Deniz Uğur Kimdir | Reha Muhtar ile Deniz Uğur'un Hukuk Savaşı

DENİZ UĞUR KİMDİR

Deniz Uğur, 17 Ekim 1973 tarihinde Ankara'da ünlü opera sanatçısı Mete Uğur ile balerin Suna Uğur'un tek çocuğu olarak doğmuştur.
Baba tarafından, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sınıf arkadaşı olan dedesiYümnü Uğur'un eşi,Abdülhamit II'in Başmabeyincisi İhsan Bey'in kızı olan babaannesi Saliha Hanım'ın vasıtasıyla da 1932 Türkiye güzeli ve Türkiye'nin ilk Dünya Güzeli olan Keriman HalisEce'nin, ünlü besteci Muhlis Sabahattin Ezgi'nin, aynı şekilde Neveser Kökdeş'in, ünlü aktris Melek Kobra'nın, Galatasaray Spor Kulübü eski başkanlarından Turgan Ece'nin, büyük dedesi Mısır Valisi Hurşid Ahmet Paşa gibi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde sarayda önemli mevkiilerde bulunmuş pek çok aile büyüğünün mensup olduğu köklü bir sülalenin, anne tarafından da, Osmanlı sarayında Abdülhamit II'in kızı Naime Sultan'ın himayesinde büyümüş olan dedesi Nadir Bayer'in İsviçreli eşi, anneannesi Hedwige Bayer vasıtasıyla, oyuncu olan kuzenleri Oscar'lı "The Tin Drum" filminin başrol oyuncusu David Bennent, Anne Bennent, anneleri ünlü dansçı Diane Mansart ile eşi ünlü aktör Heinz Bennent'in de dahil olduğu büyük bir Avrupalı ailenin mensubudur. Esasen Kafkasya'nın beyaz ırk mensubu en eski ve büyük ailelerinden birine dayanmakta olan kökeni baskındır.
1932 Dünya Güzeli Keriman Halis de 'büyük halası'dır. 2,5 yaşında ikenİstanbul'a taşındılar. Çocukluğu Pendik'te geçti. İlkokulu bitirir bitirmez konservatuvarda bale eğitimine başladı. 18 yaşına geldiği zaman da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı sınavlarını kazanıp Tiyatro eğitimi almaya başladı. Yıldız Kenter'in öğrencisi oldu.

Deniz Uğur, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünden1995 yılında mezun oldu. Mezuniyetinden önce Kenter Tiyatrosu'nda Görünmeyen Dostlar adlı oyunda Şükran Güngör ve Kadriye Kenter'le başrol oynayarak profesyonel tiyatro hayatına başlamıştır. Mezun olduğu sene Tiyatro İstanbul'un "Çetin Ceviz" oyununda Nevra Serezli ve Cihan Ünal'la başrolü paylaştı.

1997 yılında 9. Ankara Film Festivalinde Bir Erkeğin Anatomisi filmindeki rolü ile Umut Veren Yeni Kadın Oyuncu ödülünü aldı.

Vatan gazetesinde Pazar eki Pazar Vatan'da köşe yazarlığı yaptı.

2001 yılında "Benimle Evlenir Misin" adlı dizinin senaryosunu hem yazdı hem eşi İsmail Hakkı Sunat ile başrolde oynadı. Dizide diğer oyuncular Fikret Hakan,Fatma Belgen, Binnur Kaya, Mesut Akusta, Kamil Güler gibi oyuncular oynamıştır.

2006 yılında "Hayatım Sana Feda" adlı dizide Tamer Karadağlı ile beraber oynadı.

2011 yılında "Adını Feriha Koydum" adlı dizide Vahide Gördüm, Hazal Kaya,Çağatay Ulusoy ile birlikte oynadı.

2013 yılında, seneler önce Sinan Çetin'in sunduğu reality show olan "Film Gibi" isimli programı sundu.

Deniz Uğur, 2013 yılında "Umutsuz Ev Kadınları" dizisinde Evrim Solmaz'ın diziden ayrılması üzerine diziye girmiştir. Yapımcısının Fatih Aksoy olduğu Med Yapım imzalı "Umutsuz Ev Kadınları" adlı dizide Gülşah Taşdelen karakterini canlandırdı. Dizide diğer başrolleri Songül Öden, Bennu Yıldırımlar, Ceyda Düvenci, Özge Özder canlandırmıştır.

