Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'dan S-400 ve F-35 açıklaması
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yaptığı açıklamada "S-400, F-35 ile başlayan süreçte bizi yaptırımlarla tehdit edenler, tehditlerin bizi yerli tasarım ve üretime daha motive edeceğini bilmelidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin son gün görüşmelerinde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye'nin, eskiden tüm saldırıları, tuzakları, senaryoları, oyunları sınırları içinde kabul etmek ve mücadele yürütmek zorunda kalan bir ülke olduğunu söyledi ve bu denklemin yol açtığı kısır döngü yüzünden, Türkiye'nin uzun senelerinin, mücadelelerle, hatta kimi dönemlerde kardeş kavgalarıyla heba olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, son 17 senedir Türkiye'nin, sahip olduğu dirayetli, kararlı, bilinçli, gayretli ve başarılı yönetim sayesinde, her alanda çağ atladığını belirtti. Oktay, gelinen noktada artık mücadeleyi ülkenin kendi içinde değil, bölgede ve küresel düzeyde verdiklerini, son yıllarda Türkiye'ye yönelik saldırıların ve husumet dalgalarının artmasının gerisinde de bu gerçeğin kabullenilmek istenmemesinin bulunduğunu kaydetti. Oktay, "İsteseler de, istemeseler de, büyük ve güçlü Türkiye gerçeğini herkes kabul etmek zorunda kalacaktır." diye konuştu.
Suriye’den Akdeniz ve Libya'ya, terör örgütleriyle mücadeleden ekonomik tuzakların kırılışına kadar her gelişmenin, Türkiye'nin gelecek hedeflerine ulaşma azim ve kararlılığının tezahürü olduğunu dile getiren Oktay, şöyle devam etti:
"Bir ülkede her şey değişirken, toplum değişirken, yönetim sistemi değişirken, güvenlik paradigmaları değişirken, diplomatik dil değişirken, ekonominin ölçekleri değişirken, yürütmenin de dahil olduğu siyaset kurumunun yerinde sayması düşünülemez. Milletin sesi, nefesi, temsilcisi olarak gördüğümüz siyaset kurumunda, yasama ve yürütme arasındaki ilişkilerin de toplumsal dinamikler çerçevesinde değişime uğramaması düşünülemez. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişimiz de toplumun bu değişim arzusunun bir tezahürüdür. Bu değişim ve dönüşümün lokomotifliğini yapan da yine milli iradenin tecelligahı olan TBMM'ye ise güvenimiz sonsuzdur.
Hayatı demokratik mücadele ile geçmiş, demokrasinin işlemesi ve onun en büyük teminatı olan yüce Meclisimizin varlığını sürdürmesi için askeri ya da sivil vesayet teşebbüslerine karşı defalarca mücadele etmiş, kendisini cesurca ortaya koymuş bir lider olan Sayın Cumhurbaşkanımız, bu anlamda 'tek adam' benzetmesinin yapılabileceği en son insandır. Ezanına ve bayrağına sahip çıkarak darbe girişimlerini bile akamete uğratan Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı hız ve esneklikle başarılarını taçlandırmaya devam edecektir."
Oktay, 2020’nin, tüm alanlarda ülke ve millet için hayırlı gelişmelerin yaşandığı bir sene olacağını belirtti.
"2020 BÜTÇESİ, TÜRKİYE EKONOMİSİNİN YOLUNA DAHA DA GÜÇLENEREK DEVAM ETMESİNE KATKI SAĞLAYACAK BİR BÜTÇEDİR"
İyi bütçe uygulamaları ve mali disiplinin, hükümetin güven veren politikaları ile özdeşleştiğine dikkati çeken Oktay, "2020 bütçe hazırlık sürecinde, bütçemizin ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerimize hizmet eden bir yapıda olması temel önceliğimiz olmuştur. Bu çerçevede 2020 bütçesi, Türkiye ekonomisinin yoluna daha da güçlenerek devam etmesine katkı sağlayacak bir bütçedir." diye konuştu.
Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2020 bütçesi, enflasyon ve faizlerin daha da düşmesini sağlayarak vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri hayata geçirmemizi sağlayacak, kaynaklarını faize değil yatırıma, üretime ve topyekun refah artışına dönüştürecektir. Bütçemiz, fakiri, fukarayı, yetimi, çocukları, gençleri, kadınları, engellileri, toplumun tüm kesimlerini gözeten ve kollayan özellikte yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da dahil hepimizin bütçesidir. Aynı zamanda iç ve dış kaynaklı tüm tehditlere, yerli ve milli savunma sistemleri ile en güçlü şekilde karşılık veren ve bertaraf eden Türkiye'nin bütçesi olarak hazırlanmıştır. 2020 bütçesi, her alanda yerli ve milli ekonomi hamlesinin, değişim döneminin ve muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefimizin bir göstergesidir."
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY: NİCE MESELENİN ÜSTESİNDEN BAŞARIYLA GELDİK
AK Parti hükümetlerince hazırlanan bütçelerin, vergi gelirlerinin vatandaşlara en iyi hizmetlerle dönmesini sağlamak üzere oluşturulduğunu, mali disiplinle, bütçe gelirlerinin faiz ödemelerine değil, milletin refahı için harcandığını belirten Oktay, "Ülkemizin kutlu yürüyüşünü durdurmak isteyenlere karşı kendi icraat gündemimize sıkı sıkıya sahip çıkmayı 2020 bütçesi ile de sürdüreceğiz. Bu yürüyüş, ülkemizin egemenliğini, hak ve menfaatlerini, milletimizin, tüm dostlarımızın ve mazlumların hukukunu korumak içindir. Bu yolculukta önümüze çıkan ve çıkartılan engelleri birer birer geride bırakırken; artık tehdit, endişe ve kriz gibi kavramların bizdeki karşılığı değişmiştir." şeklinde konuştu.
Elde ettikleri tecrübeler sayesinde engelleri bertaraf edecek yeni yaklaşımlar ve stratejiler geliştirdiklerini vurgulayan Oktay, önceki dönemlerde sorun kaynağı olabilecek ve büyük tahribatlar oluşturabilecek nice meselenin üstesinden başarıyla geldiklerinin altını çizdi.
Oktay, "Kazandığımız başarılarla 'Zor ve imkansız diye bir şey yoktur.' anlayışını her alanda yerleştirdik. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kazandığımız öz güven sayesinde; hedefine odaklanan sanayicilerimiz, ihracatçılarımız, bilim insanlarımız, öğretmenlerimiz ve toplumumuzun tüm kesimleri, daima daha ileriye gitme kararlılığını taşımaktadır." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, bugün hem siyasi, ekonomik ve sosyal hem de askeri bakımdan eskisiyle mukayese edilemeyecek kadar güçlü bir konumda olduğuna işaret eden Oktay, artık kendisine güvenen, gücüne inanan ve tuzakları bozan bir Türkiye'nin bulunduğunu belirtti.
Oktay, son dönemde Suriye'de yürütülen harekatlar, terörle mücadele operasyonları ve Doğu Akdeniz'de atılan stratejik adımların bu duruşun en somut göstergeleri olduğunu söyleyerek, "Bugün, ekonomisini toparlamış, güney sınırlarındaki oyunu bozmuş, birlik ve beraberliğini koruyan bir Türkiye olarak ilerlemeye devam ediyoruz. Yola çıktığımızda hedefimiz, sadece Türkiye'yi büyük ve müreffeh bir ülke yapmak değil, aynı zamanda ekonomik büyümenin toplumumuzun tüm kesimlerine daha adil ve dengeli yansıması idi. Bütçe politikalarımız bu dengeyi kurmaya yöneliktir." değerlendirmesinde bulundu.
