Cumhurbaşkanı Erdoğan, Söğüt Altın Madeni açılışında konuştu: En çok altın üretimi yapılan ilk 3 madenden birisi olacaktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Söğüt Altın Madeni Açılışı ve İlk Altın Dökümü Töreni’nde yaptığı konuşmada, "Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk 3 madenden birisi olacaktır. Yaklaşık 1000 kardeşimiz istihdam ediliyor. İlerleyen dönemlerde bu sayının 1300'ü bulmasını bekliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Söğüt Altın Madeni Açılışı ve İlk Altın Dökümü Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın törende yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
Bugün sizlerle şehrimiz, ekonomimiz, maden sektörümüz açısından çok önemli açılış töreni vesilesiyle bir aradayız. Söğüt Altın Madeni'nin tüm ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Maden sahasında yapılan çalışmalar neticesinde 109 ton altın kaynağıyla 60 ton altın rezervi tespit edildi. Bir başka ifadeyle 3,5 milyon Ons kaynağı altının bir an önce Türk ekonomisine kazandırılması için çalışmaları hızlandırdık. Maden sahasındaki faaliyetler 3 faz olarak 500 milyon dolara ulaşacak şekilde planlandı. 70 milyon Dolar yatırım gerçekleştirilerek projenin ilk kısmı tamamlandı. Tesis ilk altın dökümünü yapacak şekilde hazır hale getirildi. Kalan iki fazın yatırımlarını 3 yıl içinde neticelendirmeyi planlıyoruz. Yıllık üretim miktarını 6,5 tona yükselteceğiz.
Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk 3 madenden birisi olacaktır. Yaklaşık 1000 kardeşimiz istihdam ediliyor. İlerleyen dönemlerde bu sayının 1300'ü bulmasını bekliyoruz.
İnşallah buradan şehir merkezine gidecek, Valilik önünde bizleri bekleyen Bilecikli kardeşlerimizle kucaklaşacağız. 1 milyar 771 milyon lirayı bulan yatırım ve projelerin resmi açılış sevincini yaşayacağız.
"MART AYI SONU İTİBARIYLA KARADENİZ GAZINI HANELERE VERMEYE BAŞLIYORUZ"
Türkiye 2002 yılından itibaren tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi hamlelerini gerçekleştirmiş ülkedir. Ülkemizi son 20 yılda büyük gayretle çalışarak bölgenin ticaret merkezi haline getirdi. Göreve geldiğimiz Türkiye ile bugünün Türkiyesi arasındaki devasa farkı ideolojilerinin penceresinden bakmayan herkes görüyor. Yaşı 35-40'ın üzerinde olan vatandaşlarımız iktidarımız döneminde yapılan hizmetlerin büyüklüğünün ne manaya geldiğini biliyor. Sadece 20 yılda kat ettiğimiz mesafe gerçekten takdire şayandır. Eğitimde binadan personele pek çok kronik sorunu çözdük. Hastaneler örnek gösteriliyor. Yolların standardı pek çok AB ülkesinin üzerinde. Havalimanlarımız dünyanın en iyileri arasında yer alıyor. Enerjide yeni boru hatları, arama sondaj faaliyetleriyle kendi hikayemizi yazıyoruz. Nüfusumuzun yüzde 85'ine yakını doğal gaza kavuştu. Birileri güneş ve rüzgar enerjisini yeni yeni keşfededursun, biz Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sıraya yükseldik. Filomuza kattığımız sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle dünyanın en geniş filosunu kurduk. Karadeniz'de 710 milyar metreküplük ülkemizin en büyük doğal gaz keşfini yaptık. Değeri 1 trilyon dolara varan bu doğal gazı milli şebekeye bağlamak için gemiler ve personeller harıl harıl çalışıyor. Mart ayı sonu itibarıyla Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz.
"BOR ÜRETİM VE İHRACATINDA CUMHURİYET TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTIK"
Adana ve Cizre'de yaptığımız keşiflerle petrol üretimini artırdık. Akkuyu'nun inşaatı da aralıksız devam ediyor. Bu sene içinde nükleer santralin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz. Son 10 yılda ortalama yıllık 742 milyon ton maden üretimi yapıldı. Toplam madencilik üretimimiz 2021'de bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 814 milyon tona ulaştı. Geçtiğimiz yıl maden ihracatımız yüzde 9,1 artışla 6,5 milyar dolara ulaştı ve bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Bor üretim ve ihracatında Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştık. Madencilik sektörünün GSYH'ye katkısını 11 milyar liradan 93 milyar liraya çıkardık. Son 8 yılda binde 8 olan madenciliğin milli gelir içindeki payı kademeli olarak artarak geçen yıl yüzde 1,4'e yükseldi.
Altın petrolle birlikte en çok ithal ettiğimiz ürünlerin başında geliyor. Türkiye çok uzun yıllar boyunca kıymetli maden sektöründe kendi potansiyelini faaliyete geçirememiştir. Çevrecilik bahanesiyle ülkemize çekilen yabancı destekli operasyonların sayısı bir hayli fazladır. Sivil toplum görünüşlü yapılar nedeniyle pek çok araç bu doğrultuda kullanılmıştır. Tüm dünyada kabul gören maden çıkarma yöntemlerine ses etmeyenlerin ülkemiz söz konusu olunca ortalığı nasıl ayağa kaldırdığını hepimiz hatırlıyoruz. Gezi olaylarındaki gibi sokak terörünün de kara propagandaların bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmedik. 2000 yılında neredeyse sıfır olan altın üretimimiz 2020 yılında 42 tonla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Son 5 yıllık verilere göre ortalama üretimimiz 35 ton civarındadır. Göreve geldiğimizden bu yana 455 ton altının üretilmesini sağladık. 16 farklı madende üretim gerçekleştiriliyor. Yapacağımız yeni keşiflerle altın üretimini artırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin potansiyelini her alanda olduğu gibi altında da en üst seviyede kullanmamız gerekiyordu.