2014 yılında Yönetmenliğini Orçun Benli'nin yaptığı "Gulyabani" adlı sinema filminde Ceyda Ateş, Melike Öcalan, Didem Balçın, Mustafa Üstündağ ile beraber başrolde oynadı.

1992 yılında 19 yaşında iken gazeteci Şirzat Bilallar ile evlendi. 22 yaşında 1995yılında boşandı.

Deniz Uğur, 1996 yılından itibaren tiyatrocu İsmail Hakkı Sunat ile evli idi eşi 14 Temmuz 2004 tarihinde gürültü yüzünden tartıştığı komşusu tarafından vurularak öldürüldü. Engin Deniz Sunat (d.1998) adında bir oğlu vardır.

2007 yılında oyuncu Tamer Karadağlı ile birlikte oldu.

2007 – 2009 yılları arası Reha Muhtar ile 3 yıl birlikte yaşayan Deniz Uğur'un bu beraberlikten Mina Deniz ve Poyraz Deniz (d.6 Mayıs 2009) isminde ikiz bebekleri dünyaya gelmiştir.

Deniz Uğur, 21 Kasım 2013 tarihinde Yönetmen Orçun Benli ile nişanlandı. 28 Şubat 2014 tarihinde vizyona giren Orçun Benli yönetmenliğindeki 'Gulyabani' adlı korku filminde oynadı.

2014 yılında başrolünü Engin Alkan'la paylaştığı "Huysuz" müzikalinde oynadı.2015 yılında Oktay Kaynarca ile başrolünü paylaştığı "Guguk Kuşu" oyununda oynadı.

Deniz Uğur, aynı zamanda köşe yazarlığı, şarkı sözü, roman ve senaryo yazarlığı da yapmaktadır.

12 Aralık 2015 tarihinde Çolpan İlhan - Sadri Alışık Tiyatrosu tarafından sahnelenmeye başlayan, Mary Shelley'in aynı adlı eserinden uyarlanan "frankenstein" adlı ve Şakir Gürzumar yönetimininde başrollerini Kerem Alışık,Cansel Elçin ve Deniz Uğur'un paylaştığı, Yılmaz Gruda ve Engin Gürman gibi usta oyuncularında rol aldığı tiyatro oyununda oynayacaktır.

Yazdığı Kitapları : 
2009 - Gazeteci

Ödülleri :
1997 - 9. Ankara Film Festivali - Umut Veren Yeni Kadın Oyuncu ödülü, Bir Erkeğin Anatomisi filmi

Rol Aldığı Tiyatro Oyunları: 
2015 - 2016 - Frankenstein :Mary Shelley - Çolpan İlhan - Sadri AlışıkTiyatrosu
2015 - Guguk Kuşu : Ken Kesey - Çolpan İlhan - Sadri Alışık Tiyatrosu
2013 - 2014 - Huysuz Müzikali : Engin Alkan - Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu
1995 - Çetin Ceviz - Tiyatro İstanbul
1993 - Görünmeyen Dostlar : Alan Ayckbourn - Kenter Tiyatrosu

Senaryo :
2001 - Benimle Evlenir Misin (TV Dizisi)

