Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tüm dünya göz yumsa da biz İsrail zulmüne rıza göstermeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tüm dünya göz yumsa da biz İsrail zulmüne rıza göstermeyeceğiz. Kudüs'ün İsrail tarafından gasbedilmesine asla izin vermeyeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tüm dünya göz yumsa da biz İsrail zulmüne rıza göstermeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'deki şehit aileleriyle iftar buluşmasında konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, "Türkiye'nin girişimleri ve kimi vicdanlı Batılıların girişimleriyle bu zulme seyirci kalınmıştır. Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Tüm dünya göz yumsa da biz İsrail zulmüne rıza göstermeyeceğiz. Kudüs'ün İsrail tarafından gasbedilmesine asla izin vermeyeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede  eskisine göre fevkalede azalmış olmasına rağmen hala zaman zaman şehitler  verildiğini belirterek, "Afrin'de 4456 teröristi etkisiz hale getirdik. Kuzey  Irak'ta 403 teröristi etkisiz hale getirdik. Yurt içinde son dönemde 345  teröristi etkisiz hale getirdik." dedi.

Erdoğan, ramazan ayının ilk iftarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde  şehit yakınlarıyla birlikte yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar sonrası yaptığı konuşmada, başı rahmet,  ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan mübarek ramazan ayında,  rahmet sofralarından bir tanesinde bulunduğunu belirterek, katılımcıları  selamladı.

Erdoğan, "Bizleri ramazan ayının bu ilk iftarına ulaştıran Rabb'ime  hamdediyorum ve nasıl ki Rabb'im bizleri Ramazan-ı Şerife ulaştırdıysa duamız,  temennimiz Ramazan Bayramı'na da inşallah bu şekilde ulaştırsın. Bizleri bu iftar  sofrası etrafında buluşmamıza vesile olanlara teşekkür ediyorum." dedi.

Terörle mücadelede ve  15 Temmuz darbe girişiminde verilen tüm  şehitlere Allah'tan rahmet ve yakınlarına sabır dileyen Erdoğan, gazilere de  sıhhat ve afiyet temenni etti.

"Şehitlik ve gazilik bizim inancımızda ve kültürümüzde çok önemli  kavramlar." ifadesini kullanan Erdoğan, bir insanın kendi canını millet, ezan,  bayrak ve vatan gibi ulvi değerler için feda etmeyi göze alması, bu uğurda  mücadele etmesi, yaralanması ve  ölmesi karşısında ancak saygı duyulabileceğini  kaydetti.

Kuran-ı Kerim'de "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar  diridirler ancak siz bilemezsiniz, siz anlamazsınız." buyurduğuna işaret eden  Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu kadar açık ve net. Şu anda şehitlerimiz bizi izliyor, dinliyor ve  siz şehit yakınlarını Rabb'im inşallah cennetinde onlarla haşru cem eylesin. Ve  ben şunu özellikle hatırlatmak isterim, sakın üzülmeyin. Çünkü şehit yakını olmak  üzülmeyi değil tam aksine Hazreti Ebubekir Sıddık'ın dediği gibi beni bir kez  daha, bir kez daha, bir kez daha şehadete kavuştur, tekrar dirilt, tekrar şehadet  bana lütfeyle. Şimdi biz de olaylara böyle bakacağız. Çünkü onlar sıradan bir ölü  değil. Onların durumu çok daha farklı."

Türk milletinin tarih boyunca şehit ve gazilerinin açtığı yolda  ilerleyerek coğrafyalar fethettiğini, devletler kurduğunu, en zor dönemlerinde  bile ayakta kalmayı başardığını anlatan Erdoğan, Sultan Alparslan'ın 1071'de  ebedi vatan olmak üzere kapılarını ardına kadar açtığı Anadolu'dan Avrupa'nın  derinliklerine kadar süren yolculuğun önünün bir asır önce tamamen kesilmek  istendiğini ifade etti.

Erdoğan, önce Çanakkale'de ardından Kurtuluş Savaşı'nda bu saldırının  püskürtüldüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

Mehmet Akif Ersoy'un, Çanakkale harbini anlattığı, "Sarılır, indirilir  mevki müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez suni beşer, Bir göğüslerse  Huda'nın edebi serhaddi, 'O benim suni bediim, onu çiğnetme' dedi, Asım'ın nesli  diyordum ya nesilmiş gerçek, İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek."

