekten dolayı şükranlarımı ilettim.
Güvenli Bölge için çalışmalarımızı yapıyoruz, bu mültecilerin kendi evlerine dönmesini sağlamak içindir.
Bizler NATO'da beraberiz. Bizler aynı zamanda stratejik ortağız. Ancak bazı stratejik ortakların terör liderleri ile yaptığı görüşmeler ve dayanışmalar var. Bunlar bizi ciddi anlamda üzmüştür.
DEAŞ’a karşı şu anda dünyada Türkiye’den çok daha güçlü bir tavır koyan ikinci bir ülke yoktur. DEAŞ ile mücadelede şu ana kadar aldığımız neticeler her şeyiyle ortadadır. Biz sadece El Bab’ta 3 bine aşkın DEAŞ’lığı etkisiz hale getirdik. Cezaevlerimizde 1150’yi aşkın DEAŞ’lı var. En son Bağdadi’nin ablasını Azez’de eşiyle beraber yakaladık. Şimdi en son 13 tane en yakın çevresini yakaladık ve onlar da şu anda elimizde. Asla buradan taviz vermeyiz. Eğer bu mücadeleyi vereceksek kararlı vereceğiz, çünkü burada insanlığın huzuru yatmaktadır, menfaati yatmaktadır.
9 yıla yaklaşan Suriye krizinden bugüne kadar 1 milyon insan hayatını kaybetti, 12 milyon Suriyeli de evlerini terk etmek zorunda kaldı. BM hesaplamalarına göre kendi bütçemizden biz 40 milyar dolar harcadık. Ülkemiz bu yükü tek başına daha fazla taşıyamaz. AB’den size ne geldi diye sorarsanız; 3+3 2015 yılı içindir. Bundan bize gelen sadece 3 milyar avro olmuştur. Ne zaman görüşsek; geldi geliyor hala gelen bir şey yok. Gelse de gelmese de o varil bombalarından kaçan insanlara her türlü desteği vermek zorundayız. İşte Barış Pınarı Harekatını yaptık. Biz mücadelemizi sürdürüyoruz, Amerika ile 120 saatlik teröristleri çıkartma sözü aldık. Ardından Rusya ile Soçi mutabakatı yaptık. Onlarla da 150 saatlik mutabakattı. Ne Amerika 120 saatlik sürede teröristleri çıkarabildi, ne de Rusya 150 saatlik süre içerisinde bu teröristleri maalesef bu bölgelerden çıkarabildi. Tabi şu anda bu bölgelerden bunlar çıkarılmadığı için de bölgede özellikle DEAŞ, YPG PYD PKK bunlarla olan mücadele kararlı bir şekilde sürüyor.
Soru: Avrupa’dan destek gelmezse, göç etmek isteyenleri Avrupa’ya doğru bırakacak mısınız?
ERDOĞAN:
Destek gelse de gelmese de biz misafirlerimize ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz. Ancak tabi bu da bir yere kadar. Bize bir söz var, zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez. Baktık ki bu iş olmuyor daha önce de söyledim kapıları açmak zorunda kalırız.
ORBAN:
Aslında bizleri de bu soru ilgilendiriyor. Bu kapı nereye açılacaktır? Bizim arzumuz ve isteğimiz memleketini terk etmek zorunda kalanlar eve dönsünler. Aslında ev, yuva dünyanın en önemli parçasıdır. Macaristan hükümeti Avrupa’ya sürekli bunu söylüyor. Macaristan zengin ülkeler arasında yer almıyor. Bizim sıkletimize orantılı bir şekilde ve dünyaya karşı olan sorumluluğumuza dayanarak biz bunu gerçekleştireceğiz ve sizin yeni inşaat programlarınıza katılmak istiyoruz. Okul yapımı inşaatlarını kabul ederiz. Güvenli bölgenin yeniden inşa edilmesi için Macaristan’ı arkasında bilebilir. Macaristan aslında hudutlarını korumak için yetenekli bir ülkedir.
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ZİYARETİ
ABD’de S400, Patriot, F-35 konularını da konuşacağız.
Bugün Mazlum Kobani denilen adamın Bağdadi’den bir farkı yok. Ve yüzlerce insanın kanına giren bir örgütün oda başındadır. Burada benim görüştüğüm terörist iyi, görüşmediğim kötü diyemeyiz. Kendini öldüren bir terörist, aynı şekilde sayın Obama döneminde de Usame Bin Ladin bu şekilde öldürülmüştü. Demek ki sadece bu tür terör örgütlerinin başlarında olanları öldürmekle terör bitmiyor. Ortak dayanışmamız çok çok önemli. Hele hele stratejik ortak olarak da biz bu ortaklığımızın gereğini yerine getirmemiz lazım.
S-400 konusunda bize patriotlar verilmediği için biz kendimize savunma sistemlerinde alternatif aradık ve S-400’ü aldık. Biz S-400’ü aldık bu iş bitti. Ama Amerika bize Patriot verecekse, şartlar uygun olması halinde alabiliriz. Bunu da kendilerine teklif ettik. Bu konuda “kongreden geçmesi lazım” diyorlarsa, kongreden geçirsinler, teklifi versinler. Biz de değerlendirmemizi yapalım. Bizim Amerika’ya karşı bir ön kabulümüz olmamıştır. Hava taşımacılığından en önemli markalarından bir tanesi olan THY, bugün ihtiyaçlarının çok ciddi kısmını Amerika’dan karşılıyor. Boeing’leri oradan alıyor. THY, dünyada en fazla destinasyona uçan bir şirkettir. Bütün bunları görmemiz lazım, görmemezlikten gelemeyiz.