Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Holokost Anma Günü mesajı: Uluslararası toplum harekete geçmelidir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Holokost'u Anma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında," Holokost, Bosna, Ruanda, Kamboçya gibi trajedilerin tekerrür etmemesi için uluslararası toplum harekete geçmelidir. Bilhassa dijital platformlar ve basın-yayın organlarının etkisiyle artan İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığına artık 'dur' denilmelidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İletişim Başkanlığının Uluslararası Holokost’u Anma Günü maksadıyla uygulamaya koyduğu internet sitesinde video mesaj yayımladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında," Irkçı ve ayrımcı ideolojilerin dünyanın çeşitli yerlerinde güçlendiğine, nefret söylemi ve suçlarda şiddetli bir artış olduğuna şahit oluyoruz. Özellikle cami, sinagog ve kilise gibi ibadethanelere yönelik şiddetli saldırılar yayılıyor. Kültürel ırkçılık, siyaseti yakalayan, günlük yaşamı zorlaştıran ve insanların birlikte yaşama isteklerini baltalayan bir güvenlik tehdidine dönüşür. Koronavirüs salgını ile toplumun farklı etnik kimlikleri, dinleri, dilleri ve görünümleriyle bazı kesimlerine yönelik ayrımcılık da tırmanmıştır. Bu eylemlerin günümüzde dijital platformlara yaygınlığı da dikkatle izlenmelidir." ifadelerini kullandı.
"KÜRESEL BARIŞ, İNSANLIK OLARAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR"
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak geçen yüzyılda meydana gelen trajik olaylar, ırkçı ideolojilerin ne kadar derinden yaralayabileceğini göstermiştir. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği Holokost, Bosnalı, Ruanda ve Kamboçya soykırımlarının işaretleri, bu katliamlardan çok önce sistematik ayrımcılık, marjinalleşme ve yükselen nefret söylemi ile kendini gösteriyordu. Tarihe insanlığın utanç kaynağı olarak geçen tüm bu soykırımlar, uluslararası topluma her türlü ayrımcılıkla mücadele ve insanlığa karşı suçları önleme sorumluluğunu hatırlatan canlı örneklerdir.
Bu üzücü olaylardan çıkarılacak en önemli ders, insan odaklı bir yaklaşımla devletlerin insani krizlere kayıtsız kalmamasıdır. Küresel barış, güvenlik ve istikrar için tehdit oluşturan bu nefret söylemlerine karşı mücadele etmek sadece mağdurların değil, insanlık olarak hepimizin görevidir. Bugün ırkçı teröre "dur" demezsek, gelecek nesiller bu ihmalin bedelini bizimle birlikte ödemek zorunda kalacak. Bu amaçla Türkiye, başta Medeniyetler İttifakı olmak üzere üyesi olduğu tüm uluslararası platformlarda önemli çalışmalar yapmış ve gösterecektir."
"TÜM İNSANLIĞI SOYKIRIMA KARŞI KÜRESEL BİR TUTUM BENİMSEMEYE DAVET EDİYORUZ"
"İnançları ve kimlikleri nedeniyle şiddete uğrayanları korumak ve farklılıklara saygıya dayalı bir barış kültürü oluşturmak uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur." diyen Erdoğan şöyle konuştu:
"Her devlet tarafından benimsenmesi gereken ahlaki bir tutum olmanın çok ötesinde, aynı zamanda 1948 Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme kapsamında bir sözleşme yükümlülüğüdür. Her uluslararası kuruluş, hükümet, medya, sivil toplum, dini grup ve kanaat önderi bu bağlamda oynayacakları temel rollere sahiptir.
Bu düşüncenin ışığında uluslararası toplumu Holokost, Bosna, Ruanda ve Kamboçya gibi trajedilerin tekrar yaşanmaması için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Tüm insanlığı soykırıma ve insanlığa karşı işlenen suçlara karşı küresel bir tutum benimsemeye ve bu tutumu kararlılıkla sergilemeye davet ediyoruz."
"TÜM DÜNYAYA BARIŞ, GÜVENLİK VE REFAH DİLİYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
"Tüm insanlığı soykırıma ve insanlığa karşı işlenen suçlara karşı küresel bir tutum benimsemeye ve bu tutumu kararlılıkla sergilemeye davet ediyoruz.
Bu vesileyle soykırım kurbanlarının hatıralarını saygıyla anıyor, her türlü ayrımcı ve nefret söyleminin biteceği bir gelecek, soykırım ve insanlığa karşı suçların biteceği bir gelecek umuduyla deneyimlenmeyecek."