Devlet Bahçeli'den Fazıl Say yorumu: 'Türk Senfonisi' çok anlamlı olur
MHP Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fazıl Say konserine katılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Cumhurbaşkanı, Tuluyhan Uğurlu’yu da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet edip Türk senfonisini, dinleyip dinletirse çok anlamlı, çok değerli, çok isabetli olur inancındayım" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'li Senatör Graham ile Fazıl Say konseri izlemesinden memnuniyet duydum. Sanatın siyasetteki sertlikleri yumuşatacağı, hoşgörü ve muhabbet bağlarını güçlendireceği kanaatindeyim" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, basın mensuplarının sorusu üzerine yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'li Senatör Graham ile Fazıl Say konseri izlemesinden memnuniyet duydum. Sanatın siyasetteki sertlikleri yumuşatacağı, hoşgörü ve muhabbet bağlarını güçlendireceği kanaatindeyim. Gerçekten memnuniyet duydum. ABD’li Senatörün ülkemizin güzelliklerini tanıyıp görmesi bakımından özel bir manası olduğu düşüncesindeyim. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın Fazıl Say’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet etmesini de anlamlı buldum. Sanatın siyasetteki sertlikleri yumuşatacağı, hoşgörü ve muhabbet bağlarını güçlendireceği kanaatindeyim. Bu konuda bir temennim ve tavsiyem var. Cumhurbaşkanı, Tuluyhan Uğurlu’yu da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne davet edip Türk senfonisini, bir diğer adıyla büyük Türkiye senfonisini dinleyip dinletirse çok anlamlı, çok değerli, çok isabetli olur inancındayım"
TULUYHAN UĞURLU KİMDİR?
Tuluyhan Uğurlu 15 Kasım 1965'te İstanbul'da dünyaya geldi. Dört yaşında piyano çalmaya başladı. İlk derslerini annesinden alan Uğurlu, sonraki dönemlerde Cemal Reşit Rey'in tavsiyeleri doğrultusunda aldı. Zaman geçirmeden konservatuvar sınavlarına girdi ve dört yaşında daha harfleri öğrenmeden nota öğrenmeye başladı. Ertesi yıl ilkokula da yazılacak ve artık onun için zorlu maraton başlayacaktı.
Yedi yaşında Harika Çocuklar Sınavı'na girdi ve üstün müzik yeteneğiyla bu yarışmayı kazandı. Lise ve konservatuvarı birlikte okudu. 16 yaşında her ikisini de bitirince Türkiye'de ve Avusturya'da sınava girdi. Burada İstanbul Hukuk Fakültesi'ni kazandı ama Viyana Müzik Akademisi piyano ve bestecilik bölümlerini kazanınca uzun bir eğitim için Viyana'ya gitti. Viyana Müzik Akademisi'nin bu iki bölümünü de başarıyla bitiren Uğurlu, lisans eğitimini bitirdikten sonra sanat yaşamı için önemli bir karar aldı.
Dünyanın en büyük bestecilerinin müziklerini çalışmış, onların sadece notalarını değil, yaşamlarını da öğrenmişti. Eğer onlar kendi dönemlerinde sadece kendi eserlerini çalmasalar geriye onlardan bir şey kalır mıydı? Bu sorunun yanıtını ararken, her türlü zorluğa karşın müzik dünyasında savaşmaya ve sadece kendi müziğini seslendirmeye karar verdi.
1987'de Avrupa'da verdiği canlı konser kayıtlarından oluşan ilk albümünü doldurdu. "Go With God" isimli bu çalışma onu Orta Avrupa'da ünlendirdi ve etnik klasik new age tarzının saygın isimleri arasına girdi. Kainat, Bach ve inanç konuları onu derinden etkiliyordu. İkinci albümünde Bach'ın etkisiyle kutsal kitapları işledi: Kutsal Kitaplardan Ayetler...
1993'de vatani görevini yapmak için Türkiye'ye geldi. Ankara'da yedek subay olarak vatani görevini yaparken Mustafa Altıoklar'la tanıştı. Bu tanışıklık, onun aynı zamanda Türkiye'deki müzikseverler tarafından da tanınmasına sebep olan "İstanbul kanatlarımın Altında" filminin müziklerini yapma fırsatı verdi.