Erdoğan, "Evet bu millet namusunu Çanakkale'de çiğnetmediği gibi,  adeta küllerinden yeniden inşa ettiği yeni devletini kurmak için de kolları  sıvadı." diye konuştu.

İstiklal Marşı'nın bu mücadelenin amacını, "Bastığın yerleri toprak  diyerek geçme tanı, Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı, Sen şehit oğlusun  incitme yazıktır atanı, Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı." şeklinde  anlattığına işaret eden Erdoğan, "Ecdadın bu çağrısına uygun şekilde dünyaları  alsak da vermeyeceğimiz bu cennet vatanı şehitlerimizle, gazilerimizle,  kahramanlarımızla ebediyete kadar korumayı sürdüreceğiz." dedi.

"İSTİKLALE VE İSTİKBALE YÖNELİK EN SON SALDIRI"

15 Temmuz darbe girişiminin istiklale ve istikbale yönelik en son  saldırı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hamdolsun milletçe tek yürek,  tek yumruk olarak Feto ihanet çetesinin bu alçak girişimini başarısızlığa  uğrattık. Türk milleti 15 Temmuz'da tarih sayfalarında kaldığı sanılan  dirayetini, cesaretini, imanını bugün de en güçlü şekilde muhafaza ettiğini  göstermiştir. Rabb'im o gece ülkesi ve milleti için kıyama duran, bu uğurda  hayatını kaybeden, yaralanan herkesten razı olsun." ifadelerini kullandı.

Şehit yakınlığı ve gazilik unvanlarının en büyük şereflerden ve  iftihar vesilelerinden olduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz bununla kalmıyor şehit yakınlarımıza ve gazilerimize,  milletimizin vefasını göstermek için, her alanda çok önemli imkanlar sağlıyoruz.  Şehitlerimizin geride bıraktıkları emanetlerinin ve gazilerimizin eğitimden  istihdama, sağlıktan iaşelerine kadar hiçbir konuda mağdur olmamaları için  gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Ancak şehit yakınlarımıza ve gazilerimize bu  sıfatın yüklediği çok önemli bir sorumluluk olduğunu da hatırlatmak istiyorum.  Sizlerin bu sıfatın vakarına uygun hareket etmesi, hem şehitlerimize olan  minnetimiz hem de gazilik sıfatına olan saygımız sebebiyle çok önemlidir.  Unutmayınız şehit yakını ve gaziler olarak sizler bu ülkenin en ulvi değerlerinin  sembollerini temsil ediyorsunuz. Bu sıfatla yapacağınız her hata,  sergileyeceğiniz her olumsuz davranış temsilcisi olduğunuz değerlere zarar  verecektir. Şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep etmeye, gazilik onurunu  zedelemeye hiçbirimizin hakkı yoktur."

15 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin çevresinde 29 vatandaşın  şehit düştüğünü, 36 vatandaşın yaralandığını anımsatan Erdoğan, "Fırat Kalkanı ve  Zeytin Dalı harekatlarımızda toplam 126 Mehmetçik'imiz şehit oldu. Terörle  mücadelede eskisine göre fevkalede azalmış olmasına rağmen hala zaman zaman  verdiğimiz şehitlerimiz var. Afrin'de 4456 teröristi etkisiz hale getirdik. Kuzey  Irak'ta 403 teröristi etkisiz hale getirdik. Yurt içinde son dönemde 345  teröristi etkisiz hale getirdik." dedi.

Bölücü terör örgütüyle 34 yıldır kesintisiz mücadele yürütüldüğüne  değinen Erdoğan, DEAŞ başta olmak üzere diğer terör örgütleriyle mücadelede elde  edilen başarı yanında şehitlerin de verilebildiğini kaydetti.

Şehit yakınlığı ve gazilik sıfatlarının bu ülkede hep olduğunu bundan  sonra da olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bin yıllık kutlu nöbetin  bugünkü temsilcileri olan sizlerden bayrağı kendinizden sonrakilere teslim edene  kadar taşıdığınız sıfatın hakkını özellikle vermenizi bekliyoruz. Buradaki her  bir kardeşimin, hayatının her anını bu şuurla tanzim ettiğine inanıyorum."  değerlendirmesini yaptı.

Özgürlüğün, vatanın, bu uğurda mücadele etmenin kıymetini en iyi Türk  milletinin bildiğini anlatan Erdoğan, çok sayıda şehit ve gazi bulunmasının bu  mücadelenin ne derece çetin ve kararlı yürüdüğünün göstergesi olduğunu bildirdi.

"ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin  büyükelçiliğini, BM'nin ve diğer uluslararası kurumların kararlarını hiçe  sayarcasına Kudüs'e taşıması kararının, İsrail yönetimini adeta azdırdığını  belirterek, "Filistinli kardeşlerimizin sadece kalbimizde değil tüm  imkanlarımızla yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Kudüs'ün, İsrail tarafından  gasbedilmesine asla izin vermeyeceğiz." dedi.

Erdoğan, ramazanın ilk iftarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde şehit  yakınlarıyla yaptı.

Filistin'de tek suçları binlerce yıldır üzerinde yaşadıkları  topraklardaki haklarını savunmak olan masum insanlara yönelik büyük bir insanlık  suçuyla karşı karşıya kalındığını belirten Erdoğan, Filistin'de 65 şehit, 3 bini  aşkın yaralı bulunduğunu belirtti.

İsrail'in hak, hukuk, adalet, insanlık tanımayan saldırıları sebebiyle  yarım asrı aşkın süredir huzur yüzü görmeyen Filistinlilerin bir kez daha zulme  maruz kaldığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amerika'nın büyükelçiliğini Birleşmiş Milletler ve uluslararası  kurumların kararlarını hiçe sayarcasına Kudüs'e taşıması İsrail yönetimini adeta  azdırmıştır. İsrail askerleri, topraklarını savunmak dışında hiçbir amaçları  olmayan, asla silaha, şiddete, zorbalığa başvurmayan masum Filistinlileri, çocuk,  engelli, yaşlı, kadın demeden katlediyor. Dünyanın bir başka yerinde yaşansa tüm  uluslararası kurumların, tüm devletlerin ayağa kalkacağı bu saldırı, İsrail  tarafından Filistinlilere uygulandığında maalesef büyük bir aymazlıkla  karşılanmıştır. Türkiye'nin girişimleri, İslam coğrafyasındaki mazlum halkların  yürek yakan isyanları ve kimi vicdanlı Batılıların itirazları dışında bu  trajediye sadece seyirci kalınmıştır."

"FİLİSTİNLİLERLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Erdoğan, Türkiye'nin Filistinlilerin yanında olduğunu, dünya gözünü  yumsa da Türkiye'nin İsrail zulmüne rıza göstermeyeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistinli kardeşlerimizin sadece kalbimizde  değil tüm imkanlarımızla yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Kudüs'ün, İsrail  tarafından gasbedilmesine asla izin vermeyeceğiz. Uzun zamandır işgal altındaki  Filistin topraklarının, özgür Filistin Devleti'nin sınırları içinde huzura ve  güvene kavuşacağı günlere kadar kardeşlerimizin mücadelesini destekleyeceğiz.  Yanlarında kim olursa olsun İsrail yönetiminin uyguladığı teröre, döktüğü kana,  yaptığı haksızlıklara karşı mücadele eden Filistinlilerle dayanışma içinde  olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.

Son hadisede olaylar başlamadan önce sağduyulu davranması konusunda  İsrail yönetimini ikaz ettiklerini, buna rağmen katliam başlayınca, tüm  uluslararası ve insani mekanizmaları harekete geçirdiklerini belirten  Erdoğan,  Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun bu konuyu özel olarak ele alması için  girişimde bulunduklarını kaydetti. Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi  üyelerini de daha etkili şekilde harekete geçirmeye çalıştıklarını söyledi.

Filistin'deki son gelişmelerle ilgili bazı ülke liderleriyle  gerçekleştirdiği telefon görüşmelerine ilişkin bilgi veren Erdoğan, bu telefon  diplomasisini bu gece ve yarın da sürdüreceğini aktardı. Erdoğan, bu temasların  gelecek günlerde de devam edeceğini kaydetti.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nı cuma günü İstanbul'da olağanüstü  toplayacaklarını belirten Erdoğan, bu zirveden önce Yenikapı Meydanı'nda dev bir  miting gerçekleştirileceğini, buradan dünyayı Filistin'deki olaylara daha duyarlı  olmaya davet edeceklerini anlattı.

"FİLİSTİN MESELESİ SADECE BİR TOPLUMUN TOPRAKLARINI KORUMA MÜCADELESİ DEĞİLDİR"

Erdoğan, pazar günü de Diyarbakır'da miting düzenleneceğini, çeşitli  şehirlerde bu katliamı kınamaya yönelik mitinglerin başladığını ve devam  edeceğini söyledi.

