Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC'nin 37. yıldönümünde önemli açıklamalarda bulundu
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bağımsızlığının 37. yılı dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Lefkoşa'ya giderek burada gündem hakkında önemli ve beklenmedik açıklamalarda bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'nin kuruluşunun 37. yıldönümü gerekçesiyle, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın davetine icabet ederek yavru vatana gitti.
KKTC'nin 37. kuruluş yıldönümü kapsamında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından önemli satır başları şöyle:
"Kıbrıs semalarını ezansız bırakmamak için toprağa düşen aziz şehitlerimizi minnetle yad ediyorum.
Burası, tarihin her döneminde cazibesini korumuş kadim bir coğrafyadır.
Maalesef son bir buçuk asırdır belirsizliğin hakim olduğu talihsiz bir süreç yaşamıştır.
Varlıklarına yönelik sayısız saldırıya rağmen Kıbrıs Türkleri, hamdolsun kendi topraklarında başı dik, onurlu ve özgür bir şekilde yaşıyor.
Avrupa Birliği, attığımız adımlara rağmen verilen sözleri hiçbir zaman yerine getirmediler.
Maraş kısa sürede yeniden hayat bularak çözümsüzlüğün sembolü olmaktan kurtulacaktır.
Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını, güvenliğini temsil edecek şekilde çözüme kavuşturulması, önceliğimizdir.
Maraş'ta atılan adımın amacı yeni mağduriyet değildir, geçmişte oluşan mağduriyetleri giderilmesidir.
Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülecek çalışmalar sonucunda Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönem başlayacaktır. İnşallah bu hedefe hep birlikte ulaşacağız.
Bugün Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün müzakere edilmesi gerekiyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni daha da güçlendirecek projeleri hayata geçirmek önceliğimizdir.
Garantör ülke olarak diplomasi oyunlarına artık tahammülümüz kalmamıştır.
Karadeniz'de olduğu gibi inşallah Doğu Akdeniz'deki araştırma faaliyetlerinde de müjdeli haberler alacağımıza inanıyoruz. Doğu Akdeniz'deki sismik araştırma ve sondaj faaliyetlerimize adil bir anlaşma sağlanana kadar kararlılıkla devam edeceğiz.
Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve KKTC'nin adil bir şekilde yer alamadığı hiçbir denklem barış ve istikrar üretemez. Doğu Akdeniz'deki haklarımızı korumakta kararlıyız."