Filmleri ve Dizileri :
2016 - Kung Fu Panda 3 (Angelina Jolie "Tigress" seslendirme)(Sinema Filmi)
2015 - Kara Kutu (Canan) (TV Dizisi)
2015 - Detay (Sinema Filmi)
2015 - Aşk Zamanı (Reyhan) (TV Dizisi)
2014 - Gulyabani (Güneş) (Sinema Filmi)
2014 - B.O.K 'bi o kalmıştı' (Konuk Oyuncu) (Sinema Filmi)
2012 - Pamuk Prenses ve Avcı (Türkçe Seslendirme) (Sinema Filmi)
2012 - Bu Son Olsun (Nimet Hemşire) (Sinema Filmi)
2012 - Pamuk Prenses ve Avcı (Charlize Theron "Queen" seslendirme) (Sinema Filmi)
2013 - 2014 - Umutsuz Ev Kadınları 3. Sezon (Gülşah) (TV Dizisi)
2011 - 2012 - Adını Feriha Koydum (Sanem) (TV Dizisi)
2011 - Kung Fu Panda 2 (Angelina Jolie "Tigress" seslendirme)(Sinema Filmi)
2009 - Oturak İmparatoru Recep (Sinema Filmi)
2009 - Evimde Uzaylı Var (Türkçe Seslendirme) (Sinema Filmi)
2008 - Paramparça Aşklar (Deniz) (TV Dizisi)
2008 - Kung Fu Panda (Türkçe Seslendirme) (Sinema Filmi)
2007 - Ertelenmiş Hayatlar (Gülfidan) (TV Dizisi)
2007 - Elveda (Sinema Filmi)
2007 - Baba Oluyorum (Canan) (TV Dizisi)
2006 - Sahte Prenses (Ceylan) (TV Dizisi)
2006 - Hayatım Sana Feda (Zeynep Başaran) (TV Dizisi)
2004 - Zümrüt (Melek Karahan) (TV Dizisi)
2004 - Yağmur Zamanı (Aslı) (TV Dizisi)
2001 - Mert Ali 2 (Ayla) (TV Filmi)
2001 - Benimle Evlenir Misin (Esra Şenoğlu) (TV Dizisi)
2001 - Bana Şans Dile (Yurdanur Hoca) (Sinema Filmi)
2000 - Yalan Dünya (TV Dizisi)
2000 - Mert Ali 1 (Ayla) (TV Filmi)
1999 - Kurtlar Sofrası (TV Dizisi)
1998 - Gülerken Ağladık (TV Dizisi)
1998 - Güldüren Cazibe (TV Dizisi)
1996 - Bir Erkeğin Anatomisi (Sinema Filmi)
1993 - Yaz Evi (Nuran) (TV Dizisi)
1984 - Bizimkiler - Of Of Emine (Sinema Filmi)
1982 - Islak Güneş (Sinema Filmi)
1981 - Mecnun (Sinema Filmi)

İkiz çocuklarının velayeti için eski aşkı Reha Muhtar’la hukuk savaşı veren Deniz Uğur: Artık Reha’nın reyting rekoru kırdığı dönemde değiliz. Şimdi benimle uğraşıyor. Ben bu adam için aşk romanı yazdım. Gerçekten sevmesem bunu yapmazdım. O müşfik adamı özlüyorum

Üç yıl ilişki yaşadıktan sonra 2010 yılında yolları ayrılan oyuncu Deniz Uğur ile televizyoncu Reha Muhtar, ikiz çocukları için karşı karşıya geldi. Uğur, 18 yaşına kadar babalarında kalmasına karar verilen 7 yaşındaki ikizlerinin velayetini almak için mahkemeye başvurmuştu. Muhtar'a karşı hukuk savaşı başlatan Uğur, velayet davasıyla ilgili son gelişmeleri GÜNAYDIN'a anlattı...

'SENİ REZİL EDERİM' DEDİ

 Ne oldu da bu kadar yıl sonra çocuklarınızın babasıyla uzlaşamaz hale geldiniz?
İlişkimiz devam ederken kendisini aldattığımı ve parasının peşinde olduğumu düşünüyordu. O nedenle beni hayatından çıkarttı. Hatta kendisini öldürtmeye çalıştığımı düşünüyor! Maalesef böyle vahim sanrıları var ve bu durumu çocuklara aktarıyor. Bu tip bir kişilikle hiçbir şekilde uzlaşmanız ve anlaşmanız mümkün değil.

 Reha Bey'in iddia ettiği gibi kendisine ihanet ettiniz mi?
Asla böyle bir şey yoktu. Çalışmama izin vermiyordu ve kariyerimi bir kenara atmama neden oldu. Evden çıktığım zaman beni şoförle yolluyordu çünkü yanımda bir gözlemci olsun istiyordu. Ailem devreye girdi ve "Biz böyle iftiraları hazmedemeyiz, bunu bize kanıtlamak zorundasın" diyerek bastırdılar. Hiçbir zaman bize bir açıklama yapamadı.

 Çocuklarınız üzerinden karşılıklı savaş ilan ettiniz ama asıl paylaşamadığınız ne?
Aslında paylaşılamayan hiçbir şey yok. Problem, yıllardır annelik inisiyatifimin elimden alınmasıdır ve adeta bir taşıyıcı anne konumuna getirilmemdir. Benim isyanım; bunlara ve gördüğüm psikolojik şiddetedir. Şu anda tiranlara karşı tek başıma savaşıyorum. Bir tarafta paranın gücü ve ataerkil düzen, diğer tarafta tek başına savaşan bir anne var.