Filistinlilerle dayanışma ve şühedaya saygı amacıyla 3 gün ülke  genelinde yas ilan edildiğini hatırlatan Erdoğan, yaralıların tahliyesi için  Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, AFAD Başkanlığının yoğun çaba  gösterdiğine işaret etti. Erdoğan, İsrail'in engellemelerine rağmen bu çabalardan  vazgeçilmediğini söyledi.

ABD ve İsrail'deki büyükelçilerin istişare için Ankara'ya çağrıldığını  dile getiren Erdoğan, İsrail'in Ankara Büyükelçisi'ne de ülkesine gitmesinin  tavsiye edildiğini ve büyükelçinin gittiğini kaydetti.

Erdoğan, ramazan boyunca Filistinli mülteciler için İslam ülkelerini  kapsayan büyük bir yardım kampanyası yürütüleceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin meselesi sadece bir toplumun  topraklarını ve izzetini koruma mücadelesi değildir. Bu mesele aynı zamanda tüm  insanlık ve onları temsil eden uluslararası kurumlar için bir imtihandır.  Maalesef şu ana kadar bu imtihan çok kötü geçmiştir." dedi.

"BM, BÜTÜN BU OLAYLAR KARŞISINDA BİTMİŞTİR, TÜKENMİŞTİR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'de  yaptığı katliamla ilgili "Birleşmiş Milletler, bütün bu olaylar karşısında  bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür. Zira Birleşmiş Milletler adalet tesisi için  vardır ama şu anda Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine hukukumuz ileri derecede  olmasına rağmen ulaşamıyoruz." dedi.   

İsrail'in Gazze'de yaptığı katliama ilişkin Erdoğan, İsrail'in hukuk  tanımaz, hak ve adalet bilmez, şımarık, küstah, insanlık dışı uygulamalarına  karşı sessiz kalınmasının, çok tehlikeli bir kapının açılması anlamına geleceğini  söyledi.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının ağır tahribatının, insanlığı  uluslararası kurumlar etrafında birleşerek huzuru ve güvenliği, kurallara dayalı  bir düzeyde aramaya yönelttiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"İsrail'in korsanlıkları, bu düzenin kökten sarsılmasına ve artık son  hadiselerle birlikte açıkça yıkılmaya başlamasına yol açmıştır. Daha önce  Avrupa'nın göbeğindeki Bosna'da, Afrika'nın pek çok yerinde, Somali'de, yakın  zamanda Irak ve Suriye'de kötü imtihanlar veren uluslararası sistem Filistin'deki  tavrıyla adeta intihar etmektedir. İşte Birleşmiş Milletler, bütün bu olaylar  karşısında bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür. Zira Birleşmiş Milletler adalet  tesisi için vardır ama şu anda Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine hukukumuz  ileri derecede olmasına rağmen ulaşamıyoruz.

Şayet İsrail zorbalığına daha fazla sessiz kalınırsa dünya hızla  haydutluğun hakim olduğu bir kaosa doğru sürüklenecektir. Güçlü olanın istediğini  aldığı, mazlum olanın ise hep kaybettiği böyle bir düzen insanlığın sonu  demektir. Biz bu kötü gidişe itiraz ediyoruz, bedeli ne olursa olsun. Sonuna  kadar hakkın, hakikatin, mazlumun yanında yer alacağız. Bizim için bu tavır  konjonktürel değil ilkeseldir. Aynı tavrı Suriye, Irak, Somali, Bosna, Kırım,  Karabağ konusunda da gösteriyoruz."

Bugüne kadar mazlumun kimliğine bakmadıklarını ve bakmayacaklarını  vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin, dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olmasına rağmen  insani yardımlarda milli gelire oranla dünyada birinci sırada yer almasının  nedeninin bu olduğunu belirtti.

"ECDADIMIZ BÖYLE YAPMIŞTI, BİZ DE AYNI YOLDAN İLERLİYORUZ"

Türkiye'nin, canlarını ve namuslarını kurtarmak için ülkeye sığınan  3,5 milyon Suriyeliye yıllardır ev sahipliği yapmasının nedeninin, bu yaklaşım  olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İstikrarsızlığın ve açlığın pençesinde kıvranan Somali'de yaklaşık 1  milyar dolarlık bir destekle tüm dünyaya örnek olacak bir kalkınma modelini  hayata geçirmemizin sebebi işte bu insani davranıştır. Filistinli kardeşlerimizin  de aynı sebeple yanındayız. 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek aynı sebeple  uluslararası sistemi adalete davet ediyoruz. Ecdadımız böyle yapmıştı, biz de  aynı yoldan ilerliyoruz. İnşallah kendimizden başlayarak tüm kardeşlerimizin,  insanlığın mutluluğu ve refahını sağlayana kadar bu yoldan dönmeyeceğiz.  Bölgemizde ve dünyada neler yaşanırsa yaşansın, biz ülkemizle ilgili  hedeflerimize kararlılıkla yürümeyi sürdürüyoruz."