2003-2018 yıllarında ülke ekonomisini, görülmemiş boyuttaki küresel krize rağmen yıllık ortalama yüzde 5,6 oranında büyüttüklerini vurgulayan Oktay, 2020 yılında da yüzde 5 büyüme hedefiyle, küresel büyüme beklentisi olan yüzde 3,4 oranından daha fazla büyüme sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Satınalma gücü paritesine göre kişi başına geliri 10 bin 685 dolardan 28 bin 44 dolara çıkardıklarını dile getiren Oktay, Avrupa İstatistik Kurumu verilerinin satın alma gücü paritesine göre Türkiye'de vatandaşların ortalama alım gücünün, Avrupa Birliği'nde yaşayan ortalama bir vatandaşın alım gücünün üçte ikisine ulaştığını bildirdi.
Oktay, bu durumun, 17 yıl önce ortalama bir Avrupalı'nın üçte biri düzeyindeki alım gücünün artık Avrupa standartlarına hızla yaklaştığını gösterdiğini bildirdi.
OKTAY, ENFLASYONA EZDİRMEDİK CÜMLESİNİ LAF OLSUN DİYE KURMADIKLARINI SÖYLEDİ
2020 yılı bütçesinin de vatandaşların alım gücünü koruyacak kaynak yeterliliğine ve dağılımına sahip olduğunu belirten Oktay, bu sebeple, "Enflasyona ezdirmedik." cümlesini laf olsun diye kurmadıklarını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin konuşmasında, "uçağın dört motorunun da gittiği, sonrasında da şehadet getirmekten başka bir şansı kalmayan pilota dair" bir fıkra anlattığını anımsatan Oktay, bu fıkranın, 1990'ları çok iyi anlattığını vurguladı.
Oktay, "Kendisinin fıkrada anlattığı gibi, 1990'ların sonunda millet olarak nihayetinde topyekun şehadet getirdik ve sonrasında AK Parti iktidarları ile tekrardan şaha kalktık. Sayın Kesici halen 90'lı yılların sonunda kalmış gibi ancak 10 gün sonra 2020 yılına gireceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, son 16 yılda yapılan atılımlar ile AK Parti hükümetleri döneminde memur maaşları başta olmak üzere engelli, yaşlılık ve emekli aylıklarındaki reel artışa ilişkin bilgi vererek, "Biz çok iyi arkadaşlarla çalışıyoruz Sayın Kesici. Anladığım kadarıyla sizin arkadaşlarınız IMF ile çalışmayı tercih ediyorlar." şeklinde konuştu.
"Vatandaşlarımızın alın teriyle elde ettiği kazancından ödediği vergilerin faiz ödemelerine gitmesine rıza göstermeyeceğimizi açıkça ortaya koyarak iktidara geldik." diyen Oktay, rayından çıkmış ekonomik dengeleri, göreve geldikleri ilk yıldan itibaren hızla rayına oturtarak paradan para kazanılmasını değil, alın terini önceleyen bütçeler ortaya koyduklarını ifade etti.
Vergilerin, faize değil okula, öğretmene, fırsat eşitliğine, hastaneye, ilaca, doktora, yola, köprüye, mühendise, sulamaya, tohuma, çiftçiye gitmesi yaklaşımıyla mali alanın oluşturulduğunu söyleyen Oktay, "İnsani gelişmişliği, bütçe kaynaklarımızdan yönlendirdiğimiz ekonomik ve sosyal altyapı yatırımlarının ve transfer harcamalarının yanı sıra dezavantajlı kesimleri de destekleyerek artırıyoruz. Türkiye, bugün 'en yüksek insani gelişmiş ülkeler ligindeyse, bunu mutlak yoksulluğu yok ederek, göreli yoksulluğu en aza indirerek sağladık ve gelir dağılımını iyileştirerek yaptık. Oluşturduğumuz sosyal yardım şemsiyesi sayesinde açlıktan ölümleri, soğuktan donmaları ülkemizin gündeminden çıkardık. Artık kimse bunları tartışmıyor daha fazla gelir, daha fazla refah elde etmeyi tartışıyor. Hükümet olarak sadece daha fazlası için eleştiri alıyoruz." diye konuştu.
