Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'nin sözde Orta Doğu Barış planına sert tepki
5. Anadolu Medya Ödülleri töreninde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin sözde Orta Doğu Barış planına tepki gösterdi.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da ortak basın toplantısı düzenlemiş ve tek taraflı sözde Orta Doğu Barış planına dair açıklamalarda bulunmuştu.
ERDOĞAN'DAN SKANDAL KARARA TEPKİ
Başkan Erdoğan, , 5. Anadolu Medya Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, skandal karara çok sert tepki gösterdi.
Erdoğan: "Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Bu konuyu bugün MGK toplantısında da ele aldık. Kudüs satılık değildir. Kimse 'birşeyler verelim de siz burayı bize bırakın' edepsizliğine de girmesinler.'100 yüzyılın anlaşması' diyorlar. Ne anlaşması ya! Bu bir işgal projesidir. Kudüs satılık değildir. Kimse 'birşeyler verelim de siz burayı bize bırakın' edepsizliğine de girmesinler. Türk Milleti olarak Filistin'e bakışımız, cennetmekan Sultan Abdülhamit Han'ın neyse, bizim de bugün bakışımız odur.'' ifadelerini kullandı.,
ABD’nin sözde Orta Doğu barış planına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakıyorsunuz Filistin’de kadınlar, eşinin silahlarla özellikle sürüklendiğini görünce ona sarılmak istiyor ama İsrail’in o malum tipleri silahla tekme tokat gelip o kadınların üzerine gidiyor. Hani bunların kadın hakları, hani bunların kadınlara saygısı. Yeri geldiği zaman İsrail’e karşı bu kadar müşfik davrananlar İsrail’in zulmüne karşı, bu attığı adımlara karşı niye sessiz duruyorlar. Yüz yılın anlaşması diyorlar. Yarın asıl konuşmamı yapacağım. Ne anlaşması ya. Bu bir işgal projesidir. BM Genel Kurulunda haritayı göstermiştim. 1947 yılında Filistin neydi İsrail neydi. O gün ki Filistin ile bugün ki Filistin’e bakıyorsunuz tamamen yer değiştirmiş. Utanmadan, sıkılmadan dünyaya diyorlar ki Filistin’e şimdi biz yeni haklar getiriyoruz. Bırakın bu yalanı, kimi aldatacaksınız ya. Hayatınız bunlarla geçmiş. Bir tarafta bakıyorsunuz Trump yanına almış malum kişiyi, karşılarındakilere hitap ediyorlar ve oradan toplayacakları alkışlara bakıyorlar. O alkışlarla siz dünyanın kaderini değiştiremezsiniz, Filistin’in kaderini ise hiç değiştiremezsiniz. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir ve bugün ki MGK toplantımızda da açıkladığımız basın açıklamasında özellikle bu konuya değindik yarın da yapacağım konuşmamda bu konu üzerinde hassasiyetle duracağım ama bizim Türk milleti olarak Filistin’e bakışımız cennet mekan Sultan Abdülhamid Han neyse bizim de bakışımız odur. Kudüs satılık değildir. Kimse bir şeyler verelim de siz burayı bize bırakın deme edepsizliğine girmesinler. İnanıyorum ki binlerce Filistinli kardeşim oradaki bu mücadeleyi kanları pahasına vermeye devam edecektir, bizler de buna hazırız” açıklamasını yaptı.
'TERÖRLE MÜCADELEDE HASSASİYETİMİZ AYNEN DEVAM EDİYOR'
“Dünyanın tüm güçlerinin cirit attığı yerlerde Türkiye en temel haklarını savunmak için varlık gösterdiğinde adeta kıyamet kopartılıyor” diyen Erdoğan, “İstiklalimize ve istikbalimize kasteden darbecileri bağırlarına basanlar verdiğimiz şehitleri ve gazileri yok sayıyor. Şu anda Almanya’nın caddelerinde PKK’lı teröristler FETÖ, DEAŞ cirit atıyor. Lafı geldiğinde de DEAŞ’lılar sizde diyorlar. Utanın. Biz DEAŞ’ı El Bab’ta anında derdest ettik. Biz bu kadar hassasız bu konuda. Terörle mücadelede bu hassasiyetimiz aynen devam ediyor. Biz bu durum karşısında ne yapacağız. Şahsım başta olmak üzere tüm arkadaşlarımızla her fırsatta muhataplarımıza gerçekleri anlatıyoruz. Uluslararası camiada çekinmeden anlatıyoruz fakat siyasetçiler ve medya ile onlar üzerinden geniş toplum kesimlerine bu gerçekleri gösterme hususunda ciddi sıkıntılarımız var. Bunun için bir iletişim seferberliği başlatmalıyız. Resmi beyanların ve kanalların kamuoyu oluşturmada etkisi sivil inisiyatiflere göre daha sınırlı kalıyor. Bu bakımdan medya mensuplarımız başta olmak üzere sivil girişimlerden daha güçlü destek bekliyoruz. Her biriniz kendi kontaklarımızı kendi etki alanımızı kendi imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak Türkiye’nin ve Türk milletinin her alandaki duruşunu doğru bir şekilde dünya kamuoyunun gündemine taşımalıyız. Yurt dışında gazeteciler gazetecilere, iş insanları iş insanlarına, bilim insanları bilim insanlarına, vatandaş vatandaşa hakikatleri anlattığında kısa sürede ülkemizle ilgili olumsuz havanın dağılacağına inanıyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.