"MEVCUT SİSTEMLE SORUNLARIMIZIN ÜSTESİNDEN GELMEK GİDEREK ZORLAŞIYOR"

Türkiye'nin geride kalan 16 yılda tarihinin en önemli demokratik ve  ekonomik reformlarına imza attığına işaret eden Erdoğan, her alanda önemli  yatırımlar gerçekleştirdiklerini anlattı.

Özellikle son 5 yıldır önlerine çıkan sorunların mahiyeti ve çapının  değişmeye başladığına dikkati çeken Erdoğan, "Darbe girişimi dahil, terör  örgütlerini kullanmak dahil her türlü alçaklık kullanılarak Türkiye'nin istikrar  ve güven ortamı tehdit edildi. Bu yetmedi, ülkemizin güney sınırları boyunca  terör koridoru oluşturulmaya çalışıldı. Biz mücadelemizi kesintisiz şekilde  yürüttük, yürütüyoruz ancak bu süreçte gördük ki mevcut sistemle sorunlarımızın  üstesinden gelmek giderek zorlaşıyor. Bunun üzerine ülkemizin yeni bir yönetim  sistemine olan ihtiyacını her geçen gün daha yüksek bir sesle dile getirmeye  başladık." değerlendirmesini yaptı.

"MİLLETİMİZ İRADESİNİ SERBESTÇE SANDIĞA YANSITACAKTIR"

Erdoğan, 15 Temmuz sürecinin, Türkiye'de pek çok mesele gibi siyasetin  önceliklerini ve duruşunu da değiştirdiğini vurgulayarak, "Siyasetin ve  parlamentonun uzlaşması sayesinde cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçişimizle  birlikte hukuki süreci başarıyla sonuçlandırdık." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan 2017'deki halk oylamasının ardından  yaşananların, kendilerini 24 Haziran'da yapılacak erken seçimle karşı karşıya  bıraktığını belirterek, seçimin ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Seçimin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tüm kuralları ve  kurumlarıyla işlemeye başlayacağını dile getiren Erdoğan, "Milletimiz bugüne  kadar olduğu gibi 24 Haziran'da da iradesini serbestçe sandığa yansıtacaktır. Biz  milli iradenin üzerinde hiçbir güç tanımadık, tanımıyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin, yeni bir döneme adım atacağı 24 Haziran seçimlerinde  milletin yine en doğru kararı vereceğinden şüphesi olmadığını vurgulayan Erdoğan,  "Sizlerden ülkemizin demokrasiden ekonomiye her alandaki umutlarını ifade eden  2023 hedeflerine sahip çıkmanızı özellikle rica ediyorum. Eski Türkiye'nin  hastalıklarını hortlatmak için uğraşanlara asla izin vermeyeceğinize inanıyorum.  Türkiye'yi yeniden istikrarsızlığa, çekişmenin, kısır kavgaların tuzağına çekmek  isteyenlere itibar etmeyeceğinizi biliyorum." mesajını verdi.

"ÜZÜLMEK YOK"

Erdoğan, Şırnak Bestler-Dereler Kurtdağı üs bölgesine çıkan çatışmada  şehit düşen piyade er Sedat Mekan'ı anımsatarak, "Bu vesileyle 15 gün önce bir  şehidimiz daha oldu, o kervana katıldı. Bu şehidimiz de Sedat Mekan, Rabb'im  mekanını cennet eylesin. Cennetinde de inşallah sizleri kavuştursun. Biliyorsunuz  şehitlerimizin mekanı, sevgililer sevgilisi Peygamberimize en yakın mekan.  Üzülmek yok, vaid-i ilahi öyle. 'Onlar bana komşu olacak.' diyor. Rabb'im bizlere  de o makamı nasip etsin." ifadelerini dile getirdi.

Vatandaşların ramazanını tebrik eden Erdoğan, bu ayda yapılan dualar,  ibadetler, hayır ve hasenatların Allah katında kabul olmasını diledi.

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