"YAPTIRIMLA TEHDİT EDENLER, TEHDİTLERİN BİZİ YERLİ TASARIM VE ÜRETİME DAHA MOTİVE EDECEĞİNİ BİLMELİDİR"
İş adamlarının ve yatırımcıların daha verimli bir ortamda üretip karşılığını aldığı, karını daha fazla yatırıma ayırdığı, tüketicinin üretilen mal ve hizmetleri daha makul fiyatlarla temin ettiği bir ekonomik yapıyı hedeflediklerinin altını çizen Oktay, şunları kaydetti:
"Gösterdiğimiz çabalar neticesinde Türkiye, Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı endeksinde 2005 yılında 155 ülke arasında 93. sırada yer alırken, son iki yılda 190 ülke arasında 60. sıradan toplam 27 sıra ilerleyerek 33. sıraya yerleşmiştir. Benzer şekilde, 2 yılda bir yayımlan BM e-Devlet gelişmişlik endeksinde ülkemiz 2016 yılında 68. sırada iken, 2018 yılında 15 sıra birden yükselerek 53. sıraya yükselmiştir. 'Bürokrasinin Azaltılması ve Dijital Türkiye' kapsamında sürdürdüğümüz başarılı çalışmalar neticesinde, alt endekslerden biri olan 'Çevrimiçi Hizmet Sunumu' endeksinde, ülkemiz 2016 yılında 67. sıradayken, 2018 yılında 40 basamak yükselerek 27. sıraya yerleşmiştir.
Vatandaşlarımız, kamu hizmetlerini her geçen yıl bir önceki yıla göre daha fazla ve kaliteli olarak evinden veya kendi iş yerinden almaya devam edecektir. Müteşebbis ve mülkiyet haklarının daha ileri bir şekilde korunduğu, fiziki altyapı ihtiyacının önemli ölçüde karşılandığı, daha kurumsal ve daha öngörülebilir bir ekonomi yapısına yönelik çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Daha fazla değer üreterek, bu değeri milletimizin yararına kullanabilen, refahı paylaşan bir Türkiye için de demokratik ortamımızı koruyup geliştirmekte kararlıyız. Bunun önemli bir parçası olan Yargı Reformu Stratejisi kapsamında yürüttüğümüz çalışmalar hak ve özgürlüklerin daha iyi korunup geliştirilmesi alanındaki irademizi ortaya koymaktadır. Birinci ve ikinci yargı reformu paketlerindeki çalışmalarımız artarak devam edecektir. Soruşturma ve davaların makul sürede sonlanmasına vesile olacak değişiklikler, vatandaşlarımızın adalete erişimini kolaylaştıracak ve güçlendirecek politikalar hayata geçirilmiştir, geçirilmeye de devam edecektir."
Oktay, "S-400, F-35 ile başlayan süreçte bizi yaptırımlarla tehdit edenler, tehditlerin bizi yerli tasarım ve üretime daha motive edeceğini bilmelidir" açıklamasında bulundu.
Oktay'ın konuşmasından satır başları şöyle;
- Kürt düşmanı olanlar da Kürtlere yönelik tüm gelişmelerin ve çözümlerin önünde engel olanlar da PKK'nın tüm eylemlerine ses çıkarmayan HDP'nin kendisidir.
- Gazi Meclisimizin Genel Kurulunda, dört parti grubu, ABD Senatosu'nun '1915 olaylarına dair tarihi ve hukuki dayanağı bulunmayan kararı'nı kınayıp reddederken, ne yazık ki HDP, Türkiye'nin partisi olduğunu gösterememiştir.
- Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerimiz bahane edilerek AB tarafından onaylanan yaptırım taslağının bizim nezdimizde hiçbir hükmü yoktur.