 İkizlerin velayeti sizdeyken karşılıklı protokol imzalayarak velayeti Reha Bey'e devrettiniz. Neden böyle bir anlaşma yaptınız?
İradem sakatlanarak devrettim. Reha velayeti alabilmek için yaklaşık bir yıl bana karşı hukuk savaşı verdi. Hiçbir şekilde alamayacaktı ve bir yılın sonunda çıkan karar bu yöndeydi. O dönemde bana karşı her türlü psikolojik şiddet ve baskı uygulandı. "Seni sokağa çıkamayacak hale getiririm. Seni rezil ederim, işsiz güçsüz bırakırım" diye tehdit edildim. Gerçek anlamda psikolojik bir savaşın içerisindeyim.

ETRAFINA ŞİDDET UYGULADI

 Ayrılmış olsanız da kendisine değer veriyor muydunuz?
Tabii ki, kesinlikle değer veriyordum. Ben bu adam için aşk romanı yazdım; baskısı tükendi, insanlar okudu. Bir insanı gerçekten sevmiyorsanız oturup da roman yazmazsınız. Karşımdaki insan bir zamanlar çok sevdiğim, babam gibi, psikoloğum gibi olmuş, beni korumuş biri. O yüzden iki kat travma yaşadım.

 Eskiden Reha Bey'in dengesiz tavırları var mıydı?
Dönem dönem ruh halinde dalgalanmalar oluyordu ama ben hep iyi tarafından bakıyordum. Fakat ben velayeti devrettikten sonra tüm haklarım çiğnendi. En sonunda iki yıl önce çocuklarımı sadece cuma ve pazar akşamları görebilir hale getirildim.

 Çocuklarınızla konuştuğunuzda ne diyorlar?
Çocuklarımın artık bilinçleri yerine geldiği için bana bu durumdan şikayet etmeye başladılar. "Anne, biz senin evinde zaman geçiremiyoruz" diyorlar. Sadece onun istediği yerde, istediği şartlarda ve onun bulunduğu ortamlarda olmam şartıyla çocuklarla bir araya gelebiliyorum.

 Peki Reha Bey'in çocuklarıyla arası nasıldı?
Hiçbir zaman Reha'nın çocuklarını sevmediğini düşünmedim. Hele çocuklara şiddet uygulaması asla söz konusu olamaz, onlara çok kıymet verdiğini biliyorum. Fakat kendini kontrol edemediği için çocukların yanında benim üzerime yürüyüp küfür ediyordu.

 Ne oluyordu da size bunları yapıyordu?
Herhangi bir çatışmada, fikir ayrılığında ya da istemediği bir şey yaptığınızda bunlar yaşanıyordu. Dediği şeyleri birebir yaparsanız kendisiyle sorun yaşamazsınız. Yani kişiliğinizi yok edip tamamen onun hegemonyası altına girip ona biat edeceksiniz.

 Reha Bey'in başkalarına karşı gaddarlığını gördünüz mü?
Yanında çalışanlara, hizmetlilere, bakıcılara, şoförlere defalarca şiddet uyguladığına tanık oldum. Bana karşı fiziksel bir şiddet yoktu ama ağır bir psikolojik şiddet yaşadım. Her şeye rağmen hâlâ o ilk tanıdığım müşfik, şefkatli, iyi insanı özlüyorum.

 Gelinen bu aşamada ne olursa sulh yolu bulunur?
Velayetin bana devredilmesi şartıyla sulh yolu bulunur. Zaten velayet sahibi kişinin ruh sağlığının yerinde olması gerekir ama bu tip kişilikler asla uzlaşmaya yanaşmıyor. Çünkü onlar için en önemli şey egoları.

 Reha Bey, şu an pek iş yapmadığı için hırçınlaşıyor olabilir mi?
Eskiden magazin imparatorluğu vardı. İstediklerini batırıyor, istediklerini çıkarıyorlardı. Artık onun reyting rekoru kırdığı dönemde değiliz. Doktorlar bana; Eski etkinliğine ve gücüne sahip olmadığı için başka bir tarafa atak yapmış' dediler.

YAPIMCILARI ARAYIP 'DENİZ'E İŞ VERMEYİN' DEDİ

 Eski hayat arkadaşınız ve çocuklarınızın babası, bunları gerçekten yapabilecek biri miydi? 
Yapımcıları arayıp bana iş vermemelerini söyledi. Bu baskılara rağmen bir yılın sonunda hiçbir şey elde edemeyeceğini anladı ve şöyle söyledi: "Deniz, biz anne-babayız; travmalı bir süreç geçirdim ve hatalar yaptım ama artık iyileştim. Tek amacım; bütün maddi varlığımı çocuklarıma akıtmak. Velayeti bana verirsen kendimi güvende hissedeceğim ama her konuda seninle ortak hareket edeceğim." Ve bana protokolü imzalattı. O protokolde hiçbir şekilde maddi çıkarım yoktu.

 Hangi haklarınızdan feragat ettiniz? 
Ülke sınırları içinde çocuklarımın velisi ben olacaktım ve 'Çocuklar bir gün annede, bir gün babada kalacak' diye bir madde vardı. Bana verilen sözlere güvenerek, haklarımı korumaya yönelik birtakım maddeler olduğunu düşündüm. Kolunuz kanadınız kırık olduğu dönemlerde, korunma ve sığınma ihtiyacı hissediyorsunuz.

STANDARDI KORUMAK İÇİN 30 BİN TL İSTEDİM

 Reha Bey'den 30 bin TL nafaka talep ettiğiniz konuşuldu. Derdiniz para mı?
Bunu diyenler çok büyük günaha giriyor. İftira en büyük günahtır. Çocuklarımın okuduğu kolejden daha önce Reha mezun olmuş. Bir eğitim kurumu bir velayet davasında nasıl taraf olabiliyor? Bu bir skandal.

 Gerçekten para talebiniz yok mu?
Eğer çocukların velayetini alırsam, Reha "Çocuklar için beş kuruş para harcamam" diyerek beni tehdit ediyor. Reha çocuklara şu an 30 bin TL'den çok daha fazlasını harcıyor. Ben de sadece o standartlarını korumak için öyle bir talepte bulundum. Çocukları mülk gibi görüyor, "Eğer velayet sende olursa para harcamam" diyor. Çocuklarını seven bir baba bunu yapar mı? O nafakayı bağlamayabilirler ama ben çocuklarıma her türlü bakarım. Nafaka talebimi geri çekebilirim de.

REHA İÇİN PSİKOLOJİK DEĞERLENDİRME İSTEYECEĞİM
"Hukuk mücadelem devam edecek. Bugün velayet davamızda yeni bir celse var. Göstereceğim deliller arasında geçmişe yönelik mesajlar da olacak. İnşallah kabul edilir. Hakimden birtakım taleplerim var. Reha için tıbbi ve psikolojik değerlendirme ile ilgili iddialarım olacak. Davanın hakkaniyetli bir şekilde görüleceğine inanıyrum."

TÜM OTİZMLİ VE YETİM ÇOCUKLARA SALDIRIYORLAR

 İlk eşinizden olan büyük oğlunuzun otizmli oluşu ve erkek arkadaşınızın olaylı bir geçmişi olması nedeniyle ikizleriniz için uygun bir ortam sağlayamayacağınız da iddia ediliyor... 
Evet, bunları duydum ama hazmedebilmiş değilim. Büyük oğlum otizmli ve onu pamuklar içinde yetiştirdim. Şu anda 19 yaşında ve pırlanta gibi bir çocuk. Okulunda örnek gösteriliyor. O benim prensim... O çocuğun içinde zerre kadar kötülük olmaz. Oğlum kardeşleriyle şakalaşmaz bile çünkü dokunmaktan çekinir. Karşıma avukat ordusuyla çıkıp "Bu çocuğun, kardeşleriyle aynı ortamda yaşaması sakıncalıdır" diyorlar. Bu sadece benim oğluma değil, bütün otizmli ve yetim çocuklara yapılan bir saldırıdır. Bu nasıl bir vicdansızlık, aklım almıyor. Özel hayatıma gelince... İki yıl önce erkek arkadaşımdan ayrıldım. Sinemacı bir sevgilim vardı. Ben yıllardır, eşim öldürüldüğünden beri, Reha dışında hiçbir erkekle aynı evde yaşamadım. Aile hayatımı; annem, çocuklarım ve bakıcımla birlikte yaşadım.